1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Özeçoğlu'nun Eskişehirspor'a asıl katkısı bu olacak sanki...

Eskişehirspor kurulduğu günden bu yana dernek statüsünde yönetiliyor.


Bu nedenle, içinde bulunduğu borç batağı dikkate alındığında, Eskişehirspor’un kulüp faaliyetlerini sürdürebilmesi her geçen yıl imkansız hale geliyor.


Dernek statüsü ile yönetiliyor olmasından dolayı Eskişehirspor kaynak bulamıyor.


Kulübe giren ya da çıkan para ciddi bir şekilde takip edilemiyor.


özellikle kulüp parasının çarçur edildiğine yönelik iddiaların ardı arkası gelmiyor.


Sonuç olarak…


Eskişehirspor dernek statüsü ile yönetildiği için bir adım dahi ileriye gidemezken, özellikle mali olarak her geçen yıl daha da kötüye, batma noktasına geliyor.


Bu statü, yani Eskişehirspor’un dernek statüsünde yöneltiyor olması, doğabilecek fırsatlardan da yararlanma şansını ortadan kaldırıyor.


örneğin, Türkiye’de ortak olmak ya da satın almak için futbol kulübü arayan çin ve Katar gibi ülkelerin girişimcileri, sadece şirket olan kulüplerle ilgileniyor.


Dernek statüsünde olan kulüplerin yanına dahi yaklaşmıyor.


Geçtiğimiz günlerde Eskişehirspor başkanı Sinan özeçoğlu ile sohbet ederken, kulübün dernek statüsünden çıkıp, şirket haline dönüştürülmesi için ciddi bir çalışma başlattıklarını öğrendiğimde sevindim.


özeçoğlu, şirketleşme çalışmalarında önemli bir mesafe aldıklarını söyledi önce.


Ardından da…


-“Eskişehirspor’a sürekli kaynak sağlayacak, tüm hesaplarının denetim altında olacağı, kişi ya da kurumların belli bir bedel karşılığında hisse sahibi olacağı ve birkaç yıl sonra kulüp hisselerinin borsa’da kote edilebileceği bir şirketleşme üzerinde çalışıyoruz” bilgisini verdi.


Devamla da…


 “Bu şirket sayesinde kulübe giren bir iğneden, çıkan bir iğneye kadar her şey şeffaflaşmış, kayıt altına alınmış ve denetime açık hale gelmiş olacak” dedi.


Yukarıda da söylediğimiz gibi, Eskişehirspor’un şirket haline gelmesi adına yapılan çalışmayı duyunca sevindik.


Kulüp başkanı özeçoğlu’nun özellikle şirketleşme konusunda bu denli kararlı olması ve bu işin en kısa süre içinde tamamlanacağını söylemesi daha da sevindirdi.


Yukarıda da söyledik.


Bu kulübün “dernek” statüsü ile faaliyetlerini sürdürmesi imkansız hale gelmiştir.


Kulübün geleceği ve varlığı, biran önce şirketleşme ile mümkün görünmektedir.


Sinan özeçoğlu Eskişehirspor’un en zor günlerinde, büyük bir fedakârlıkta bulunup yine büyük bir risk alarak kulübün başına geçerek, kulübe yapılabilecek en büyük katkıyı sağladı.


Aynı özeçoğlu’nun Eskişehirspor’a bundan da büyük katkısı şüphesiz, kulübü dernek statüsünden kurtarıp, şirket statüsüne kavuşturmak olacaktır.


Doğrusunu söylemek gerekirse, bu yönde harcadığı çaba bile takdir edilesi bir durumdur…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Bahçesi olmayan okulların tören alanı sokaklar olursa…


 


 


Milli Eğitim bu hükümetin şüphesiz en başarısız olduğu alan.


Başarısızlık çoğu zaman felakete dönüşüyor.


Altyapısı olmadan hayata geçirilen uygulamalar, yenisi hazırlanmadan eski sistemlerin uygulamadan kaldırılması ve müfredatta sık sık değişikliğe gidilmesi, eğitimi içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.


İşte, eğitimin içinden çıkılmaz noktaya geldiği durumu bazen bir fotoğrafla bile gözler önüne serilebiliyor.
Tıpkı aşağıdaki fotoğrafta olduğu gibi.


Malum olacağı üzere Dershaneler alınan bir kararla kapatıldı.


Kapatılan dershanelere “İsterseniz Okul’a dönüşebilirsiniz” denildi.


Bunun üzerine bazı dershaneler, aynı binada Okul’a dönüştü.


Daha önce dershane olan Apartman, Okul binası oldu.


Oldu olmasına ama okulun bahçesi yoktu.


çünkü…


Dershane iken bahçeye ihtiyaç duyulmuyordu.


Okul’a dönüştüğünde bahçenin ne denli önemli bir ihtiyaç olduğu çıktı ortaya.


Yeni dönüşen okulların bazılarında bahçe olmadığı için, öğrenciler törenleri sokak üzerinde, işleyen trafiğin içinde yapmaya başladı.


Ortaya da böylesine tirajı komik, içler acısı ve Milli Eğitim politikasının ne halde olduğunu orta yere seren böylesine fotoğraflar çıktı…


***


Oda seçimleri ertelenecek mi?


 


 


Şu sıralar Sanayi ve Ticaret Oda seçimleri gündemde.


Her iki Oda’da yapılacak olan seçimler nedeniyle şehir buna kilitlenmiş durumda.


Ancak…


Bir dostumuz, önümüzdeki aylar içinde yapılacak olan Oda seçimleriyle ilgili ilginç bir bilgi paylaştı.


Bilgi aynen şöyle:


“Ankara Ticaret Odası seçimleri Bakanlar Kurulu Kararı ile  2018 Nisan ayına ertelendigi18.09.2017 tarihli Resmi Gazete de yayınlandı. 


Büyük bir ihtimalle bu seçim erteleme ile ilgili durum ülke geneline yayılacak.


Sebebine gelince; 


Bakanlığa mutlaka Ankara’nın ardından, bir kaç şehirden daha erteleme talebi olacak. 


Hadi olmadı diyelim.


TOBB un kendi içindeki organ seçimleri  (Başkanlık dahil ) 81 ilden gelen delegeler ile yapılmakta. Bu durumda bu seçim için ATO nun seçimlerini beklemek zorunluluğu var.


İnşallah bu erteleme olayı gecikmeden açıklanır da insanlar bir kaç ay daha işine gücüne bakar. Aksi takdirde, başta adaylar olmak üzere Oda seçimlerine odaklananlar bu işten fena etkilenecek”


Eğer bu söylenilen olursa…
önümüzdeki aylar içinde yapılacak olan Oda seçimleri en az 2018 Nisan ayına uzamış olacak ki, tıpkı dostumuzun da söylediği gibi bu durum “Adayların vay haline” gibi bir durum ortaya çıkartacak.


Zira…


Adaylar ve ekipler seçim için bir 6 ay daha koşturmak durumunda kalacak…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


BİRAZ DA GüLMEK LAZIM
Yaşlı kadın oldukça dini bütün bir insanmış. Her sabah kapısının önüne çıkar ve bağıra bağıra dua edermiş:
- "Tanrım bize verdiklerin için sana şükürler olsun" ve ardından her seferinde de yan komşusunun sesi duyulurmuş:
- "Tanrı yok kadın Tanrı yok!" Yaşlı teyze ne kadar sinirlense de yine her sabah dua edermiş, öteki komşu da inadından her seferinde ona öyle bağırırmış.
Bir akşam, komşusu yaşlı teyzeye bir oyun etmeye kalkmış. Markete gidip bir sürü meyve sebze ekmek vs. alıp torbalara doldurmuş, yaşlı teyzenin kapısının önüne bırakmış. Ertesi sabah teyze kapıyı açıp da yiyecekleri
görünce çok şaşırmış ve sevinçle bağırmış:
- "Sana şükürler olsun Tanrım, bu gönderdiğin yiyecekler için sana şükürler olsun!!!"
Ve ağacın arkasından onu seyreden komşusu seslenmiş:
- "Tanrı yok kadın Tanrı yok! O yiyecekleri ben aldım!"
Yaşlı teyze hiç istifini bozmamış:
- "Yüce Tanrım sana ne kadar şükretsem azdır!
Hem bu yiyecekleri göndermişsin hem de parasını…


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi