1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Vaziyet tam da bu işte!

Bir gün sınıfta, “çıkarın kâğıtları, yazılı yapacağım” demiş öğretmen ve tek bir soru yazdırmış.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’a hangi köprüden girmiştir?
a) Boğaziçi Köprüsü
b) Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
c) Haliç Köprüsü
d) Malabadi Köprüsü
3. sınıf çocukları biraz düşündükten sonra cevapları işaretlemişler. öğretmen hemen kâğıtları okumuş. Sınıfın yüzde sekseni b şıkkını işaretlemiş.
Kalanlar da diğer şıkları…

***
Okulda deprem tatbikatı yapılacak. Okul müdürü yıllardır tatbikat yaptığı için sıkılmış olsa gerek farklı bir şey denemeye karar vermiş.
Toplamış öğretmenleri ve “Yıllardır aynı şeyi yapıyoruz. Bu sefer sirenleri çocuklar teneffüsteyken çalalım, bakalım ne olacak?” demiş.
Gerçekten de çocuklar bahçede neşeyle oynarlarken sirenleri çalmışlar.
çocuklar sireni duyar duymaz koşturarak okula girmişler. Ne olduğunu anlayamayan öğretmenler de çocukların peşinden koşup okula girmiş.
Sınıflara çıktıklarında, öğrencileri sıraların yanına çömelmiş halde beklerken bulmuşlar.
Sirenler susunca da daha önce yaptıkları gibi hep birlikte yine bahçedeki toplanma alanına doğru koşturmuşlar.
***
Yukarıdaki iki örnek bizzat yaşanmış olaylar.
ülkede eğitimin nasıl bir durumda olduğuna fikir verebilecek de örnekler bunlar.
Aslına bakacak olursanız ülkedeki eğitim sisteminin ne seviyede olduğunu PİSA sonuçları zaten ortaya koyuyor.
Türkçe okuduğunu anlamayan, Matematik ve Temel bilimlerden bi haber olan. Tarihine bile hakim olmayan, sorgulamadan ve mantığını kullanmadan son derece uzak bir öğrenci profili yetiştiriyor sistem.
öyle bir sistem ki bu;
Her sınıfta yabancı Dil dersi verilmesine rağmen, öğrencilerin yabancı dil konuşamadan üniversiteyi bitirdiği tek ülke haline getiriyor.
***

İlk, Orta ve Lise’de durum bu da üniversite eğitiminde durum farklı mı sanki?
Yüksek eğitimin de diğer eğitimden farkı yok.
Hatta daha bile kötü örneklerle dolu.
-Sivas Cumhuriyet üniversitesi’nde, öğretim üyeleri ve öğrencilerin yapacakları bilimsel araştırmalar için verilen bütçe ile üniversite yemekhanesine Düdüklü Tencereler alındığı çıkıyor ortaya…
-Rektörlerin-Dekanların ne kadar niteliksiz, vasıfsız, donanımsız çoluk çocuğu, eşi dostu varsa öğretim kadrosuna alındığı haberleriyle kaynıyor ortalık.
-Dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında Türk üniversitelerinin esemesi bile okunmuyor.
-Şu sıralar Eskişehir’de bile, sosyal medya üzerinde,  Gassal olarak işe başlayan bir şahsın üniversite’de Daire başkanlığına kadar yükselişinin başarı hikayesi! Dolaşıyor.
***
Sonuçta…
Eğitim alanında tam anlamıyla sınıfta kalmış bir ülke olup çıktık…
O yüzden…
 "Eğitim ve öğretimde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum."diyen Erdoğan, bu itirafında son derece haklı.
Ancak…
Haklılığı, sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor.
Zira…
Ortada “Eğitim-öğretim koca 18 yıl boyunca resmen heba edilmiş.” manzarası var


.....


 


Genel merkez ne der?


AK parti’de kongre süreci devam ediyor…
Geçtiğimiz hafta Odunpazarı İlçe kongresi yapıldı.
Mevcut ilçe başkanı Ali Acar tek adaydı. Yeniden seçildi…
Bu hafta Tepebaşı ilçe kongresi yapılacak…
Mevcut başkan Hakan çizmelioğlu tek aday olarak kongreye girecek ve yeniden seçilecek.
Ardından yapılacak olan il kongresiyle AK parti Eskişehir’de kongre sürecini tamamlayacak.
***
AK partide Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlarının tek aday gösterilerek yeniden aynı görevlere getirilmesi, yapılacak il kongresi ile ilgili AK parti çevresinde, iki farklı olasılığın konuşulmasına neden olmuş…
Bunlardan birincisi; “Mevcut ilçe başkanları yeniden aday gösterildiğine göre, mevcut il başkanı da, yapılacak il kongresinde tek aday olarak gösterilecek. Demek ki genel merkez, mevcut başkanların görevlerine devam etmesi kararı almış” şeklinde…
Bu şekilde düşünen parti içinde geniş bir kitle var.
Diğer düşünce ise bunun tam tersi bir durumun konuşulmasına neden olmuş.
Farklı düşünce içinde olanlar “Mevcut il başkanının, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanları ile çalışmak istemediği, kongrelerde yerlerine, kendisine yakın başka isimleri getirmek istediği çokça konuşulmuştu. Hatta, ilçe başkanlıklarına getirmek istediği isimlerin kimler olduğu bile kulislerde dolaşmaya başlamıştı. Genel merkez mevcut ilçe başkanlarının devam etmesine karar verdiğine göre, il başkanlığında bir sürpriz olabilir. Mevcut il başkanı genel merkez tarafından aday gösterilmeyip, başka bir isim il başkanı olabilir.” diyormuş.
Sonuç olarak;
AK parti’de, mevcut ilçe başkanlarının yeniden göreve getirilmelerini “Genel merkez değişiklik istemedi. Böylelikle İl başkanının da işi garanti oldu.” Ya yoranlar da var, “İlçe başkanları değişmediğine göre il başkanı değişecek” e yoranlar da…
Hangi yorumun haklı çıkacağını ise genel merkezin vereceği “il başkanı şu isim olacak” kararı belirleyecek…


....


Sizce?


Bu virüs salgını yaşam şeklimizi tamamen değiştirdi.
Yaşadığımız bu süreç bir şekilde sona erecek…
İşte bu sürecin atlatılmasından sonra oluşacak ortama dair iki farklı görüş var…
Birinci görüş; Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına dair…
Bu görüşü savunanlar, koronavirüs tehlikesi halledilse dahi insanların bu süreçte edindikleri alışkanlıkların devam edeceğini, ekonominin ve sağlığı şekil ve boyutlarının değişeceğini, teknolojinin bile bu deneyim sayesinde farklı bir boyuna yöneleceğini düşünüyor.
İkinci görüş ise; Her şeyin eskisi gibi olacağına ilişkin.
Bu görüşü savunanlar da, salgın tehlikesi geçer geçmez her şeyin eskiden olduğu şekle dönüleceğini ve hiçbir şey olmamışçasına hayatın devam edeceğini düşünüyor.
Hatta…
İnsanların ne yaşarlarsa yaşasınlar, yaşadıklarını unutma dürtüleri olduğunu söylüyorlar.
Evet… Bu salgın bir gün öyle ya da böyle bitecek.
Bakalım salgın tehlikesi geçtikten sonra ne olacak?
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyenlerin mi?
Yoksa,,,
“Her şey eskisi gibi olacak” diyenlerin mi dediği çıkacak?
Yaşarsak göreceğiz!


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi