Emine Nur Günay, Başbakan Davutoğlu'nun ekonomi başdanışmanı.
Davutoğlu'nun yakınında bulunan bir isim.
Aynı zamanda
Eskişehirli tanınmış bir siyasetçinin kızı.
Yapılan son seçimde Eskişehir'den 3 ncü sıra Milletvekili adayıydı.
Seçilemedi.
Buruk ayrıldı Eskişehir'den.
Davutoğlu'nun ekonomi başdanışmanlığı görevine geri döndü.
Seçimden bu yana ilk kez önceki gün geldi Eskişehir'e.
TÜMSİAD'ın düzenlediği iftar yemeğine katıldı.
Kendisine bir hayli ilgi vardı Emine Nur Günay'ın.
İlginin yanı sıra, kendisine herkesin söyleyeceği ve anlatacağı da vardı.
Nitekim...
Çok kişi konuşmuş Emine Nur Günay ile o akşam.
Aday adaylarından tutun da partililere kadar hemen herkes, seçimin niçin kaybedildiğinden, seçimi parti içinde provoke edenlere...
Partinin bu hale gelmesinde kimlerin sorumlu olduğundan tutun da, seçim öncesi süreçte yapılan yanlışlara kadar herkes bir şeyler anlatmış Emine Nur Günay'a...
Hatta...
Emine Nur Günay'a Eskişehir'de nelerin olup bittiğini, yapılan yanlışları ve takınılan olumsuz tutumları anlatanlardan bazıları "Bize Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan randevu al, bildiğimiz her şeyi, üstelik belgeleriyle anlatalım" bile demiş.
Her anlatılanı dinlemiş Emine Nur Günay.
Söylenenlerin bazılarını defterine, bazılarını kafasına not etmiş.
Ve her konuştuğu kişiye de "merak etmeyin. Gereği neyse yapılacak" anlamında sözler söylemiş.
Kısacası...
Emine Nur Günay o akşam katıldığı iftar yemeğinden Ankara'ya bir hayli yüklü gitmiş.
Beraberinde götürdüklerini, başdanışmanlığını yaptığı Başbakan ve AK parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile paylaşır mı? Paylaşmaz mı? Bilemiyoruz...
Paylaşır ve söyledikleri Davutoğlu tarafından da dikkate alınırsa, işte o zaman Eskişehir AK partide hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Bir erken seçimde aynı milletvekili aday listesi olmayacağı gibi...
......

Ankara Ankara Haydi!

CHP'de şu sıralar Ankara adeta komşu kapısı yapılmış.
Geçtiğimiz hafta içinde gidip gelenler bir hayli fazlalaşmış.
İki Belediye Başkanı bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüş.
Ardı ardına yapılan bu iki görüşmenin sonrasında, aday adaylarından biri, yanında CHP nin tanınan bir ismi ile gitmiş bu defa Ankara'ya.
Onlar da Genel Merkez yöneticileriyle görüşmüşler.
Yukarıda da dedik ya...
Şu sıralar Eskişehir'deki CHP'lilerin adeta komşu kapısı olmuş Ankara.
Bazı gidişler, rapor sunmak içinmiş.
Bazı gidişler "yönetimlerin görevden alınıp, yeni yönetimler oluşturmak" içinmiş.
Bazı gidişler de, "yönetimler görevden alınmasın" içinmiş.
Sonuçta.
Her gidişin ve yapılan her görüşmenin örgütlerle ilgili olduğu kulaktan kulağa yayılmaya başlanmış parti içinde.
Bu da CHP kulislerini zaten hareketlendirmeye yetmiş de artmış.
Zira...
Ankara'ya yapılan her gidişin ardından, kulisler olabildiğince hareketlenir olmuş.
Kongreler sürecinin de yaklaşmasıyla hassaslaşan kulisler, genel merkez binasında yapılan her görüşmenin ardından, şöyle bir dalgalanır hale gelmiş.
CHP'de Ankara ziyaretleri ile ilgili durum böyle.
Eskişehir'den Ankara'ya hızlı bir ziyaretçi akını var.
Görünüşe bakılırsa...
Bu Ankara ziyaretleri bundan sonra da olmaya devam edecek gibi...


......

AK partililer Ahmet Ataç'ın iftar yemeğine gitsin de...

AK parti'de, önceki gün Çamlıca Mahallesi'nde verilen iftar yemeği konuşuluyor.
Futbol sahasında verilen iftar yemeğinde yemeklerin yetişmemesi, bu yüzden iftara gelenlerin neredeyse yarıya yakınının geri dönmesi ve çıkan tartışmalar sonucu Milletvekili Salih Koca ile İl başkanı Dündar Ünlü'nün iftar bile açmadan oradan ayrılması konuşuluyor her köşede.
İktidar partisinin bir iftar yemeğini bile sorunsuz düzenleyemediğine ilişkin eleştiriler yapılıyor birbiri ardına.
Parti yönetimlerinin, seçimin de yenilgisi üzerine her geçen gün güç kaybettiği söyleniyor kulaktan kulağa.
Yapılan tüm eleştiriler neyse de, hem partililer, hem de Çamlıca'lı vatandaşlar tarafından yapılan en can yakan eleştiri de:
-"4-5 gün sonra Çamlıca mahallesinde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın vereceği bir iftar yemeği var. AK partiyi yönetenler, iftar yemeği verdiğini zannederek insanların yarısını aç bırakanlar o gün gelip, iftar yemeği nasıl yapılır bizzat hem görsün hem de öğrensin" demeleri oluyor...
.......

Biraz da gülmek lazım

Temelle Yunan askeri
Temel askerliğini yunan sınırında yapıyormuş.
Temel'in canı çok sıkılıyormuş.
Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış.
Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış. El hareketi yaparak "Topçu musun?" demiş, yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Nöbetler değişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.
Yunan'a hadi sınıra git demişler yunan da:
- "Ben oraya gitmem. Orada bir deli Türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.."