Demokrasinin gerçek anlamda var olduğu yerlerde halk ister, yönetenler bu isteği gerçekleştirir.

Demokrasinin gerçek anlamda uygulanmadığı ülkelerde ise bunun tam tersi olur.
Yani…

Yönetenler ister ve yapar, halk ise buna razı olur.

Tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi.

Bu anlattığımızı daha iyi kavrayabilmek için Eskişehir’i şöyle bir düşünün.

Eskişehir’de gerek hükümet gerekse belediyeler tarafından hazırlanıp uygulanan projeleri şöyle bir zihninizden geçirin.

Hangi proje halkın talep etmesi yüzünden yapıldı?

Hangi projede halkın fikri alındı?

Ve hangi proje tamamlandığında halkın ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayabildi?

Sayabileceğiniz elbette birkaç proje olacaktır ama burada sorun, söz konusu projelerin “cuk oturan” projeler olmasından ziyade, buna yönetenlerin tek başlarına karar vermesinde.

Zira…

Pek çok proje de, halka sorulmadığı, bölge yaşayanlarının fikirleri alınmadığı ve masa başında hazırlandığı için hiçbir iş yaramadı ve bunun sonucunda da hem zaman hem de para kaybına neden oldu.

Bu alışkanlık günümüzde dahi son sürat devam ediyor.

Güya halk için yapıldığı söylenilen projelerin hiçbir aşamasında halk olmuyor.

Halk adına birileri karar verip uyguluyor.

Bunu yaparken de “Nasıl olsa seçimlerde yetkiyi aldım” ın kendince gerekçesine sığınıyor.

Sonuç olarak…

Vatandaşın isteyip, yönetenin yerine getirmesi gereken bir süreç yerine, yönetenin istediği ve vatandaşın da buna engel olamayacağı bir süreç yaşıyoruz.

En kötüsü de…

Tek başına karar alan yönetenlere “Yanlış yapıyorsun” diye baskı yapması gerekenlerin, bunun yerine yönetilenleri baskı ile ikna etme gayreti içinde olmaları galiba…

.....

Kent Meydanı yapılacak olan Atatürk Stadyumunda son durum

-TOKi yeni stadyum yapma karşılığında mevcut Atatürk Stadyumunun olduğu yeri alacaktı.

-Buraya, içinde AVM ve Otel’in de olduğu bir proje bile hazırlattı.

Şehir bu duruma tepki gösterince başka bir formül arandı.

-Bulunan formül Anadolu üniverstesi’nin her yıl bütçe fazlası veren ve maliye bakanlığınca el konulan parasıydı.

-üniversite bu parayı yasa ile kurulmuş Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi üzerinden TOKİ’ye verdi.

-Böylece Atatürk Stadyumunun olduğu yerin kent meydanı yapılmasının önü açıldı.

Gelinen süreçte, önce mevcut Atatürk Stadyumunun devri yapılacak.

Bu arada, proje harcamaları nedeniyle TOKİ bir 10 milyon lira daha talep ediyormuş. Bu para bir şekilde bulunduktan sonra devir yapılabilecek.

Sonra mevcut Atatürk Stadyumu yıkılacak ki, bu da belli bir parayı gerektiriyor.
tüm bu işlemlerin ardından yıkılan Atatürk Stadyumunun yerine kent meydanı projelendirilecek.

Bu ne kadar zaman alacak?

İşte asıl cevaplandırılması gereken soru bu ancak bu sorunun cevabını bugünden kimse bilmiyor.

.....

Nabi Avcı Meclis ve Büyükşehir adaylığı için ne dedi?

AK parti Eskişehir Milletvekili, eski Milli Eğitim ve Turizm bakanı Nabi Avcı ile konuşuyoruz televizyonda.

Bakanlık görevini devretmesinin ardından kendisine yakıştırılan bazı görevler olduğunu söyleyip:

-“Kimileri Meclis başkanı olabilir diyor, kimileri ise Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilir. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu yakıştırmaları?” diye soruyoruz kendisine.

-“Bir kere yakıştırma yok. Yakıştıran sizsiniz” cevabını veriyor.

-“Pekii. Yakıştırabilmiş miyiz o zaman?” diye sorduğumuzda da başlıyor anlatmaya:

-“Aslında benim bir siyasetçi olarak bu soruya şu şekilde cevap vermem gerekirdi.

‘Partimin bir neferi olarak verilecek her göreve hazırım’

‘Partim benim için hangi görevi uygun görürse hiç sorgulamadan gider o görevi üstlenirim.

‘Partim hiçbir görev vermezse de sade bir üye olarak üzerime düşeni yapmaya devam ederim’ gibi.

Ama ben öyle klasik hale gelmiş bir cevap vermeyeceğim. Sadece ‘Bunun için daha çok erken’ demekle yetineceğim. çünkü doğrusu da bu. Seçimlerin 2019’da yapılacağı hesaplandığında, bugünden bir şey söylemek için gerçekten de çok erken”