1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kıyamet seçimlerden sonra kopacak...

 


 


 


 


AK parti ve CHP’de seçimlere odaklanılmış bir durum var…


 


Ama her iki partinin içinde yaşanması ertelenmiş büyük kavgalar var.


 


Daha doğrusu:


 


Her iki partide de yutkunanlar, baltalarını saklayanlar “Hele şu seçim bir geçsin bakalım” diyen pek çok insan var…


 


Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri yapıldıktan sonra her iki partiyi de, parti içindeki büyük hesaplaşmalar bekliyor…


 


Sırada mahalli seçimlerin olması, teşkilatların yeniden dizaynı ve hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekili seçimlerinde alınan sonuçların ortaya çıkartacağı tahribatlar, sözünü ettiğimiz her iki partiyi de son derece sıkıntılı sürecin beklediğini gösteriyor.


 


İşin tuhaf olan tarafı, 24 Haziran seçimlerinden galip çıkacak olan partide bile, bu galibiyetin parti içindeki kavga ve sıkıntılı sürece mani olamayacağının şimdiden görünüyor ve biliniyor olması…


 


Bunu niye söylüyoruz?


 


Hangi AK partili ve hangi CHP’li ile kendi partilerinin iç meselesini konuşmaya, hemen hepsi “Şu seçim bir geçsin bakalım” diyor…


 


Hemen hepsi sanki, seçimden ve seçim sonuçlarından ziyade sanki, o kavga edecekleri, o  hesap soracakları, o birilerinin kafalarını kopartacakları o seçim sonrasındaki süreci bekliyor…


 


......


 


 


 


Siyaseti nasıl okuyacak? Ne mesaj verecek?


 


 


 


 


 


7 Haziran seçimleri öncesini hatırlayın…


 


Tayyip Erdoğan mitingler yapıyor, meydan meydan dolaşıyordu.


 


Her mitinginde “Bana 400 Milletvekili verin başkanlık sistemini huzur içinde getirelim” diyordu.


 


Seçmen bu davranışı şımarıkça algıladı.


 


AK parti bu seçimde yüzde 40’lara geriledi.


 


Bu aynı zamanda AK Parti’nin tek başına iktidar olamaması anlamı taşıyordu.


 


Seçmen AK partiyi de Erdoğan’ı da cezalandırmış öte yandan Muhalefet partilerine iktidarı kurma imkânı tanımıştı.


 


Ama iktidar bunu beceremedi.


 


Yıllar sonra yakalanmış bir fırsat değerlendirilerek bir koalisyon hükümeti inşa edemedi muhalefet.


 


Bunun üzerine seçmen “sizden de bir şey olmazmış” diyerek 5 ay sonraya alınan erken seçimde, yani 1 Kasım seçimlerinde AK Parti ve Erdoğan’ı yeniden tercih ederek, oy oranının yüzde 49’lara çıkmasını sağladı.


 


Bu şunu gösteriyor:


 


Şartlar ne olursa olsun her seçimde koşulsuz ve kuşkusuz partisine oy verenler var ama bunun yanı sıra her seçimde gerek bazı partileri cezalandırıp, gerekse bazı partilere “hadi bir de seni göreyim” diyen yüzde 10-20 arasında bir seçmen var.


 


üstelik bu oran iktidardakini iktidardan düşürüp, muhalefettekileri iktidara taşıyabilecek bir oran.


 


İşte önümüzdeki seçimde benim merak ettiğim, bu orandaki seçmenin nasıl bir mesaj vereceği? Ve siyaseti nasıl okuyacağı?


 


.....


 


 


 


Hatırlatalım istedik…


 


 


 


14 Haziran 2018 tarihinden itibaren;
1- Devlet kaynaklarından yapılan iş ve hizmetler dolayısıyla, (açılış ve temel atma dâhil) törenler yapılmasının, nutuklar söylenmesinin, demeçler verilmesinin ve bunlar hakkında her türlü vasıtayla yayınlarda bulunulmasının yasak olduğunu;
2- Seçim propaganda gezilerine, Başbakan ve bakanlarla, milletvekillerinin makam otomobilleri ve resmî hizmete tahsis edilen vasıtalarla katılamayacaklarını;
3- Seçim propaganda gezilerinde, Başbakan ve bakanlarla, milletvekillerini protokol icabı olan karşılama ve uğurlamalar ile törenlerin yapılamayacağını ve resmî ziyafet verilemeyeceğini;
4- Başbakan ve bakanlar ile aday olması durumunda görevde bulunan Cumhurbaşkanının da, seçimle ilgili çalışmalarında ve konuşmalarında 298 sayılı Kanun hükümleriyle bağlı olduklarını;
5- Başbakan, bakanlar, milletvekilleri ile aday olması durumunda görevde bulunan Cumhurbaşkanı ve diğer adayların seçim propagandası ile ilgili olarak yapacakları gezilere hiçbir memurun katılamayacağını HATIRLATMAK İSTEDİK…


 


.....


 


 


 


 


 


Hani hep derler ya…


 


 


 


Recep Tayyip Erdoğan bir koldan, Binali yıldırım diğer koldan mitingler yapıyor.


 


Erdoğan’ın yapmış olduğu mitingler dolu.


 


Binali Yıldırım’ın mitingleri ise bomboş.


 


çoğu mitingi ile ilgili olarak sosyal medya üzerinde “Güvenlik kuvvetlerine miting yaptı” esprileri dolaşıyor.


 


Hani herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir konu var ya…


 


“Erdoğan’ı alın partinin başından AK Parti yüzde 2 oy dahi alamaz” deniliyor ya…


 


İşte bu söylemin vücut bulmuş halini miting meydanları bile açık açık gösteriyor…


 


Erdoğan’ın mitingleri dolu, Yıldırım’ın mitingleri seçmene hasret…


 


O yüzden.


 


Binali Yıldırım’ın Başbakan olmasına rağmen miting düzenlemesinin hiçbir anlamı yok.


 


Yaptığı mitinglerin herhangi bir katkısı da yok…


 


Mitinglerden de görüldüğü üzere seçimlerde oyu Erdoğan alacak.


 


Erdoğan yoksa oy da yok…


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi