1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kervan yolda düzülürse!

Sağlık Bakanı “hafta sonu sokağa çıkma yasağı düşünmüyoruz” diyor…
“Bakanın bunu diyebilmesi için mutlaka elinde geçerli bir neden vardır” diye düşünüyor insan.
Hemen arkasından…
İçişleri bakanı hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan ediyor…
Böyle olunca bu defa insan “Herhalde elinde geçerli bir gerekçe var ki, hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edildi.” Diye düşünüyor…
Hatta insanın aklına “Demek ki veriler daha ciddi ve toplumdan saklanıyor” gibi düşünceler de geliyor insanın aklına.
Hemen arkasından…
Cumhurbaşkanı çıkıyor ve “Gönlüm razı olmadı” diyerek, içişleri bakanlığının sokağa çıkma yasağını kaldırdığını açıklıyor…
Bir ülkede salgın süreci, birbirinin bu denli birbirine zıt kararlarla bu şekilde yürütülmez.
Sağlık Bakanı, niçin sokağa çıkma yasağı düşünmediğini, elindeki veriler ışığında açıklamalıdır.
İçişleri bakanı, niçin sokağa çıkma yasağı kararı aldığını, elindeki veriler ışığında anlatmalıdır.
Cumhurbaşkanı ise, sokağa çıkma yasağını iptal etme nedenini “Gönlüm razı olmadı” sözlerinin dışında, elindeki veriler ışığında açıklamalıdır.
Toplumun sağlığı, ülkenin ekonomisi ile ilgili kararlar bu denli birbiriyle çelişkili olmaz…
Devleti yönetenler bu denli birbirinden habersiz olamaz!
Virüs, kafası karıştırılarak yok edilmez.
Salgın, şaşırtıcı kararlarla sona ermez.
En önemlisi de…
Devleti yönetenler, kervanı yolda düzmez!


 


.....


 


Teşhis
 konulamayan hastalar!


 


Sağlık Bakanı tarafından her gün coranavirüs salgınına ilişkin rakamlar açıklanıyor.
Test yapılanların sayısı…
Vaka sayısı…
ölen sayısı…
İyileşen sayısı…
Bunlar tamam da…
Bir de teşhis konulmadan hasta olan, yoğun bakımda bulunan hatta ölen insanların olduğundan söz ediliyor.
Yani…
Yapılan coranavirüs testinde negatif çıkan, fakat durumu ağır olduğu içim MR görüntülemesi çekilen, görüntüde virüslü olduğu tespit edilen, kısacası ne olduğu bir türlü belli olmayan hastaların olduğu söyleniyor.
Hatta.
Eskişehir Şehir Hastanesi’nde bile bu tipte bir hayli hasta olduğu ifade ediliyor…
Testte pozitif çıkmadıkları için bu hastaların corona hastası olarak kayıtlara girmediği belirtilirken, bu acayip durum hakkında bir açıklama yapılması isteniyor.
Bizden söylemesi...


 


.....


 


Bu cümleleri şu sıralar
birilerinden duyarsanız…


 


Şu sıralar erken ya da baskın bir seçimden söz ediliyor ya…
Her ne kadar “seçim olmaz” diyenler çoğunlukta olmasına rağmen, her an bir erken ya da baskın seçim kararı alınabileceği ihtimalini göz ardı etmeyenlerin de sayısı bir hayli fazla.
Bu ihtimal öylesine dikkate alınıyor ki, bazı insanlara şimdiden “Aday olacak mısın?” soruları bile sorulmaya başlandı.

Hatta…
Sorunun yöneltildiği insanlar da o klasik cevapları şu şekilde  sıralamaya başladı;
-"Ben görevimin başındayım. Görev süreme kadar da verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum"
-"Benim istemem önemli değil. önemli olan Partimin aday gösterip göstermeyeceği"
-"Halk da isterse aday olurum"
-"Hele o gün bir gelsin bakalım. Arkadaşlara sorup danışırız. Şimdiden şu veya bu demek mümkün değil"
-"Allah nasip ederse olur. Nasip etmezse olmaz"
-"O tarihe kadar neyin ne olacağı belli mi olur"
-"Daha seçimlerin yapılıp yapılmayacağı bile belli değil.. Daha çok köprüler altından sular akar"

***

öncelikle şunu söylemeliyiz ki;
Eğer bir insan, adaylığı sorulduğunda yukarıda ki cümleleri kuruyorsa, bilin ki o insan aday olmaya can atıyordur.
Aday olmayı istemesine rağmen, yukarıda ki cümleleri sıralıyorsa da, "Bu işi çok karıştırmayın. İşimi de bozmayın. Günü geldiğinde zaten görürsünüz" demek istiyordur.
Bu günden çıkıp açık açık  "Aday maday değilim" demeyeceğine göre ne diyecek adam?
Tabi ki yukarıda ki cümlelerin birini kuracak.
Hatta…
Yazdığımız cümlelerin hepsini…


 


.....


 


Sağlık ve Ekonomi…


 


İki hayati önemi olan konu…
Yaşadığımız salgın sürecinde sağlık ile ekonomi arasına tam anlamıyla sıkışıp kaldık…
Sağlığımız için eve kapanmalıyız, ekonomimiz için dışarıya çıkmalıyız.
Sağlığı güvence altına aldığınızda ekonomi bozuluyor, ekonomiyi canlandırdığınızda sağlık elden gidiyor.
Ne yazık ki böylesine ikircikli bir süreç içindeyiz.
Ne tam anlamıyla evlere kapanıp sağlığımızı güvence altına alabiliyoruz, ne de tamamen dışarıya çıkıp ekonomiyi kurtarabiliyoruz.
Ne eve kapandığımızda sağlığımızla mutlu oluyoruz, ne de dışarıya çıktığımızda ekonomimizle.
Bu işin sonu nereye varır bilemiyoruz ama umarız bu sürecin sonunda hem sağlığımızdan hem de ekonomimizden olmayız.


....


Biraz da gülmek lazım


Temel ve Fadime, emeklilik yıllarında bir dağ evi satın alıp orada yaşamaya başlamışlar. Ancak dağın başında gazete filan olmadığı ve Temel de her gün gazete okumak istediği için; Fadime’yi her gün arabayla kasabaya gönderip, gazete aldırtırmış. Bir gün bundan artık sıkılan Fadime, bir kerede 10 gazete birden almış; ve Temel’e her gün aynı gazetenin kopyalarını vermeye başlamış. 5. gün; Temel, Fadime’yi çağırmış. Oyununun ortaya çıktığından korkan Fadime, Temel’in yanına gitmiş. Temel konuşmuş:
-Yahu şu dünyada bazı insanlar hiç akıllanmıyor...
-Ne oldu ki Temel’im?
-Bak mesela şu herife, 4 gündür uyuşturucu kaçakçılığı yüzünden tutuklanıyordu; bugün yine tutuklanmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi