1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

İktidar cenahından keskin Atatürk dönüşü...

Hükümet kanadı ve özellikle de Cumhurbaşkanının son süreçte Atatürk’e yönelik söylemlerinde bir farklılık, bir değişiklik ve bir açıklık var…


Bu durum haliyle eleştiri konusu da oluyor.


-“Bu tür törenlere katılmamak için hastalık ve dış gezi bahanelerine sığınanlar şimdi Atatürk’e sarılıyor”


-“Geçmişte ‘2 Ayyaş’ diyenler, bugün Atatürk’e meziyetler düzüyor”


-“Daha düne kadar adını anmayanlar en hızlı Atatürkçü oldu”


-“Atatürk’ün ismini her yerden silmeye çalışanlar, yaklaşan seçimi düşünerek Atatürkçü görünmek için 9 takla atıyor”


-“Her yerden Atatürk’ün resimlerini sistematik bir şekilde indirenler, bugün anma töreni yapmak için yarışıyor”


-“Cumhurbaşkanı ‘Atatürk’ dediği için yandaş ve yalama basın ‘Böyle dediyse doğrudur’ diyerek tüm sayfalarını Atatürk ile doldurdu”


-“Partinin genel başkanı öyle bir keskin dönüş yaptı ki ümmet arkasından yetişmekte zorlanıyor”


Yukarıda yapılan bu eleştirilerin çoğunun “Haksız” olduğunu söylemek elbette mümkün değil.


Ne yazık ki, iktidar partisinin geçmişte Atatürk ile ilgili bakış açısı ve takındığı tutum aynen yukarıda yapılan eleştirilerde açıkça belirtildiği şekildeydi.


Ancak…


Her zaman söylediğimiz bir tespit vardır.


O tespit de: Atatürk’ün bu ülkenin birleştirici ve ortak değeri olduğu gerçeğidir…


İster, yaklaşan seçim nedeniyle bir manevra zorunluluğundan olsun…


İsterse, yapılan takiyeden ibaret olsun, neticede Atatürk isminin AK parti cenahında yeniden konuşuluyor olmasına çok büyük tepki gösterilmesinden yana olmadığımızı belirtmekte yarar var.


Hep söylüyoruz ya “Atatürk’ü sadece anmak yetmez. Anlamak da lazım” diye…


İşte iktidar partisi cenahındaki Atatürk söylemlerinin uğradığı değişikliği, her zaman olduğu gibi en iyi niyetimizi takınıp,  “belki de anlamaya başladılar” şeklinde yorumlamak istiyoruz…


Zira…


Atatürk’ü sahiplenebilmenin yolunun sadece fikirlerini anlamaktan geçtiğini biliyoruz.


Haa! Bu bizim dediğimiz olmazsa…


Bir süre sonra aynı cenahtaki, Atatürk’e yönelik değişen bakış açısı ve söylemler yine değişir ve söylemlerin şekli eski fabrika ayarlarına dönerse…


Ya da…


Söz konusu cenahın, Atatürk’e yönelik bu keskin dönüşünün altından, yaklaşan seçimin hesapları olduğu ortaya çıkarsa…


Ne yapalım? Bugüne kadar söylediğimiz gibi “Atatürk’ü anlamak zaten zeka gerektiriyordu” demeye devam ederiz…


Kendimizi de kesinlikle kandırılmış falan hissetmeyiz…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Zaten her işimiz film değil mi?


 


Otomobillerin cam filmi ile ilgili bir karar alınıyor…


Alınan karar doğrultusunda camlarda film yasaklanıyor.


Aman yarabbim!


Meğer ülkenin en büyük sorunu buymuş!


Ortalık adeta birbirine giriyor.


Bir taraftan camları film kaplı otomobillere ceza yazılıyor, diğer taraftan otomobil camlarına film takan işyerleri, taktıkları filmleri tek tek sökmeye başlıyor.


Mevzu o kadar önemli! O kadar hayati ki!


Bir anda Türkiye’nin gündeminde en üst noktaya geliveriyor.


Gazeteler, televizyonlar, sosyal medya bu hayati konuya! öylesine önem vermeye başlıyor ki, Cumhurbaşkanı artık dayanamıyor ve işe el atmak durumunda kalıyor.


çıkıp “Bu işte yanlış yaptılar. Düzeltilmesi talimatı verdim” diyor da Allahtan!, herkes rahat bir nefes alıyor.


ülkeyi büyük bir çıkmazın içine sokan! ülkenin geleceğini doğrudan etkileyen! Gelecek nesillerimizi yok olma ile karşı karşıya bırakan! Mesele şükürler olsun ki halloluyor!


Allahtan ülkemizin beka sorunu olan b film meselesi hallediliyor da, biz de ülke olarak ufak tefek meselelerimiz olan işsizlik gibi, taşeronların durumu gibi, eğitim gibi, ekonomi gibi, terör ve yanı başımızda devam eden ve bizim de dahil olduğumuz savaş gibi meselelere dönüyoruz…


Allahtan film ülkeyiz de bu cam filmi kasırgasını zamanında! Ve yerinde! Müdahalelerle, burnumuz bile kanamadan atlatabiliyoruz…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Yapanın yanına kar kalıyor düşüncesi değil mi bu yaşadıklarımız?


 


Eskişehirspor’da 2013-2015 yılları arasında kulüp yönetiminin usulsüzlük yaptığı şeklinde bir rapor oluşturulduğu söyleniyor.


Bu rapor doğrultusunda savcılığın harekete geçtiği de ifade edilenler arasında.


öte yandan…


2015 ila 2017 yılları arasını kapsayan bir bağımsız denetleme kurulu raporunun hazırlandığı ve bu raporda da yine o yıllarda kulübü yönetenlerin usulsüzlüklerinin bulunduğu, söz konusu bu raporun açıklanmasıyla birlikte savcılığın yeniden işe el atacağı belirtiliyor…


Kısacası…


Hem Mesut Hoşcan yönetimi hem de Halil ünal yönetimi dönemleri, “Usulsüzlük yapıldığı” iddiasıyla savcılık tarafından soruşturma altına alınacak…


Bazıları “Bu hoş bir durum değil. Böyle olursa hiç kimse Eskişehirspor’un başkan ve yöneticiliğine talip olmaz” diyor…


Ben böyle düşünenlerle aynı fikirde değilim.


Tam tersine, her dönemin araştırılması ve eğer usulsüzlük yaptıkları sabitlenen başkan ve yöneticilerin de cezalandırılmasından yanayım.


çünkü…


Bugün Eskişehirspor’a yapılmayan yardımların da, tüm iyi niyetiyle göreve gelen ve tarihinde ilk kez kulübe kendi cebinden bu kadar para harcayan Sinan özeçoğlu’nun istifa etmesine de arkasında , “yapanın yanına kar kalıyor” düşüncesinin yattığını düşünüyorum…


***


BİRAZ DA GüLMEK LAZIM



Bir aile davetinde, erkekler ve kadınlar ayrı ayrı gruplar halinde sohbet etmektedir.Sohbetin iyice koyulaştığı sırada, erkeklerden biri, birazda yüksek sesle;
- Ah ulan ahh!!! Şu anda Patagonya'da olmak vardı!!
Sesi duyan arkadaşları dayanamaz nedenini sorarlar...
O da:
- Hiç sorma arkadaş!! Patagonya'da 1 erkeğe 10 kadın düşüyormuş...üstelik kadınlarla beraber olduğun zaman, her defasında sana 100 dolar vermekteler.. Ah ulan ahh..Şu anda Patagonya'da olmak vardı...
O ana kadar konuşmaları sessizce dinleyen eşi lafa girer;
- Kocacığım sana bir soru sorabilir miyim?
- Tabii hayatım... Bir değil iki soru dahi sorabilirsin... Neyi merak etmiştin acaba? Genç kadın olabildiğince sakin;
- Şunu merak ettim. Acaba sen şu Patagonya'da 200 dolara koskoca bir ay boyunca nasıl geçineceksin?


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi