1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Siyasetçilerin unutulmaz diyalogları...

Sene 1980. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün süresi dolmuş. Mecliste tur üzerine tur atılıyor.

Fakat aylarca yeni Cumhurbaşkanı seçilemiyor.

Bir gün Adalet partisi Genel merkezinde toplantı var. Geç saatlere kadar süren toplantı sonrasında Başbakan Demirel parti merkezinden çıkarken karşı kaldırımda yalpalayarak yürüyen biri seslendi. "Sayın Başbakanım sizden bir ricam var"

Belli ki adam zil zurna sarhoş.

Korumalar adamın etrafını sararken, Demirel "durun" dedi. "Bakalım derdi nedir?"

Sarhoş, dili dolaşarak derdini söyledi Demirel'e:

-"Cumhurbaşkanı olmak istiyorum"

Demirel'in tepkisi:

"Yahu kardeşim daha önceleri nerelerdeydin? Aylardır seni arayıp duruyoruz bak!"

XXX

Bakan Unakıtan Eskişehir'de bir açılış törenine katılıyor.
Tören sonrası program gereği başka bir yere geçilecek.
Sonraki programın yapılacağı mesafe uzak olmayınca, yürümeye karar veriyor.
Tam bir durağın yanından geçecek ki, karşısına alkollü bir vatandaş çıkıyor.
Vatandaş biraz da heyecanla;
-"Ben Tayyip Erdoğan'ı çok seviyorum. Ne olur Ankara'ya döndüğünde selam söyle. O'nu benim için öp" diye tembihte bulunuyor.
Unakıtan oldukça sakin sorar;
-"söylerim söylemesine de, kim diyeyim? Şimdi o bana sorar. Cevap veremezsem ayıp olur. Hem de fırça yerim"deyince vatandaş bunu ciddiye alır ve:
-"Ömerağa'dan Muhsin dersin" cevabını verir.
Bunun üzerine Kemal Unakıtan:
"İşte şimdi oldu" deyince herkesi bir gülme alır.

XXX

Seçmenlerden biri,biraz da alkollü Erdal İnönü'nün seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal Bey'e hitaben "Ölürüm yoluna" diye haykırır.

Yol boyu devam eder adamın "Ölürüm yoluna" diye bağırması.

Sonunda dayanamaz Erdal İnönü.

Durdurur otobüsü.

Açar camı ve cevap verir: "Dur, ölme. Bir oy, bir oydur.Hiç olmazsa seçime kadar yaşa yahu!"der ve otobüste bulunanlar basar kahkahayı...

XXX

Siyasette yaşanan bu diyalgları biraz da Pazar neşesi olsun diye aldık köşemize.
Bir de hatırlatalım istedik.
Haftaya bu gün seçim var ve aynı gün seçim günü olması nedeniyle bazı seçim yasakları da var.
Yasaklardan biri de içki yasağı.
Yukarıdaki diyalogların benzeri olayların aktörü olmak istemiyorsanız, siz siz olun seçim günü bu yasağa uyun...

****************************

Aynı yazının tersini yazsak olacak hani

2013 yılının Mayıs ayında bir yazı kalame almıştık Eskişehirspor kongresiyle ilgili.
Birlikte yola çıkan Halil Ünal ile Mesut Hoşcan yolun yarısında ters düşmüştü.
Mesut Hoşcan aday olmuştu kongreye.
Mevcut başkan Halil Ünal da adaydı tabii.
Eskişehirspor kongre üyeleri iki arada bir derede kalmıştı resmen.
Zira.
Eskişehirspor kongre üyelerinin çoğunluğu bu iki ismin birlikte yaptığı üyelerdi.
Yine de bir hoşnutsuzluk vardı kongre üyelerinin üzerinde.
Herkes "Acaba bir başka aday çıkar mı?" Diye de içinden geçiriyordu.
İşte o günlerde kaleme aldığımız yazıda şu tespitte bulunmuştuk:
-" Herkes Halil Ünal'ın gitmesini istiyor ama yine herkes Mesut Hoşcan'ın gelmesini istemiyor" demiştik.
Sonuçta kongre yapıldı ve Mesut Hoşcan kulüp başkanı seçildi.
Bugün, yani yazıyı kaleme almamızın üzerinden iki yıl geçti.
Eskişehirspor bu gün kongresini yapacak.
Belki de bazılarınız bu yazıyı okuduğunuzda Eskişehirspor'un yeni başkanı belirlenmiş olacak.
Ancak...
2013 yılında yapılan kongrenin bir benzeri yaşanacak bugünkü kongrede.
Çünkü o günden bu güne geçen sürede Başkan adayları da değişmedi.
Yine muhtamelen Mesut Hoşcan ile Halil Ünal başkanlık için yarışacak.
Yani...
İki yıl önce yazdığımız yazının tersini yazdığımızda bu yazı da, tıpkı iki yıl öncesi gibi geçerli olacak.
Yani...
-"Herkes Mesut Hoşcan'ın gitmesini istiyor ama herkes Halil Ünal gelmesin istiyor" desek,büyük bir çoğunluk da buna karşı çıkmaz diye düşünüyoruz.

*****************************

Başarı birlikte olursa anlamlı olur.

Katıldığımız televizyon programlarında da sık sık konuşuyor, yazılarımızda da olabildiğince değiniyoruz.
Mesela:
Yaşadığımız şehrin sorunlarının ne olduğuna ilişkin bir soru sorulmuş olsa,,,
Hemen herkes aklına gelen ve kendince önemli olan ilk sorunu söyler.
Ancak...
Bize göre Eskişehir'in en büyük sorunu "Bir araya gelinememesi" dir...
Zira...
Herkesin öncelikli olan sorunu, bir şekilde giderilebilecek niteliktedir.
Ama...
Bir araya gelinememe sorununu bir türlü halledememiştir Eskişehir.
Hep aynı örneği veririz Eskişehir'in bu en büyük sorunu ile ilgili olarak.
-"Eskişehir'de çok başarılı kurumlar var. Tek tek baktığınızda, başarıları ortadadır. Ancak, bu başarılı kurumlar 'bir araya gelelim ve başarı çıtamızı en tepeye taşıyalım' demez. Gerçekten de manzara yıllardır böyledir Eskişehir'de. Halbuki, o başarılı kurumlar bir araya gelse, Eskişehir bulunduğu konumdan daha da yüksekte olacaktır" diye.
Bunun sorumlusu olarak da, o kurumların başında olan insanları gösteririz hep.
Kibir içinde olduklarını, başarıyı tek başlarına yaşamak istediklerini, bu yüzden de sürekli olarak Eskişehir'e zarar verdiklerini ifade ederiz yıllardır.
Buna rağmen Eskişehir'de sözünü ettiğimiz birlik ve beraberliğin sağlanması yolunda bir tek adım ileriye gidilmediğine de şahit oluruz.
Hâlbuki...
Eskişehir; asgari müşterek olmalıdır herkes için.
Mesele Eskişehir olunca, kibir ve kıskançlık ortadan kalkmalıdır.
Zaman zaman bunu düşünsek de, bir türlü hayata geçiremeyiz.
Çünkü...
Eskişehir adına yapılacak her işte "Ben mi onun ayağına gideceğim" diyerek, kibrimizden asla vazgeçmeyiz.
Nasreddin Hoca'ya köylüleri "Sen Evliya mısın hocam?" diye sormuşlar.
Nasreddin Hoca da "Evliyayım tabii" demiş.
Bunun üzerine köylüler "İspatla o zaman. Şu ağacı yanına çağır" deyince, Nasreddin Hoca başlamış ağacı çağırmaya.
Bir, İki... Üçüncü kez çağırdığında Ağaç gelmeyince köylüler "Ne oldu Hocam?" diye sorunca Hoca da;
-"Eğer Ağaç gelmiyorsa, ben Ağaca giderim. Çünkü Evliyada kibir olmaz" cevabını vermiş.
Netice olarak...
Bu şehrin yönetiminde bulunanlar ve bu şehirde sözü geçen insanlar, kibri bırakıp birbirlerinin ayağına gidebilse, hem kendileri Evliya olur hem de Eskişehir ihya olurdu.
Ama olmadı, olmuyor...
Üstelik...
Münferit çabalara rağmen...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi