Geçmişte yaşanan mahalli seçimlerden birinde, aday olan bir isim sürekli olarak Emirdağ’lılığını ortaya koyuyor ve;
-"Zaten partinin belirli oranda oyları var. Benim de kişisel oylarım var. Bir de üzerine Emirdağlıların oylarını koyduğumuzda benim bu seçimi kazanmam garanti" diyordu.
öylesine inanmıştı ki bu aritmetiğe, neredeyse tüm seçim sürecini bu söylemle geçirdi.
Seçimler yapıldı bitti.
Sözünü ettiğimiz ve Emirdağ’lıların oyunu cebinde bilen aday, seçimin sonuncusu oldu.
Son derece düşük bir oy alabildi.
Oyların sayılması ve sonuçların açıklanmasından sonra, vaziyeti adeta ağır sıklet boks şampiyonundan sağlam bir yumruk yemiş gibiydi.
Sorduk "Bu iş nasıl oldu” diye…
Travma halinde, anlamsız bakışlarla bakmıştı önce.
Ardından da şu cevabı vermişti;
-"Valla bir türlü anlamadım ne oldu? Eğer bu aldığımız oy partinin oyu ise, Emirdağlıların oyu nereye gitti? Eğer bu Emirdağlıların oyu ise, partinin oylarına ne oldu? Kendi şahsi oylarımı hesaba bile katmıyorum"
Uzun süre kendine gelemedi anlayacağınız.
Zaten, bir daha da siyasette adaylık denemesinde dahi bulunmadı.

Lafı getirmek istediğimiz yer, siyasette matematiğin doğru çalışmadığıdır…

O yüzden…

Siyasetin tepesinde yapılan işbirlikleri ve seçim ittifakları, tabanda yer bulmayabilir.

Tavanda yapılan hesaplar, seçim sandığından çıkmayabilir…

Diyeceğimiz o ki, önümüzdeki seçimlerin sonucunda birileri,  bugün yapılan hesabın sandığın içinde kaldığına şahit olabilir…

Hesabın tutmaması karşısında travma yaşayabilir…

Hatta…

Yukarıda verdiğimiz örnekte olduğu gibi “Bu bizim oyumuzsa, diğer partinin oyu nerede? Bu diğer partinin oyu ise, bizim partinin oyu nerede?” diye, bir türlü sonucuna ulaşamayacağı hesaplaşmanın içinde kendini bulabilir…

Siyasette matematik işlemez…
bu yazdığımız, seçime ittifak yaparak giren, seçim işbirliği yapan ya da seçimlerde başka parti seçmeninin oylarına güvenen her parti ve herkes için geçerlidir…

.....

Nasıl kafalara sahibiz?

Bir haber düşüyor yabancı ajanslardan…

“Tokyo’da geçen yıl sokakta bulunup polise getirilen para miktarı 35 milyon doları aştı” başlığıyla…

Haberin doğru olup olmadığını bilemiyoruz.

Zaten çok da önemi yok…

Bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz başka bir konu var…

Söz konusu haberi vatandaşın biri sosyal medya sayfası üzerinden paylaşıp şöyle bir tespitte bulunuyor:

-“Belki dinleri yok ama ahlaklarının olduğu ortada”…

İşte her şey bu paylaşımın altına yapılan yorumlarda gizli…

Daha doğrusu ülkemin insanlarının nasıl bir düşünceyi (buna düşünce denemez elbette. Düşünebilmek, başlı başına en az zeki bir maymun IQ suna sahip olmakla mümkün) taşıdıklarını gösteriyor…

Birisi “Ne kadar salak oldukları ortada. Bir yılda 35 milyon dolar kaybedilir mi?” yazmış…

Bir diğeri ise “Bulsam hayatta götürmem. Kör mü düşürmeselerdi o kadar parayı” demiş…

Paylaşıma son derece kızan bir başkası ise “Sen ne demek istiyorsun! Bizlerin ateist olmamızı mı istiyorsun yoksa” diyerek verip veriştirmiş…

“Acaba dalga geçmek için mi yazmışlar?” diye baktık, yok… Ciddi ciddi yazmışlar hepsini…

Düşünebiliyor musunuz?

Parayı kaybedenin salak, bulup polise götürenin enayi olduğu kafalara sahibiz…

....

Yöntem!

Bir erken seçim yapılmazsa…

Yani, seçimlerden biri öne çekilmezse…

2019 yılı hem Milletvekili hem de mahalli seçimlerin birlikte yapılacağı bir yıl olacak..
Şimdi:
-“Hedefi 2019’a göre yaptım. çünkü 2019 da hem milletvekili hem de mahalli seçimler birlikte yapılacak ve daha çok şans mümkün olacak” diye düşünüyorsanız…
-“2019’da yapılacak seçimlerde ben de olacağım” şeklinde plan yapıyorsanız…
Size birkaç sözümüz var.
-İster kale alın bu yazacaklarımızı, isterseniz “Bu ne ukalalık!” diye düşünün.
-İster uygulayın bu nasihatleri, isterse sırf okuyup geçin.
Fakat…
-“Belki yararı olur” düşüncesiyle, kulağınızın bir köşesinde kalması açısından yine de kestirip atmayın söyleyeceklerimizi.
Şimdi…
Eğer 2019 yılında yapılacak olan seçimlerde Milletvekili ya da Belediye Başkanı olmak istiyorsanız ve bu günden kolları sıvayacaksanız, öncelikle:
-Aday olacağınız partiye gidip gelmenize gerek yok. Sakın böyle boş yere vaktinizi alacak bir işe kalkışmayın…
-Parti binasının yerini bilmenize, parti yöneticilerinin kim olduklarını tanımanıza da hiç mi hiç gerek yok…
-Aday olacağınız partiye üye olmanıza falan da gerek yok. çünkü: 12 nci madde diye bir şey var, siz aday olmayı istediğiniz an partiye üye olabiliyorsunuz.
-Eskişehir’de siyaset falan yapmaya da kalkmayın. çünkü hem zamanınız gider, hem de paranız.
-Bu günden itibaren, seçime yakın sözü geçecek en kıymetli insanının kim olacağını tahmin edip, biran önce o insanın en yakınına sokulmaya bakın. Bu kim ya da kimler olur bilemeyiz. Bunu siz tahmin edeceksiniz.
-Bu insanlara şimdiden hizmet etmeye başlayın.

Muhasebeciyseniz, defterlerini tutun, Avukatsanız davalarını üstlenin, uzman olduğunuz konularda danışmanlığını yapın. Bu meziyetlerin hiçbiri yoksa sizde, her gün iki simit alıp kapısına gidin ve “söyle çayları” deyin.
-Eğer Eskişehir’de yaşıyorsanız, biran önce evinizi ve işinizi bu şehirden taşıyın ki, bu şehre Milletvekili olmanız daha da kolaylaşsın. Zira bu şehirden gidenler, bu şehre yıllar sonra daha kolay vekil olabiliyorlar.
-2019 seçimlerine kadar geçecek sürede öyle kendinizi partililere tanıtmak için falan uğraşmayın. Zira partililerin tanımadığı ismin aday yapılma ihtimali daha yüksek.
Kısacası…
Bugünden hesap yapıyorsanız, kesinlikle kendinizi parçalamayın.
Boş yere para ve zaman harcamayın.
İnceden inceye dediklerimizi uygulamaya çalışın.
Şansınız daha yüksek olacaktır buna emin olun.
Ama yine de siz bilirsiniz tabii.
Yok “Ben Eskişehir’de siyaset yapacağım, parti binasından çıkmayacağım, tüm partililerle birlikte hareket edeceğim, hedefe de partililerimle birlikte ulaşacağım” demekte ve bunları yapmakta ısrar ediyorsanız, o tabii ki sizin bileceğiniz iş…

Ama şunu da unutmayın.

Dediğimiz yöntemi uygulayarak vekil ve başkan olmuş bir sürü isimi sayabiliriz…

Ancak…

“Ben Eskişehir’de siyaset yapacağım, parti binasından çıkmayacağım, tüm partililerle birlikte hareket edeceğim, hedefe de partililerimle birlikte ulaşacağım” yöntemiyle aday olabileni hiç mi hiç göremedik…

,