1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

O sahilin bomboş olmasından memnun musunuz?

Porsuk çevresindeki yeşil alan, gençlerin gün boyu oturduğu bir alandı.


Ne yalan söyleyelim…


Eskişehir’de bahar aylarının geldiğini müjdeleyen bir görüntüydü bu.


Tek sıkıntı, burada oturan gençlerin yeşil alanı olabildiğince pisletmeleriydi.


Bunun üzerine belediye, porsuk çevresindeki yeşil alanlara girişi kapattı.


öğrenciler eskisi gibi oturamaz oldu.


Bu durum iki farklı görüşe yol açtı.


Bir kesim “Pisletirlerse temizlenir. Gençleri buradan mahrum etmek doğru değil” diye düşünürken, bir kesim de “Oturdukları yeri çöplüğe çeviriyorlar. O yüzden gelip burada oturmasınlar” görüşünü savunuyordu.


Biz başından beri, ne kadar kirletirlerse kirletsinler, bir gün bu gençlerin kirletmemeyi de öğreneceklerini düşünüyoruz…


Biz başından beri bu gençlerin bu sahil şeridinden mahrum edilmemeleri gerektiğine inanıyoruz.


Ve biz başından beri, porsuk şeridinde bulunan gençlerle dolu tablonun Eskişehir’in artık simge fotoğrafı haline geldiğini düşünüyoruz.


O yüzden, “Gençler çevreyi pisletiyor. O bölgeye sokulmasın” düşüncesinde olanlar ile bu düşünceyi, kapıları kilitlemek suretiyle karar altına alanlara bir iki çift sözümüz var:


1-Bir kere de meselelere "ama-yani" siz, güzel tarafından bakin.
2-Yerlere çöp atmasalar elbette daha iyi ama sonuçta bu çocuklar bizlerin çocukları. Herkes kendi çocuğunun benzer davranışlarını tolere ediyor, görmezden geliyor ama konu başkalarının çocuğuysa nedendir bilinmez aynı yaklaşımı göstermiyor.
3-Bu arada özeleştiri de yapalım. çocukları “çöp atıyorlar” diye eleştirmek kolay. Söyleyin o zaman? Kaç kişi dışarıya doğru dürüst çöp çıkartıyor?
4-Şu anda " varsın pisletsinler ama böyle bir güzel tablo olsun" diye içi giden, Eskişehir7in bu tablosuna iç geçiren birçok şehir biliyorum.
5- Birbirine kinlenen, birbirini öldüren gençler yerine, dağınık ama bu şekilde yaşamın tadını çıkartan gençliği tercih ederim. çünkü birinin telafisi var, diğerinin sonunda acı ve gözyaşı var.
Son söz…


Olsa daha iyi ama tablonun güzel tarafına bakın.


Bu tabloda güzel olan gençlerdir.


Hangisini tercih ederdiniz?


Orasının bomboş ve temiz olmasını mı? Yoksa bu şekilde cıvıl cıvıl ve her gecen gün o sahilin daha temiz olacağı ihtimalini mi?


***


“Havet” ciler…


Referandumda, Anayasanın değişecek olan 18 maddesini okuyup “Evet” demeye karar verenler var.


Referandumda, Anayasanın değişecek olan 18 maddesini okuyup “Hayır” demeye karar verenler de var.


öte yandan…


Anayasanın değişecek olan 18 maddesinden bir haber olup, sırf siyasi düşüncesi doğrultusunda “Evet” ya da “Hayır” diyenler var.


Fakat…


Bu saydıklarımızın dışında bir de Evet diyeceklerin yanında “Evet”, Hayır diyeceklerin yanında ise “Hayır” diyenler var.


Biz bunlara kısaca “Havet” ciler diyoruz.


Sayıları o kadar çok ki…


Bir bölümü gerçekten hiçbir şey bilmiyor ve her gittikleri yerde ikna oluyorlar.


Bir bölümü de olabildiğince kurnaz olduğu için, her gittiği yerde aynı fikirdeymiş rolü oynuyor.


Kısavası…


Referandumda “Evet” diyecekler de var “Hayır” diyecekler de…


Bir de Havet’ciler var.


Ne yazıktır ki…


Yapılacak olan referandumun Evet ya da Hayır çıkması bu Havet’cilerin elinde…


 


***


O tören bizim ülkemizde yapılmış olsaydı…


 


Oscar ödül törenini izlediniz mi bilemiyorum.


İzlediyseniz dikkatinizi bir şey çekti mi? Onu da bilemiyorum.


Eğer izlemediyseniz ya da dikkatinizi bir şey çekmediyse biz anlatalım olup biteni…


-Oscar ödül töreninde sunucu Jimmy Kimmel “ödül törenini bizden nefret eden 200 ülke izliyor” diyor...


-Sunucu yine “Başkan Trump size teşekkür etmek istiyorum. Geçen yıl Oscarlar’ın ırkçı olduğunu hatırlıyor musunuz?” diyor...


-ünlü komedyen sunucu Trump'ın basın brifingine bazı basın kuruluşlarının alınmasına izin vermemesine de "CNN, New York Times ya da içinde 'times' geçen herhangi bir kurum varsa lütfen binayı terk etsin." sözleriyle göndermede bulunuyor...


-Sunucu Kimmel, Trump'ı canlı yayında etiketleyerek twitter'dan "hey Trump nasılsın" mesajı gönderiyor tören sırasında.


-Yabancı dilde en iyi film Oscarı alan İranlı yönetmen töreni protesto ediyor ve bir mektup gönderiyor. Törende okunan mektubunda ise "Gelmememin sebebi ülkemin insanlarına duyduğum saygı ve saygısızca davranılan diğer 6 ülkenin insanlarına duyduğum saygıdan ötürü. Dünyayı biz ve düşmanların kategorisine bölmek korku yaratıyor."diyor.


-Bir başka ödül sahibi "Bu ödülü tüm göçmenler adına alıyorum" diyerek yine göçmen politikası ile ilgili  Trump'a göndermede bulunuyor.


-ödül vermek için sahneye gelen sanatçı "Her türlü duvara karşıyım" diyerek yime ABD başkanını eleştiriyor.


Kısacası…


Amerika Birleşik Devletlerinde düzenlenen bir ödül töreninde, törenin başından sonuna kadar Amerika Başkanına fena göndermeler ve eleştiriler var.


O yüzden…


Kimse çıkıp o bildik ukala ve küçümseyici tavırla “ABD de neymiş?” falan filan hikâyesi anlatmasın.


Adamlar bal gibi kendi ülkesinde, kendi başkanlarını eleştirip, yerden yere vurabiliyor.


Düşünebiliyor musunuz?


Aynı tören ve aynı törende yapılan eleştiriler bizim ülkemizde yapılmış olsaydı…


O salonu polis basmaz mıydı?


O eleştiriyi yapan sanatçılar gözaltına alınmaz mıydı?


O lafları söyleyenlerin hainliği, yaptığı işin önüne geçmez miydi?


Aldığı ödüle bile bakmaksızın o sanatçılar “senin her yerin sanatçı olsa ne yazar?” diye linç edilmez miydi?


Sizce?


 


***


Biraz da gülmek lazım


 


Evin hizmetçisi, evin hanımından maaşına zam istemiş. Evin hanımı sormuş: 
- Aldığın maaş yetmiyor mu, niye zam istiyorsun, bu zam istemenin sebebi nedir? 
Hizmetçi cevap vermiş: 
- 3 sebebim var hanımefendi, birincisi; sizden daha iyi ütü yapıyorum. 
Evin hanımı kızarak sormuş: 
- Sana bunu kim söyledi? 
- Kocanız söyledi hanımefendi. 
- İkinci sebebiniz nedir? 
- Ben sizden daha iyi yemek pişiriyorum. 
- Olamaz!.. Senin benden daha iyi yemek pişirdiğini kim söyleyebilir? 
- Kocanız. 
- Peki, üçüncü sebebiniz nedir? 
- Ben sizden daha iyi sevişiyormuşum. 
Evin hanımı iyice öfkelenerek sormuş: 
- Bunu da mı kocam söyledi? 
- Hayır hanımefendi, bunu bahçıvanınız söyledi. 
Bu cevap üzerine bahçıvanı kovan ev hanımı, hizmetçinin maaşına zam yapmış.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi