23 gün sonra ülke referanduma gidiyor.
Yapılacak referandumun hayati bir önemi var.
Yapılacak olan referandumun sonuçları bu ülkede yaşayan herkesi yakından ilgilendiriyor.
En azından, yakından ilgilendirmesi gerekiyor.
Bazıları bunun farkında.
Ona göre tutum takınıp, referandumun “Evet” ya da “Hayır” tarafında yer alıyor.
Kendi düşünceleri ve inandıkları doğrular çerçevesinde ilkeli bir duruş sergiliyor.
Bu konumda olan insanlara, ster referandumun “Evet” tarafında olsun, isterse “Hayır” tarafında hiçbir diyeceğimiz yok.
Onları takdir de ediyoruz gerçekten.
Hiç olmazsa ilkeli bir duruşa sahipler.
Düşüncelerini kendince bile olsa ayakları yere basan gerekçelerle destekleyebiliyorlar.
Ama-fakat-lakin…
Bir de referandumda gösterecekleri tavırlarını bir başka insanın konumuna endeksleyenler var ki, onlar için diyecek hiçbir söz yok.
örneğin adam çıkıyor;
-“Şu belediye başkanı Hayır diyorsa ben tam tersini söylerim arkadaş” diyor.
Bir başkası…
-“Şu milletvekili Evet diyorsa benim Hayır demem şart oldu” diyebiliyor.
Kızdığı, nefret ettiği, haz etmediği adam hangi taraftaysa, sırf bu yüzden benimsemediği tarafa oy verecek olan insanlara rastlıyoruz iyi mi?
Düşüncesini kiraya vermiş, ilkelerini rafa kaldırmış, bugüne kadar söylediklerini yutup hazmetmiş o kadar çok insanla karşılaşıyoruz ki, amaçları sadece kızdığı adamın tercihinin tam karşısında olmak suretiyle intikam alacağını zannediyor.
Anayasa değişecekmiş, sistem değişecekmiş, yeni sistem yaşadığı ülkeyi iyi ya da kötüye götürecekmiş hiç mi hiç umurunda değil adamın gerçekten.

Tek derdi…
Kıl olduğu, haz etmediği, bir kaşık suda boğmak istediği adam nerede duruyorsa, onun karşısında yer almak.

.....

Kılıçdaroğlu “O zaman ilçelere ben
bari gideyim” mi dedi acaba?

CHP Milletvekili muharrem İnce Eskişehir’de miting yapmak istemiş.
CHP il başkanı, “Eskişehir merkezinde sıkıntı yok. Sen gel ilçelerde yap bu mitingi” demiş.
Muharrem İnce il başkanına “Sen beni Eskişehir merkezine niçin sokmak istemiyorsun?” diye sormuş.
İl başkanı “Genel başkanın miting yapmadığı ve yakın bir gelecekte miting yapacağı şehir merkezinde sizin miting yapmanız doğru değil. O yüzden ilçelere gelin” diye ikinci defa söylemiş.
Buna rağmen…
Muharrem İnce, Tepebaşı Belediyesinin de olaya müdahil olması üzerine Ertuğrulgazi Mahallesi’nde, yani şehir merkezinde miting yapmış.
önceki gün öğrendik ki, CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Sivrihisar’da miting yapacakmış.
Muharrem İnce’ye “Genel başkan’dan önce şehir merkezinde miting yapmanız doğru değil. O yüzden ilçelere gidin” denilmiş ve İnce buna rağmen şehir merkezinde miting yapmış ya…
Acaba…
Kılıçdaroğlu da bunun üzerine “Nasıl olsa şehir merkezinde miting yapmışız. Ben de ilçelere gideyim bari” mi dedi acaba?

.....

18 Yaşındakiler milletvekili olsun olmasına ama…

Referandum’da değiştirilmek istenen 18 anayasa maddesinden biri olan 18 yaşındakilere seçilme hakkı verilmesi ile ilgili İlker isimli bir okurumuz yazmış.
Hiçbir değişiklik yapmadan olduğu gibi köşemize taşımak istedik.
Aynen şöyle diyor?
“18 yaşında bir genç tabi ki milletvekili olabilir 18 yaşında milletvekili seçilen bir insan 1 dönem milletvekilliği yaptığı zaman emekli olabiliyor hatta 2 yıl yapsa bile yanlış hatırlamıyorsam. Bu kişi bir dahaki dönem seçilemese bile 23 yaşında emekli maaşı almaya başlayacak bizde 60 yaşına kadar çalışacağız bu mu adalet?”

.....

Kokuyor be arkadaş…

Eskişehir merkezi zaman zaman ağır bir koku altında kalıyor.
Koktuğu zaman da tam kokuyor.
Bu kokuyu bir tek duyan biz değiliz elbette.
Sosyal medya üzerinden de kokunun olduğu hemen herkes tarafından söyleniyor.
Kokunun kaynağı olarak gösterilen tek adres Şeker Fabrikası…
Şeker fabrikasından da her “kokuyor” dediğimizde yapılan açıklama ise “kokunun kaynağı biz değiliz” oluyor.
İyi-tamam-güzel ama kokuyor işte arkadaş.
üstelik koku öyle böyle değil.
Resmen burun direklerini sızlatır cinsten.