1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Erken seçim çağrısıyla muhatap olduğumuz sorular...

MHP lideri Devlet Bahçeli 2002 yılında yaptığının aynısını yaptı ve tarihini de vererek erken seçim çağrısında bulundu.


Bu18 yıl aradan sonra yaptığı aynı çıkışla da ülkenin gündemi değişiverdi.


2002 yılında da laf ağızdan çıkmış ve bir daha geri dönülemeyerek erken seçime gidilmişti, bu defa da öyle olacak gibi.
Yani…


Her ne kadar “görüşülecek-değerlendirilecek” denilse de 26 Ağustos tarihi’nde bir erken seçim neredeyse kesinleşmiş gibi.


Bahçeli’nin erken seçim çağrısında bulunmasıyla birlikte telefonlarımız çalmaya başladı…


Arayanların merak ettikleri hususlar vardı?


Eskişehir özelinde ne miydi bu sorular?


Hemen sıralayalım:


1-      Başkanlık ve milletvekili seçimiyle aynı gün mahalli seçimler de yapılır mı? Yoksa mahalli seçimler daha sonraya mı bırakılır?


2-      Aynı gün 3 seçim yapılırsa Büyükerşen hangisine aday olacak? Cumhurbaşkanlığına mı? Yoksa Büyükşehir belediye başkanlığına mı?


3-      Büyükerşen CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olursa, CHP’nin büyükşehir adayı kim olur?


4-      Büyükerşen CHP’nin Cumhurbaşkanı oldu ve kaybetti diyelim. Sonra dönüp yapılacak olan mahalli seçimlerde Büyükşehir’e aday olur mu?


5-      Erken seçim olacağına göre AKP ve CHP’nin milletvekili adayları kimler olur?


6-      Erken seçim 3-4 ay içinde yapılacağına göre CHP’nin bu sürede önseçim yapamayacağı açık. Böyle olunca CHP’de kimlerin vekil olma şansı yüksek?


7-      AK partinin Eskişehir’deki milletvekillerinden hangileri gider? Hangileri vekil olarak kalır?


8-      AK Parti, eğer ki tüm seçimler aynı gün yapılırsa 3 ay içinde büyükşehir adayı olarak hangi ismi bulur?


Gün boyu bu ve buna benzer sorularla karşılaştık.


Kısacası…


Herkeste bir erken ya da baskın seçim beklentisi olduğu halde, Bahçeli’nin erken seçim çağrısında bulunması yine de şaşırtmış herkesi…


Bir baskın seçim olabileceği beklenmesine rağmen kimse olup biteceklere ilişkin senaryoları kafasında oluşturmamış.


Enken seçim çağrısıyla birlikte, tahmin edilmesine rağmen bir şaşkınlık olduğu görülüyor…


Anlaşılan o ki, bugünden sonra siyaset olabildiğinde hareketlenecek.


Eskişehir’de ise hesaplar bugünden itibaren hem de çok yönlü yapılmaya başlanacak…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Bu bir tek soru bile toplumun durumunu ortaya koymaya yetiyor…


 


Sosyal medya’da 2 gündür dolaşımda olan bir paylaşım var.


Paylaşım, üzerinde Anadolu üniversitesi’nin ambleminin bulunduğu bir sınav sorusu ile ilgili…


Hangi fakültenin hangi dersi ile ilgili olduğu belli değil sorunun.


Sınav sorusu mu? Yoksa kitapların sonunda yer alan alıştırma sorusu mu olduğu da belli değil.


Sorunun altında “çözüm” bölümü olması, bir alıştırma sorusu olduğu ihtimalini kuvvetlendiriyor…


Soru ve cevabı ilk okunduğunda,  kadının çalışmaması gerektiğini ve çalışması halinde ev işlerini aksatacağını ortaya koyan bir algıya neden oluyor.


Haliyle, çalışan kadını aşağılayan bir durum da ister istemez ortaya çıkıyor…


Paylaşımın altına yapılan yorumları üşenmeyip okuduk.


Yapılan yorumlarda:


-Paylaşılan söz konusu soruya büyük tepki gösterenler olmuş…


-Bu soruyu soran kafanın cinsiyet ayrımcısı ve geri kafalı olduğunu söyleyenler olmuş…


Hatta…


-üniversitede böyle bir soru sorulmasının büyük rezalet olduğunu söyleyenler de olmuş…


Dahası…


-Türk kadınını bu şekilde aşağılayan soruları hazırlayanlardan hesap sorulması gerektiğini belirtenler de olmuş…


Bunun yanı sıra, söz konusu soruyu “Bu soru sınav sorusu değil. Toplumsal yaşamda mesleklere cinsiyetçi bakış açısını (aslında eleştiren) bir üniteden çıkarılmış hatalı bir soru. Orada sadece kadına bu meslekler yakıştırılır diye durum saptaması yapılmak istenmiş, çözüm metni eksik kalmış.” Diye anlayıp, bu şekilde izah edenler de olmuş…
Bu arada…


-“Ne var? Soru da doğru, cevabı da” diyenler de paylaşım yapanlar arasında yerlerini almış…


Durun daha bitmedi…


-Sorulan sorunun aptalca olduğunu, Türk kadının bu olmadığını, sistemin de sistemin başındakilerin de yanlış olduğunu, aslında soruyu soran kafaların tiyniyetin bu olduğunu söyleyenler…


-Soruyu soranların soru çalarak buralara geldiğini ifade edenler…


-“Mezun olduğum okuldan utandım” diyenler…


-“Medrese kafalı adamları üniversiteye hoca yaparsan olacağı bu” diyenlerin paylaşımları adeta gırla gitmiş…


-Soruda kadına yönelik bir aşağılama yok ama istenildiğinde bu anlam rahatlıkla çıkartılabilinir. Nitekim çıkartan da bir hayli olmuş.


-Soruda, “kadın çalışmasın, evde ev işlerini yapsın” anlamı yok. Böyle bir anlamı olsa cevap şıkları içine Hemşirelik, hasta bakıcılığı ve öğretmenlik meslekleri neden konulsun?


Ama istenirse bu anlam da çıkartılır.


Nitekim çıkartılmış da…


-Soruda “Kadınlar mühendis olmasın. Olursa ev işlerini aksatır” anlamı da yok aslında.


Mühendislik diğer üç meslekten daha çok aksatır anlamı daha doğru olsa gerek…


Sonuç olarak, soruyu okuyup her paylaşımda bulunan söz konusu soruyu kendi düşüncesi ve penceresi çerçevesinde anlamak istemiş.


Ona göre de yorumlamış.


Netice itibariyle…


Bu bir tek soru bile toplumun sosyolojik ve psikolojik açıdan ne durumda olduğunu ortaya koymaya yetiyor aslında…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Engelli siyaset!


 


Büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen hemen her fırsatta, hem de örneklerini vererek iktidar partisinin kendisini engellediğini söylüyor…


Hatta bu konuda bir kitapçık hazırlatacağını da zaman zaman söylüyor.


Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, iktidar partisi tarafından sürekli engellendiklerini söylüyor her fırsatta.


Hatta bu konuda bir kitapçık hazırlatmış bile…


Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın da benzeri bir yakınması var…


Halkın yararına olan birçok projenin gerçekleşmesine bizzat iktidar partisi tarafından engel olunduğunu söylüyor…


Eskişehir’deki AK partililer, engelleme suçlamalarını kabul etmedikleri gibi “Asıl engellenen hükümet projeleridir” diyerek, CHP’li belediyelerin hükümetin projelerinin önünde büyük engel oluşturduğunu söylüyorlar…


Bunu söylerken de CHP’li belediyelerin engel olduğu projeleri tek tek sayıyorlar…


önceki gün sanayi Odası’nda başkanlık devir-teslim töreni vardı.
Törende başkanlığı devreden Savaş özaydemir, sanayicinin en çok ihtiyaç duyduğu ara eleman yetişmesi için bir okul projelerinin olduğunu, bunun yaptırılmayarak,  resmen engellendiğini söyledi.


Sonuç olarak…


Eskişehir’de “Engelleme” adı altında yıllarca süren bir siyaset var maalesef…


İlginçtir ama…


Baktığınızda “Engelleniyoruz” diyenlerin hepsinin de gerekçeleri doğru, haklı ve yerinde…


Maazallah dışarıdan biri bu şehri gözlem altına alsa ve yıllar itibarıyla tek konuşulan konunun “Engelleme” olduğunu görse, “Bu şehirde ne çok engelli siyaseti var” demesi içten bile değil hani…


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi