1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Nasıl bir dejavuysa bu artık?

Bundan 6 ay kadar öncesiydi.
Ağustos ayının ortaları…
AK Parti il başkanı Zihni çalışkan’ın basın yöneticileriyle yapacağı  sohbet toplantısına gitmiştik.
Sohbette çalışkan’ın belediyeleri eleştiren sözleri ağırlıktaydı…
-“üç belediyenin de bütçeleri kadar borçları var. Parayı har vurup harman savuruyorlar” diye girmişte lafa…
Ardından da…
-“İnşallah bundan sonra belediyeleri, vaat edilen, sonuçlanmayan, maket üzerinde kalan projeleriyle değil de,  gerçekleşen projeleriyle konuşuruz” demişti çok iyi hatırlıyoruz…
HHH

Bunun üzerine söz alıp;
-En az 30 yıldır Eskişehir’in Demiryolu ile Liman bağlantısının yapılamadığını…
-Kuzey ve Güney çevreyolları sözü defalarca verilmesine rağmen bir türlü tutulmadığını…
-Eskişehir’e her gelen bakanın Tülomsaş’a Hızlı Tren, Tank, Tramvay yapacağı sözü vermesine rağmen bunların gerçekleşmediğini.
-İlk yerli Otomobilden tutun da ilk yerli Uçağa kadar birçok söz verildiğini ama yerine getirilemediğini.
-Eskişehir’in neredeyse her şeyin merkezi haline geleceğine dair vaatler verilmesine rağmen, hepsinin havada kaldığını hatırlatmıştık Zihni çalışkan’a…
Ardından da…
-“Belediyelerin gerçekleşmeyen projeleri ile ilgili söyledikleriniz tamam da, sizin hükümetin Eskişehir’e yönelik birçok vaatleri de sonuçta gerçekleşmemiş, havada kalmış, sonuçlanmamış projeler değil mi?” diye sormuştuk…
Bunun üzerine Zihni çalışkan, sadece, Eskişehir’in demiryolu ile liman bağlantısının olamayacağını söylemiş, hatta “bunu aklınızdan çıkartın” demiş, diğer söz verilip gerçekleşmeyen yatırımlar konusunda da  “takip edeceğiz elbette” cevabını vermişti.
HHH

Geçenlerde Ulaştırma Bakanı geldi Eskişehir’e…
Tülomsaş’ın Yüksek Hızlı Tren yapacağından tutun da, Eskişehir’in çevre yollarının yapılacağına, Eskişehir’in demiryolu ile Antalya’ya bağlanacağına kadar, 4 saatlik Eskişehir ziyareti kapsamında vermediği müjde kalmadı.
önümüzdeki 6 ay zarfında Eskişehir’e gelen giden bakanlar da tıpkı Ulaştırma Bakanının yaptığı gibi yine Eskişehir’e müjde üzerine müjde verecek.
Her zaman olduğu gibi bu sözler yerine getirilmeyecek.
Bir 6 ay sonra AK Parti il başkanı toplantı yapacak…
Belediyelerin lafta kalan yatırımlarını eleştirecek.
Biz kalkıp “İyi de… Sizin söz verildiği halde gerçekleşmeyen yatırımlarınız ne olacak?” diye soracağız.
O “Demiryolu ile liman bağlantısı olmaz da, diğerlerini takip edeceğiz” cevabını verecek…
Sonra bir bakan daha gelecek…
“Eskişehir’i demiryolu ile limana bağlayacağız” müjdesini verecek…
Nasıl bir dejavu ise bu, anlaşılan yıllar boyu bu şekilde tekrarlanıp gidecek…


.....


Dediğin doğru bile olsa
yap-tır-ma-yız…


Zamanın Ankara Valisi Nevzat Tandoğan sokakta gösteri yapan sol görüşlü gençleri makamına getirterek fırçalıyor;
-“Siz kim oluyorsunuz? Bu ülkeye komünizm gelecekse de biz getiririz! Oturun oturdunuz yerde!”
İşte bu söz aslında; “Devlet idaresi bizde… Her şeye hakimiz ve her şeyin iyisini biz biliriz. Sizin doğrularınızın bile nazarımızda hiçbir hükmü yok!” demenin dile gelmiş hali…
Yani, bildiğiniz jakobenizm…
Aynı jakoben anlayış ve davranışı bugün de sıkça görüyoruz…
örneğin:
CHP mecliste” Fetö’nün siyasi ayağı araştırılsın” teklifi veriyor…
Teklif AK parti ve MHP oylarıyla ret ediliyor.
İYİ Parti mecliste “Corana virüsü araştırılsın” diye teklif veriyor…
Teklif yine AK Parti ve MHP oylarıyla ret ediliyor.
CHP mecliste deprem araştırma teklifi veriyor.
Yine AK parti ve MHP oylarıyla ret ediliyor.
Emeklilikte yaşa takılanlardan tutun da, Asgari ücretlinin yaşam şartlarının iyileştirilmesine, 3600 göstergeden tutun da İsrail ile yapılan anlaşmaların iptal edilmesine ilişkin CHP ve İYİ parti tarafından verilen ne kadar önerge varsa, hepsi AK Parti ve MHP oylarıyla ret ediliyor…
En son CHP’nin “Elazığ afet bölgesi ilan edilsin” teklifi ret edildi mecliste.
MHP genel başkanı Devlet bahçeli de çıkıp “CHP hangi teklif getirirse getirsin destek vermemiz mümkün değil” dedi iyi mi?
Demek ki önemli olan halkın sağlığı, güveni ve huzuru değil…
önemli olan siyasi restleşme…
Yani…
-“Senin dediğin doğru bile olsa yaptırmayız. İyi olan bir şey varsa biz yaparız” mantığından başka bir şey değil tüm bu olup bitenler…


.....


02.02.2020…


Dün ilginç bir gündü.
2 Şubat 2020.
Yani: 02.02.2020…
Bu aynı zamanda, dünün tarihinin tersten ve düz yazılışı.
Yani…
Bizim görebileceğimiz tersten ve düzden aynı olacak son tarih…
Dün aynı zamanda  yılın 33. Günüydü  ve yılın bitimine 333 gün kalmıştı.
İnsanlık bir daha 03.03.3030 yılında bu ilginç eşleşmeyi görecek.
Tabi görürse…


.....


Hür iradenin temsil edildiği yer!


CHP ve İYİ Parti tarafından meclise verilen tüm önergeler AK parti ve MHP oylarıyla ret ediliyor ya…
İşte bununla ilgili Kazım Kurt anlatmıştı ilginç bir önerge hikayesini…
Milletvekilliği yaptığı dönemde, CHP’nin tüm önergelerinin bugün olduğu gibi AK Parti tarafından ret edilmesi üzerine CHP milletvekilleri oturup düşünmüş…
En sonunda, AK parti tarafından bir süre önce meclise getirilen ve kabul edilen önergenin aynısını yazıp, CHP önergesi olarak başkanlığa sunmaya karar vermişler.
AK partinin önergesini satırı satırına yazıp, “CHP önergesi” adı altında vermişler meclis başkanlığına.
Oylanmış ve AK parti grubunun oylarıyla ret edilmiş önerge.
AK parti, bir hafta önce kendi verdiği ve meclis çoğunluğuyla kabul ettiği önergenin aynısını, sırf CHP önergesi diye ret etmiş…
Bugün de farklı değil meclis…
Lafa geldi mi ama “milletin hür iradesinin temsil edildiği yer” falan deniliyor ya…
Vallahi alakası yok!


.....


Biraz da gülmek lazım


Adamın biri birgün yolda giderken bir çocuk görür ve çocuğu çok sevimli bulur çocuğa:
- Senin adın ne?
çocuk tam söyleyeceği sırada:
- Dur ben tahmin edeyim, diyerek sözünü keser, ama ipucu olarak baş harfini söylemesini ister. çocuk:
- Y der, adam başlar saymaya..
- Yasin?
çocuk başınıi sallar.
- Yusuf?
çocuk yine başını sallar.
Adam y harfi ile başlayan tüm isimleri sayar, çocuk her seferinde başını sallar adam iyice sinir olur ve kız isimleri de saymaya başlar;
çocuk yine başını sallar. Adam en sonunda:
- Bilemedim. Ne lan senin ismin?
çocuk yanıt verir:
- Yamazan

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi