1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Merak edilen listeler değil seçilebilinecek yerlerde kimlerin olacağı?

Seçim tarihi yaklaşırken insanlarda da ister istemez merak başlıyor.
Önce;
-"Acaba kimler aday adayı olacak?" sorusu cevap aramaya başlıyor, ardından da;
-"Acaba listeler nasıl şekillenecek?" sorusu...
İçinde bulunduğumuz şu günlerde "Acaba kimler aday adayı olacak?" sorusu yavaş yavaş cevap bulmaya başladı.
Partilerde, aday adayı olması beklenen isimlerle, sürpriz isimler ortaya çıkmaya başladı.
Önümüzde ki günler içinde buna elbette yenileri de eklenecek.
Durum böyle olunca, yukarıda da söylediğimiz gibi şimdi "Acaba listeler nasıl şekillenecek?" sorusunun cevabı daha da önem kazanmaya başladı.
Hemen herkes şu günlerde, partilerin nasıl bir aday listesi ile Eskişehirlilerin karşısına çıkacağını merak ediyor.
Bilindiği üzere, partiler 7 Haziran günü yapılacak olan milletvekili genel seçimleri için 6 kişiden oluşan birer liste ile Eskişehir seçmenin karşısına çıkacak.
Her ne kadar "Liste" desek de, aslında burada merak edilen 6 isim değil.
Herkesin merak ettiği, partilerde seçilebilir yerlerde kimlerin olacağı.
Daha doğrusu...
Kamuoyu en çok, AKP ve CHP de ilk üç sırada kimlerin olacağını, MHP de ise liste başının kim olacağını merak ediyor.
Bu da gösteriyor ki, hemen herkes, 7 Haziran günü yapılacak olan seçimde nasıl bir sonuç çıkacağı ile ilgili kararını şimdiden vermiş gibi...
......

Listelerin tepesinden
paraşütle hazır bekleyenler...

Partilerin Milletvekili adaylarını, hakim huzurunda önseçim ile belirlediği seçimlerin üzerinden yıllar geçti.
Yıllardır partiler adaylarını, "Merkez yoklaması" adını verdiği yöntemle seçiyor.
Aslına bakarsanız, yöntemin ismiyle alakası yok.
Yani...
Merkezin yokladığı falan yok.
Sadece "Yoklar mış" gibi görünüyor o kadar.
Neticede...
"Merkez" denilen kurum, Genel Başkan ve bir-iki yakın isminden oluşan bir heyet.
İşte bu heyet, Ankara'da oturup, alıyorlar Eskişehir'in liste kâğıdını önlerine...
Başlıyorlar doldurmaya.
Bu listenin dolduruluşu sırasında ilk olarak, kayrılması gereken ve en önemlisi de, kendilerine bağlı olacağına inanılan kişiler başlanıyor sıradan yazılmaya.
Sonuç itibarıyla...
"Genel Merkezin yaptığı araştırma neticesinde liste şöyle oluştu:" denilerek, veriliyor seçim kuruluna.
İşte bu listeler oluşturulurken...
Genel Başkan ve kendisine yakın birkaç isim, kesinlikle Milletvekili olması gereken kişilerin listesini de alıyorlar bir yanlarına.
Başlıyorlar her ilin seçilebilecek noktalarına bu isimleri yerleştirmeye.
Adam Malatyalıymış. Hiç önemi yok.
-"Koyun Eskişehir'in sırasına" diyorlar ve paraşütle indirir gibi listenin başına koyuyorlar.
Liste başına koydukları ilde tepki olurmuş falan kimsenin umurunda bile değil.
Nasıl olsa...
Bağırıp çağıranların da bir süre sonra susacaklarını çok iyi biliyorlar.
İşte böylesine bir seçime daha gidiyoruz.
Yani...
Aday listelerinin Merkez yoklaması ile genel merkez tarafından belirleneceği bir seçimi daha yaşayacağız.
Bu seçimde de, yukarıda anlattığımız olayların yaşanılması sürpriz olmayacak.
O yüzden...
Eskişehir'deki partiler oturup "Tepeden inme aday gelmesin" diye dua etsin.
Çünkü...
Hepsinin listesinin tepesinde, her seçimde yaşandığı gibi paraşütü hazır bekleyenler var.
......


Siyaset zeka da gerektirir
Siyaset yürek işidir, inanç işidir, hedef işidir.
Aynı zamanda...
Siyaset, nerede ne söylenileceğinin, nerede ne söylenmeyeceğini bilme işidir.
Yüreğiniz, inancınız ve hedefiniz olabilir ama...
Bu özellikleri siyaset zekânızla birleştiremiyorsanız, çabalarınızın çoğu boşuna gidebilir.
Herkesin yakından bildiği üzere, iktidar partisi AKP için bu dönem paralel hassasiyeti var.
İşte tam bu sırada, mesleği Avukatlık olan ve AKP den milletvekili aday adayı olan bir isim, Türkçe olimpiyatlarında birinci olmuş bir çocuğun vekâletini alıyor.
Çocuk, Türkçe olimpiyatlarında seslendirdiği şarkının sözleri ile, haberi olmadan bazı gazetelere haber olmuş ve bu durumdan da mağduriyeti doğmuş bir çocuk.
AKP li aday adayı Avukat, müvekkili olan bu çocuğun çıkar ve menfaat için kullanıldığı gerekçesiyle, Türkçe Olimpiyatlarının iptali için dava açıyor.
Bununla kalmayıp, olayı BM Çocuk hakları izleme kurulu ve Avrupa çocuk konseyi çocuk hakları komitesine kadar da götürüyor.
İşte yukarıda bahsettiğimiz siyasi zeka bu.
Aday adaylarının çoğu "paralel" lafını bile edemezken, o, var olan hassasiyeti de göz önüne alarak resmen dava açıp, en azından bu konuda diğer aday adaylarının resmen önüne geçiyor.
Sonuç olarak...
Bu siyasi zeka ile dolu bu hareket, sözünü ettiğimiz aday adayını aday sıralamasında seçilebilecek bir yere taşırsa kimse şaşırmasın...
Bu arada...
Bu güne kadar hükümet ile paralel kavgasına karışmaktan uzak duran aday adayları da, bu saatten sonra bu konu ile ilgili puan kazanma adına boş yere çıkış yapmasın.
Zira, ne söylerlerse söylesinler, söyleyecekleri yukarıda anlattığımız olay kadar etkili olmayacaktır
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Papaz ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek:
"Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle" der.
...Ancak adamdan ses çıkmaz. Papaz gene: "Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle" der demesine ama adamdan gene ses çıkmaz.
Papaz iyice sinirlenir ve:
- Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun be adam?
Deyince, adam sakin sakin cevap verir,
- Nereye gideceğimi bilmeden kimse hakkında yorum yapmak istemiyorum!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi