Hani hep diyorlar ya “Genel seçimler ayrı, belediye seçimleri ayrıdır. Belediye seçimlerinde aday ön plandadır” diye…
İşte bu tespiti AK parti üzerinden anlatmak istersek, ortaya şöyle bir başka tespit çıkar:
“Erdoğan’ı oyu ile milletvekili olabilirsiniz ama aynı Erdoğan’ın oyu ile asla Belediye Başkanı olamazsınız”
Bunun en güzel örneği bu seçimlerde bir kez daha ve başta Eskişehir olmak üzere birçok şehirde verildi.
Eğer belediye başkanı olmak istiyorsanız, belediye seçimlerinde Erdoğan’ın oyunun üzerine oyunuzun olması gerekir.
Bu parayla pulla olmaz…
Bu kibirle de olmaz…
Küstahlıkla, cahil cesaretiyle, iftiralarla hiç olmaz…
Abartmayla, yalanla, tahammülsüzlükle, kayırmacılıkla hiç mi hiç olmaz…

Zira…
Seçim sürecinde bu özelliklerinden biri ya da birkaçı ön plana çıkan aday, Erdoğan’ın var olan oyunu da aşağı çeker.
Var olan oyun üzerine oy konulabilmesi ancak samimiyetle olur.
Bu içtenlikle, hoş görüyle, nezaketle, zarafetle olur…
Hatta…
Tanınırlık, bilinirlik, güvenirlik, sevinilirlik ve makama yakışma ile olur.
Zaten bu özellikler varsa bir adayda, Erdoğan’ın sağlayacağı oya da gerek kalmaz…

.....

Seçime kurban giden geleneksel gece…

Anadolu üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin geleneksel hale gelen bir gecesi var.
Tam 39 yıldır “Tandır Gecesi” ismi ile düzenlenen etkinlikte öğrenciler, mezunlar ve fakültenin yöneticileri,  çalışan ve emekli olmuş öğretim üyeleri bu geleneksel gecede bir araya gelir.
Hatıralar paylaşılır, hasret giderilir, eski anılar yeniden canlanır.
Bu arada…
Fakültenin kurucusu olan dönemin Rektörü Yılmaz Büyükerşen de mutlaka ya geceye katılır, ya da gece öncesi eski mezunlarla buluşup sohbet eder..
Bu geleneksel gecenin 40’ncısı yapılacaktı önceki gün…
Mekan tutuldu, biletler satıldı, Türkiye’nin her yerinden mezunlar bu geleneksel geceye katılmak üzere Eskişehir’e gelip otellerine yerleşti.
İşte bundan sonra ilginç olaylar gelişmeye başlar.
Geceye saatler kala: “Dekanımızın rahatsızlığı nedeniyle bu akşam yapılması planlanan gecemiz iptal olmuştur. Bilet iadeleri yapılacaktır” duyurusu yapılır.
Hiç kimse ne olduğunu anlayamaz…
-“Dekan hastaysa gelmesin kardeşim! Bu gecenin iptalini gerektirmez ki” diye düşünür herkes…
öyle ya! Bir kişi hastalandı diye 39 yıldır aralıksız yapılan ve her şeyi hazır olan geleneksel gece niçin iptal edilir ki?
Neyse…
Telefon trafiği ve yapılan görüşmelerden sonra, üniversite Rektörünün, dekan ve diğer fakülte görevlilerine “Ne yani! Şimdi gidip seçimi mi kutlayacaksınız?” diyerek, kızdığı ve geleneksel gecenin iptalini istediği, bu nedenle hiçbir öğretim üyesinin geceye katılamayacağı, bu yüzden de gecenin iptal edildiği iddiası çıkar ortaya…
Bunun üzerine eski mezunlar “Alternatif Tandır Gecesi” düzenlemeye karar verirler…
İddia çerçevesinde üniversite rektörünün, Eskişehir’deki seçim sonuçları yüzünden mi yoksa Büyükerşen’in mezunlarla buluşmasından mı rahatsız olup, bu geceyi iptal ettirdiğini bilemiyoruz…
Bildiğimiz…
Anadolu üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinin geleneksel Tandır Gecesi’nin resmen seçime kurban gittiği…

.....

Başarısızlıktan başarı çıkartmak da meziyet yani!

Eskişehir’in 2 tane merkez ilçesi var.
Odunpazarı ve Tepebaşı…
Her ki ilçe de AK Parti’nin elindeydi.
2009 seçimlerinde Tepebaşı ilçesini kaybetti AK parti…
2014 seçimlerinde ise Odunpazarını…
Her seçim bir merkez ilçe gitti elinden…
Eskişehir’in 10 tane kırsal ilçesi var…
2014 seçimlerine kadar tüm ilçeler elindeydi AK parti’nin…
2014 seçimlerinde 2 ilçeyi, Mahmudiye ile Han’ı CHP’ye kaptırdı…
2019 seçimlerinde ise buna Alpu ve Seyitgazi eklendi.
Büyükşehir’i hiç alamadığını, son seçimde Mihalıççık’ı da kaybettiğini söylemiyoruz bile.
Sonuç olarak…
Eskişehir’de merkez ilçeler tek tek, kırsal ilçeler çift çift AK partinin elinden gitti…
Buna rağmen, bu kadar başarısız seçimler sürecine rağmen, Eskişehir’deki AK Partililer her defasında, ya “Oy oranımız arttı” ya da “Oy sayımız arttı” diye bir başarı çıkartmayı becerdi iyi mi?
Ne diyelim?
Seçim kazanma becerisi olmasa da, kaybedilen seçimden başarı çıkartma meziyetleri var en azından!

.....

Topu topu 10 gün kaldı…

Yapılan araştırmalara bakarsanız, seçim sonuçlarına göre kaybedenler “depresif durum ve acı” hissederken kazananların ise tarif edilmez bir  “mutluluk” hissediyormuş.

Ancak…
Sandık sonrası psikolojik durum kazanan ve kaybeden için de sadece iki hafta sürüyormuş…
O yüzden…
Seçimlerin sonucunda kaybeden tarafı destekleyenler, bunun sıkıntısını en fazla 15 gün yaşayacak…
Kazananlar ise…
Bu mutluluğu en fazla 15 gün tadacak.

Kısacası…
Kaybetmenin kahrı da, kazanmanın keyfi de topu topu 15 gün sürecek.
Sonra mı?
Hayat her iki taraf için de kaldığı yerden devam edecek…
O yüzden…
Seçimi kaybedenler biraz daha dişini sıksın…
Seçimi kazananlar ise biraz daha keyfini çıkarsın.
10 gün sonra her şey başa dönecek…