1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Siyasette sahiden 24 saat bile çok bir zamanmış ya...

Bundan birkaç ay önce…


Yani, Alpu’ya kömürlü Termik Santral kurulması kararı alındığından itibaren geçen süreç içinde bana sormuş olsaydınız “Mahalli seçimler ne olur?” diye…


-“Kesinlikle iktidar Eskişehir’deki seçimleri kaybeder. Zira bu Termik meselesi seçimlerde halka kolay kolay izah edilebilecek bir durum değil. İktidar partisi seçimlere kendisi için böylesine ciddi ve olumsuz bir bagajla seçime daha girmeden kaybetmiş olur” derdik…


Nitekim bunu söyledik de…


Bundan birkaç ay önce …


Yani, 8 yıldan beri yeni bir üniversite sözü verilmesinin ardından, Anadolu üniversitesinin bölünmesiyle yeni bir üniversite oluşturulması süreci esnasında sorulsaydı “Mahalli seçimler ne olur?” diye…


-“Bu karar iktidarın seçimleri kaybetmesine neden olur. Sen kalk 8 yıl boyunca yeni bir teknik üniversite kurulacağının vaadini ver, 8 yılın sonunda bu vaadini mevcut üniversiteyi bölerek yerine getir. Olacak şey değil. Termik Santralden sonra bir de bu Anadolu üniversitesinin bölünmesi, iktidar partisine belediyeleri resmen kaybettirir” derdik…


Nitekim bunu da söyledik…


Bundan birkaç ay önce…


Yani 24 Haziran seçimlerinden hemen sonra tarafımıza sorulmuş olsaydı “Mahalli seçimler ne olur?” diye…


-“Ortaya çıkan sonuçlar CHP için tam bir hezimet. Seçim sonrasında CHP içinde yaşanan olaylar da artık bu partiye oy veren seçmeni tam anlamıyla çileden çıkarttı. Artık CHP seçmeni sandığa gitmeyeceğini açık açık söylüyor ve bunda son derece de kararlı. O yüzden, CHP’nin önümüzdeki mahalli seçimleri kazanma şansı tamamen ortadan kalkmış gözüküyor.” Derdik…


Seçimlerin hemen sonrasında bunu da söyledik…


Şu sıralar ülke ekonomik bir krizi yaşıyor…


Yaşanan ekonomik krizin önü alınamazsa beraberinde hayat pahalılığı başta olmak üzere iflasları ve işsizliği getireceği söyleniyor.


Şu sıralar bana sorulsa “Mahalli seçimler ne olur?” diye…


-“Yaşanan ekonomik krizin halkta mutlaka bir karşılığı olacaktır. Bu karşılık da iktidar partisinin oylarına olumsuz yönde etki edecektir. Bu durum iktidar partisinin Eskişehir’deki belediyeleri kazanmasında büyük bir engel teşkil edecek, belki de seçim kaybetmesinin nedeni olacaktır” deriz…


Sonuç olarak…


Yaşanan her önemli olayın, yaşandığı o süreçte,  yapılacak olan seçimleri direkt etkileyeceğini düşünüyoruz…


Ancak, yaşanan bir başka önemli olay, bir önceki yaşanan önemli olayı adeta unutturuyor.


İlk yaşanan olay nedeniyle seçimi kaybedeceğini düşündüğümüz parti, sonrasında yaşanan bir başka önemli olay yüzünden tahminlerimiz arasında seçimi kazanır pozisyona geliveriyor.


Demek ki o yüzden “siyasette 24 saat bile çok fazla bir zamandır” sözü boşuna söylenmemiş…


Baksanıza? Tahminlerimizde bile:


Dün yaşananlar yüzünden seçimleri kaybedeceğine inandığımız parti, bugün yaşananlar yüzünden seçimleri kazanır, dün yaşananlar yüzünden “seçimleri kesin kazanır” dediğimiz parti, bugün yaşananlar yüzünden seçimleri kaybeder konuma geliveriyor…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Yaşayanlar Avrupalı mı? sen ondan haber ver?


 


Eskişehir ile ilgili sık sık yapılan bir tanım var ya "Avrupa kenti" diye.
Bu en çok tartışılan da bir tanım.
çoğu insan bu tanıma hak veriyor.
Kimisi ise büyük tepki gösteriyor.
Aslına bakarsanız, önemli olan kentin değil de kentte yaşayanların Avrupalı olması galiba.
Keşke:
-Yaya geçidine yaklaştığında gaz kesenlerin...
-Yürürken sağa sola tükürmeyenlerin...
-Elindeki çöpü Porsuğa atmayanların...
-Otomobilini kaldırımın üzerine park etmeyenlerin...
-Yolun ortasına araç bırakıp gitmeyenlerin...
-Engelliler için ayrılan yerlere araç park etmeyenlerin...
-Toplu taşım araçlarında telefonla bağıra bağıra konuşmayanların...
-Yolda yürürken etrafında kadın ve çocukların olduğuna bile aldırmadan ağız dolusu küfür etmeyenlerin...
-Tramvaydan inenleri beklemeden binenlerin olmadığı insanların yaşadığı bir kent olsa...
Zaten...
Yaşayan insanların geneli yukarıda saydığımız bu özelliklerin ve hassasiyetlerin sahibi olsa, kent otomatikman o tarifi yapılan konuma kendiliğinden gelir.


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Cahillik bedava!


 


 


Bilgi sahibi kişiler, bilgisiz kişiler karşısında,çoğunlukla başarısız olur…
Zira…
Bilgi arttıkça, şüpheye düşme ihtimali de artar.
Bu durum bilgisiz ve niteliksiz insanlar için geçerli değildir.
çünkü…
-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-Niteliksiz insanlar, olmayan niteliklerini abartma eğilimindedir.
-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
-Cahilliğine rağmen her şeye hakkı olduğu iddiası ile ortalıkta öylece dolaşırlar.
-Kesinlikle dinlemezler ve ezberlerine yerleştirdikleri birkaç cümleyi söylemek için çırpınırlar.
-“Yalan” en büyük dikkat çekme silahlarıdır.
-Herkesin kendisini sevdiğini zannederler, nefret edildiklerini bir türlü kabullenmezler.
-Kesinlikle mahcubiyet duymazlar ve en iğrenç olaylara neden olduklarında bile haklı olduklarını zannederler.
-Yüzleri asla kızarmaz çünkü, organizmalarında o bölüm doğuştan iptal edilmiştir.
Fakat…
-Boş teneke gibi çok ses çıkardıkları için de, toplum içinde en çok dikkat çeken onlardır.
-Kariyer basamaklarını hızla tırmananlar ise genellikle zorba ve kendisini kurnaz olarak gören yine bu cahiller olurlar.
Ne yazıktır ki;
Siyasette, İş yerinde, arkadaş ortamında, bakkalda veya manavda bu tiplere her an rastlamak mümkündür.
Yukarıda yazdıklarımız, Psikolojide Kruger Sendromu’nun ortaya koyduğu tespitlerdir.
Bu yazıyı okuyup da “Kimin için yazdı acaba?” diye boşuna kafa yormayın.
Yazının gittiği herhangi bir adres yok.
Aslına bakacak olursanız, yazının gideceği adres bir hayli de çok…
Şöyle bir gözünüzün önünden geçirin çevrenizdeki insanları…
Haklı olduğumuzu göreceksiniz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi