1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Siyasetçiler ikiye ayrılır

Siyaset yapan iki tip insan var.

Birincisi; siyaseti insana karşılıksız hizmet etme aracı olarak gören, ideolojisi, ilkesi, felsefesi olan ve belli bir değer yargısı ile bu işi benimseyenler.

Bunların sayısı oldukça az.
üstelik.
Bu tip düşünceye sahip insanlar ne yazık ki belirli bir yerlere asla gelemiyor.

çünkü bir yerlere gelebilmeleri yukarıda saymış olduğumuz özelliklerinden taviz vermeleri ile mümkün.
Bu tavizi veremedikleri için de tercih edilmiyorlar.

İkinci tip siyasetçi ise, toplumda sayıları en çok olan siyasetçilerden oluşuyor.

İlkeleri olmayan, ideolojiden bi haber, felsefe ise hak getire.
Bu insanlar siyaseti bir meslek gibi ya da kendi mesleklerini menfaat anlamında destekleyen bir birleşen olarak görüyor.

İnandıkları tek şey; sahip olmak zorunda olduklarını düşündükleri mevkii ve makam ve bunların kendisine sağlayacağı avantajdan başkası değil.
Hiçbir değer yargısı taşımıyorlar.

Siyasetin toplum faydası umurlarında bile değil.
Zaten siyaseti kendi inançları ve toplum için değil, kişisel ikballeri için yapıyorlar.

Son derece cahiller aslında.
En iyi bildikleri iş, partiliymiş gibi görünüp, ikballerini sağlama almak.

Ne gariptir ki her dönem tercih ediliyor bu insanlar.
Kendilerini öyle pazarlıyorlar ki, seçici olan insanlar onlardan vaz geçemez hale geliyor.

çünkü onların da işine geliyor.


.....


Belediye’den maaş
alıp partide  çalışma
durumu mu var?


Gazetemizi ve köşemizi takip eden bir okurumuz mail göndererek hem sormuş, hem de sormamızı istemiş:
-“Ayşe Erdoğan ile Sevda Şentosun isimli iki bayan. Sarıcakaya Belediyesi’nde çalışıyorlar ve maaşlarını da bu belediyeden alıyorlar. Ancak, bu 2 bayanın AK Parti Tepebaşı İlçe’de çalıştırıldıkları söyleniyor. Yani maaş aldıkları belediyeye arada bir uğruyorlar. Bütün mesaileri AK parti Tepebaşı ilçe binasında geçiyor. Böyle bir şey olabilir mi?”
O halde soralım…
-Bu 2 bayan gerçekten Sarıcakaya Belediyesi’nden maaş alıp, AK parti Tepebaşı ilçe binasında mı çalışıyor?
Eğer bu iddia doğru değilse zaten mesele yok. Ama iddia doğruysa, bu nasıl oluyor? Yani, belediye’den maaş alan 2 kişi nasıl parti binasında çalışabiliyor?
Partiden ya da belediyeden birileri bu konuda bizi aydınlatırsa, biz de mail gönderen okur dahil tüm okurlarımızı aydınlatma imkanı buluruz…


.....


üzerinde ipotek
bulunan delegeler…


CHP’de değişim isteyenler haklıdır.
Bu yüzden…
CHP’den değişim için olağanüstü kurultay toplanmasını isteyenler de son derece haklıdır…
CHP’de “Şu sıralar olağanüstü kurultaya gerek yok. önümüzde mahalli seçimler var. Seçim öncesi kavga-gürültünün zamanı değil” diyenler de belki kendince haklıdır…
Bu düşünceyle imza vermeyenlerin de belki kendilerince geçerli nedenleri vardır.
Fakat-ama-lakin…
önce, olağanüstü kongre toplanması için imza verip, daha sonra bu verdikleri imzaları geri çekenlerin hiçbir haklılık gerekçesi yoktur.
Onlar zaten CHP’li falan da değildir…
İpleri resmen başkasının elindedir.
üzerlerine ipotek konulmuş delegelerdir resmen.
CHP delegesinden almış olduğu temsil yetkisini, hatır-gönül, menfaat ve çıkar uğruna kullananlardır onlar…


.....


Partili olmayan adaylar…


Erdoğan, Bakanlar kurulundaki isimlerin çoğunu partili olmayan isimlerden belirledi.
Aynı yöntemi önümüzdeki belediye başkanlığı seçimlerinde de uygulayabileceğine dair bir yazı kaleme aldık.
-“Tıpkı bakanların çoğunu parti dışından belirlediği gibi, belediye başkan adaylarının da çoğunu parti dışından belirleyebilir” dedik yazımızda.
Kon ile ilgili sohbet ettiğimiz AK Partili Ahmet Yapıcı aynı fikirde olmadığını söyledi önce.
Ardından da…
-“Bizim Eskişehir’de kaybettiğimiz her 3 seçimde de, aday gösterildiği ana kadar partili olmayan adaylar vardı” dedi.
Yani…
Bizim söylediğimizin Eskişehir’de zaten 3 seçimde de uygulandığını söyledi…
Ne diyelim?
Haklılık payı da yok değil hani…


.....


Biraz da
gülmek lazım


Temel çok karlı bir iş olarak düşündüğü için tavukçuluk yapmaya karar vermişti. ilk olarak elli tane civciv alıp ayaklarından toprağa gömer. Güzelce gübreleyip sular fakat iki gün sonra civcivlerin hepsinin öldüğünü görür.
Yaptığı yanlışın farkına varan Temel elli civciv daha alıp bu seferde kuyruklarından toprağa gömer. Aynı şekilde gübreler, sular fakat nafile bu civcivlerde ölür. Ne yapacağını şaşıran Temel, " Ankara"da tavukçuluk eğitimi gören, amcaoğlu İdris"e durumu yazıp yârdim ister. Birkaç gün sonra İdris"in cevabi gelmiştir,
"Sevgili amcaoğlum Temel, yazdıklarını okuyup, anladım. Fakat doğru bir teşhis koyabilmem için bana bir miktar toprak numunesi gönderirsen sevinirim."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi