1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

İkinci bir seçeneğimiz falan olmayacak ki!

Uçakta yemek servis zamanı…
Hostes en önde oturan yolcunun yanına gelip, kibarca gülümseyerek sorar:
-Yemek ister misiniz efendim?
Kendini adeta lokantada zanneden yolcu önce önündeki servis yemek masasına bakar, ardından hostese sorar:
-Seçeneklerim neler?
Hostes yine aynı kibarca gülümsemeyle birlikte seçenekleri sunar:
-Evet veya Hayır…

HHH

Rusya’nın eski liderlerinden olan Brejnev bir gün makam aracıyla yolda giderken, kucağında kocaman bir kapuzu taşıyan adamı görür.

Şoföre hemen durmasını tembih eder.
Araba adamın yanında durunca, camı açıp “Elindeki bu karpuzu bana satar mısın?” diye sorar.
Adam “Tabii satarım. Seç istediğini al” der…

Brejnev “Nasıl seçeyim? Elinde zaten bir tane karpuz var ki” deyince, köylünün cevabı “Biz seni nasıl seçtiysek, sen de öyle seç” cevabını verir.
HHH

Tarzan Ceyn’e “Beni seviyor musun?” diye sormuş.
“Başka çare var mı?” demiş Ceyn sinirlenerek…
“Bak etrafımıza… Sağımda maymun, solumda orangutan… Bu ormanda başka seçeneğim mi var? Sorduğu şeye bak tövbe tövbe!

HHH
-Büyükerşen yine aday olur mu?
-Olursa, Tepebaşı ve Odunpazarı başkanları yeniden aday olur mu? Yoksa değişir mi?
-Büyükerşen aday olmazsa CHP yerine kimi aday gösterir?
-CHP’nin Büyükşehir adayı, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Başkanlarından biri mi olur?
-AK parti Büyükşehir’e kimi aday gösterir?
-Partinin ilçe belediye başkan adayları kimler olur?
-MHP mahalli seçimde AK Parti ile seçim ittifakı yapar mı?
-İttifak çerçevesinde bazı ilçelerin MHP’ye verilmesi söz konusu olur mu?
-İYİ parti ne yapar seçimlerde? Kendi adaylarını mı çıkartır?
-İYİ parti mahalli seçimlerde CHP ile bir ittifaka girer mi?
-Böyle bir ittifak olması halinde CHP’nin İYİ Parti’ye bırakabileceği ilçeler olabilir mi?
Aslına bakarsanız bu ve buna benzer yüzlerce sorunun asıl merak edilen kısmı “Hangi isimler olacak” dan ibaret…
Daha doğrusu…
-“önümüze seçmemiz için hangi isimler konulacak acaba?” merakından başkası değil…
Zira…
Her seçimde olduğu gibi önümüzdeki seçimde de önümüze “Hadi seçin bakalım” diye bir takım isimler getirilip konulacak.
Bu isimler sizin istediğiniz, belirlediğiniz, görmek istediğiniz isimler olmayacak…
Yukarıda verdiğimiz fıkralar misali, birilerinin kararı ile önünüze bazı isimler getirilecek ve  “Seçin hadi!” denilecek.

Kısacası…
Seçerken ikinci bir seçeneğimiz falan olmayacak…


.....


 


İyi güzel de…


-Hükümet bir yerlerden para bulur getirirse…
-Belediye, kendisine ait boş arsayı kulübe karşılıksız verir bir de bu arsayı imar planında akaryakıt istasyonu falan yaparsa. Böylelikle Eskişehirspor bunun gibi birkaç sürekli gelirin sahibi olursa…
-İktidar, stadyumun sim hakkını alması için bir firmayı zorlarsa. İsim hakkını alan firma parayı Eskişehirspor’a verirse…
-Stadyumun yanındaki boş arsa Eskişehirspor’a verilirse. Böylece buraya yapılacak AVM ve Otel’den Eskişehirspor’a para gelirse…
-Şehir halkı seferber olup Eskişehirspor için para toplarsa…
-Taraftar, tüm maçların biletlerini sezon öncesinden toplu para ile alırsa…
-Eskişehir ‘e bulunan tüm firmalar, stadyum içinde reklam verip, bu reklamın parasını da peşin peşin kulübe verirse…
-Odalar, dernekler, resmi kurumlar hatırı sayılır bağışta bulunursa…
-Her deplasmanın giderlerini birileri üstlenirse…
Kısacası…
“Destek olunursa ancak olur” deniliyor…
-“Başka kurtuluş yolu yok” deniliyor…
-“Aksi takdirde bu borç yükünün altından kalkmak mümkün değil” deniliyor.
Yani…
-“önümdeki bütün taşları bi zahmet el birliği ile temizleyiverin gelip yönetelim” e geliyor iş.
İyi, güzel, hoş da…
Bu saydıklarımızın tümü, mümkün değil ama olsa dahi, ancak ve sadece günü kurtarıyor…


.....


Aslan bile olsanız…


Uçsuz bucaksız bir ormanda azılı bir aslan yaşamaktadır. Ormandaki tüm hayvanlar, korku içindedirler. Böyle yaşamaktansa bir çare ararlar.
Düşünür, taşınır, aralarından bir heyet seçerek aslana gönderirler:
-"Ey ormanlar şahı aslan. Her gün içimizden birini yakalıyor, yiyorsun. Buna bir diyeceğimiz yok, fakat bu zahmet niye? Sen tahtında otur, biz, sana her gün içimizden birini yollarız, sen de rahatça yersin. Böylece, biz de sen de huzur içinde ömrümüzü geçiririz" derler.
Bu teklif aslanın hoşuna gider. Kabul eder. Artık her sabah bir hayvan aslana teslim olmaktadır.
Günlerden bir gün, sıra tavşana gelir, fakat o ağırdan alır.
Hayvanlar:
-"Eh ne yapalım, kısmet böyle. çoğumuzun rahatı için birimizin ölmesi gerek. Haydi, vakit geçirmeden yola düş. Aslanı kızdırmayalım" derlerse de tavşan işi yavaştan alır, pek aldırmaz görünür. Hayvanlar telaş içindedirler. Nihayet yalvara yakara tavşanı yola düşürürler.
Tavşan, kayıtsız, seke oynaya aslanın huzuruna gelir ama vakit de bir hayli ilerlemiştir.
Açlıktan ateş püsküren aslan, kükrer;
-"Nerede kaldın, bu gecikmene sebep ne?"
Tavşan, yalancı bir telaşla terlerini siler, boynunu büker:
-"Aman efendim, ben saygıda kusur etmedim. Sabah erken yola çıktım ama diğer bir aslan yolumu kesti, elinden kurtuluncaya kadar neler çektiğimi bilemezsiniz!"
Aslanın öfkesi büsbütün başına vurur:
-"Kim bu küstah? Bu ormanda yalnız benim hükmüm geçer. Kimmiş o çabuk söyle?"
Tavşan durumdan memnun, hep öteki aslanı över, aslanın haysiyetine dokunur. Aslan dayanamaz:
-"Düş önüme göster bu alçağı" der.
Yola düşerler. Tavşan aslanı bir kuyunun başına getirir:
-"İşte sultanım, bu kuyunun içinde. Bakınız nasıl da kurulmuş."
Aslan, hırsla kuyunun içine bakar. Suda kendi aksini görür. Hırlamaya başlar, kuyudaki görüntüsü de hırlar.
Tavşan fırsatı kaçırmaz:
-"Görüyor musunuz efendim? Size nasıl da meydan okuyor!"
Aslan büsbütün hiddetlenir, gözleri döner.
-"Bir diyarda iki sultan olamaz, parçalamalıyım onu" der ve kuyuya atlar.
Her şey bitmiştir artık.
Tavşan yemyeşil çayırlarda seke seke hayvanlara kurtuluşu müjdeler.
Buradan çıkarılacak kıssadan hisse;
Gölgenizle bile kavga ederseniz, bir gün sonunuz aslan gibi olur Aslan olmanız bile sizi kurtaramaz.
HHH

 Kavga; günlük hayatta da, siyasette de,eğitim ve sporda da, kısacası hayatın her alanında iyi değildir.
Kavga ile yaşayıp,kavga ile varlığını sürdürenlerin sonu, ortaya zeki bir tavşanın çıkmasıyla er geç son bulur.
Bunu sadece bilin diye yazdık…
Birilerine mesaj olsun falan düşüncemiz yok.
Siz de okuyunca kendinizi fazla zorlamayın ne olur…
Bu yazının adresi falan yok…
Ama illa ki "Sen bunu mutlaka birileri için yazmışsın" diye inat ediyorsanız, o sizin bileceğiniz iş.
çünkü…
Biz anlattıklarımızdan sorumluyuz. Sizin ne anladığınızdan değil…


.....


Biraz da
gülmek lazım


Uçak fabrikasında hummalı bir şekilde yeni bir tasarım yapılmaktadır ve her şey mükemmel. İlk test uçuşu yapılır fakat uçağın kanatları gövdeyle bağlantı yerinden kopar. Tüm ekip enkazın başındayken, birisi:
— Kanatla gövdenin birleştiği yerlere delik delin!
Yeniden hesaplamalar, iki yıllık çalışma, test uçuşu. Ancak sonuç ne yazık ki aynıdır. Kanatlar yok. Fabrikada enkazın başında toplananlardan ayrı acayip adamdan aynı öneri:
— Delik delin kardeşim!.
üçüncü denemenin de sonuçları aynı olunca proje sorumluları çaresiz acayip adamın dediğini uygularlar. Sonuç tam bir başarı. İnanılmaz bir sağlamlık. Bunun üzerine acayip adamı fabrika içinde bulurlar ve proje müdürünün önüne getirirler:
— Biz bu kadar profesör ve mühendis, bilim adamı çözemedik, sen çözdün bu sorunu; kimsin sen?
Adamcağız sıkılarak:
— Tuvalet temizleyicisiyim, şey.. kahrolası tuvalet kağıtları hiç bir zaman delikli yerlerinden kopmazlar da.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi