1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yakışıyor mu şimdi bu?

Hasan Polatkan havaalanına gittik geçtiğimiz gün…


Belçika’ya gidecek bir yakınımızı uğurlamak için…


Havaalanın dış kapısı açılmamıştı ve uçağın yolcuları dışarıdaki güneşin altında bekliyordu.


çünkü…


Altına sığınılacak hiçbir şey yoktu.


Aniden hava kapandı ve yağmur başladı.


Yolcular bu kez yağmurun altında beklemeye başladılar…


çünkü…


Altına sığınılacak hiçbir şey yoktu…


Valizlerin ve yolcuların kontrolden geçtikleri kapı açıldı…


Topu topu 5-10 metrekarelik bir yer bu söylediğimiz.


3 kişi 2’şer bavulla içeriye girdiğinde, kuyruğun tamamı dışarıda kalacak türden…


Bayağı bir ıslandı bekleyenler ve haliyle bizler…


Yolcu olmadığımız için kontrolden içeriye giremedik elbette.


Yakınımıza el salladık.


Sonradan öğreniyoruz ki, içerinsin dışarıdan hiçbir farkı yokmuş…


Küçük bir bekleme salonu, sayılı oturaklar ve ayakta beklemeler…


Bazen uçak rotar yaptığında, ne yiyecek var ne de içecek…


Diyeceğimiz o ki, havaalanımız uluslar arası standartta bir piste kavuşmuş ama, normal standartta bir idari binaya hala kavuşamamış.


Bu haliyle hiç mi hiç yakışmıyor…


Otogar binası, bizim havaalanı yanında Atatürk hava Limanı kalıyor.


Zaman zaman Eskişehir’den yurtiçi uçuşların yapılmamasını eleştiriyoruz.


Her eleştirdiğimizde, söz konusu havaalanından uluslar arası bir sürü uçuş yapıldığı söyleniyor…


Madem uluslar arası uçak seferlerinin yapılması ile övünülüyor, bi zahmet bi el atılsın da şu bekleme salonları ve havaalanı girişleri da uluslar arası hale getiriliversin…


***


Umarız gerçek Sivrihisarlıya çıkmıştır…


 


Sivrihisarlıların en belirgin özelliği sorulduğunda, şüphesiz büyük bir çoğunluk “Cimrilik” diyecektir…


Bu özellik öylesine yapışmıştır ki Sivrihisarlıların üzerine, söküp atmak mümkün değildir.


Halbuki…


çoğu zaman cimrilik ile tasarruflu olma birbirine karıştırılır…


Sivrihisarlıların asıl özelliği pintilikten ziyade, tutumlu olma, gereksiz harcama yapmama, bir kenarda bir miktar parayı mutlaka bulundurma alışkanlığıdır…


Zira…


Kurtuluş savaşı sırasında para toplayıp, uçak satın alarak orduya bağışlayan, Türk Ordusuna nakit para bağışında bulunan, yine Orduya ve Kızılay’a para, mavzer, at bağışlayan, hatta Maraş müdafaa cemiyetine bile para yardımı yapan bir ilçe halkının cimrilik özelliğinden bahsetmek Sivrihisarlılara büyük bir haksızlık olur…


İşin aslı şudur:


Sivrihisarlı zengindir ama zenginliği sevmez.


Lüks yaşam sürecek kadar parası vardır ama lüksü asla tercih etmez.


Kibir sahibi olmasına yetecek mal varlığına sahiptir ama kibrin yanından bile geçmez.


Parasıyla övünmez, sahip olduğu malın reklamını yaparak yaşamaz.


önemli olan ne kadar para kazandığı değil, kazancı ne kadar elinde tutabildiğidir.


Yiyip, içip gezmekten çok, hazmedebilmektir…


Ayaklarının kıymetini ve önemini bildiği için de yorganın dışında kesinlikle bırakmaz…


Kendilerine “Cimri” diyenlere de asla takılmaz.


Güler geçer…


xxx


Şimdi, Sivrihisarlılar ile ilgili bu yazıyı durup dururken niçin kaleme aldık?


Süper loto çekilişinde 27 milyon liralık ikramiye Sivrihisar ilçesine çıktı.


Yani…


Kuponu Sivrihisar’da oynayan bir kişi 27 milyon liralık ikramiyenin sahibi oldu.


Bu müthiş bir rakam…


Belki de son yılların en büyük ikramiyesi isabet etti bir kişiye.


Haberin duyulmasıyla birlikte, özellikle sosyal medyada üzerinden:


- “Tam da yerine çıktı. İkramiyeyi kazanan hiçbir akrabasına 5 kuruş koklatmaz”


-“Para parayı çekiyor valla.”


- “Paranın kime çıktığı asla ortaya çıkmaz. çünkü Sivrihisar’ın yarısında zaten bu kadar para vardır”


-“Hangi Sivrihisarlıya çıktıysa, saklayacağı paraya 27 milyon lira daha eklendi”


-Sivrihisarlıdan para almak şeytana namaz kıldırmaktan zor” gibi, Sivrihisarlıların cimriliği üzerinden paylaşımlar yapıldı.


öncelikle şunu söyleyelim…


Kuponu Sivrihisar’da oynanan 27 milyon liralık ikramiyenin, bir Sivrihisarlıya mı yoksa ilçede o gün bulunan başka birine mi çıktığını bilemiyoruz…


Eğer ikramiye sahibi gerçek bir Sivrihisarlıysa…


Muhtemelen güvenliği nedeniyle kimliğini gizleyecektir.


Yine muhtemelen, kendisi ve ailesinin yaşantısında hissedilir bir değişiklik de olmayacaktır…


Eğer…


Süreç içinde, ilçenin eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçlarının aniden karşılanıverdiğini, toplumun hassasiyet gösterdiği kurumlara bağışların bir anda yapılıverdiğini duyduğumuzda, bu ikramiyenin gerçekten bir Sivrihisarlıya çıktığını anlayabiliriz gibi geliyor bize…


O yüzden, umarız o ikramiye gerçek bir Sivrihisarlıya çıkmıştır…


Aksi takdirde, o ilçeden geçen biri, o anda oynadığı kuponla, o ikramiyenin sahibi olduysa, yatı, katı, teknesi, şımarıklığı, görgüsüzlüğü ve kibri ile kendini kısa sürede herkese gösterecektir zaten…


 


***


 Ne var üye olmakta?


 


Cumhuriyet Halk Partisi üyeliği, yapılabilecek en kolay iş.
Emin olun, internet üzerinden ayakkabı almak, CHP üye başvurusunda bulunmaktan daha zor.
Geçiyorsunuz bilgisayarın başına, giriyorsunuz CHP üye başvuru bölümüne, dolduruyorsunuz formu.
İstenilen sadece geçerli bir adres ve TC kimlik numarasına sahip olmanız.
Ha bir de üye aidatının ödendiğinin belgesini koymanız lazım.
Yapacağınız sadece bu!
5 dakikanızı almıyor CHP üyesi olmanız.
Bilgisayar başında 5 dakikada CHP üyesi olunuyor olunmasına da, gerçekten CHP’li olunuyor mu? İşte burada büyük sıkıntı var.
Zira…
CHP’li olmanın taşıyacağı sorumluluk, sadece formu doldurup, aidat ödeme ile olmuyor.
-İyi bir CHP’li olmanın yolu, partinin program ve tüzüğüne uygun bir şekilde davranış göstermekten geçiyor.
-İyi bir CHP’li olmanın yolu, bir kişinin ya da grubun değil, davanın adamı olmaktan geçiyor.
-İyi bir CHP’li olmanın yolu, para ve iktidar peşinden gitmek değil, ilkeler ve idealler peşinde koşmakla oluyor.
Dahası…
-İyi bir CHP’li olmanın yolu, halkın iktidarı söylemiyle yola çıkıp, kendi iktidarlarını kurmak isteyenlerin karşısında durmaktan geçiyor.
Hatta…
-İyi bir CHP’li olmanın yolu, başkalarının dağıttığı makarna ve kömürü eleştirirken, delegeleri yemekle kafaya alma çabalarına karşı çıkabilmekle oluyor.
Hatta,hatta…
-İyi bir CHP’li olmak, hiçbir çaba harcamamanıza rağmen, size sunulan tepeden inme görevleri “Bu demokratik değil” diyerek elinizin tersi ile itmenizden geçiyor.
O yüzden…
CHP üyesi olmak, yukarıda da anlattığımız gibi dünyanın en kolay işi.
Zor olan, gerçekten “CHP’li olmak”
Sonuç olarak…
CHP’nin bugün için binlerce üyesi var.
Kaç tane “İyi bir CHP’li” diyeceğiniz insan var?
Konumlarını korumak için dokuz takla atanları, hedefledikleri makama ulaşabilmek için yapmadıklarını bırakmayanları, “Demokrasiyi” ağızlarından düşürmeyip, ilk fırsatta demokrasi dışı yöntemlere başvuran ve göz yumanları, oğlunu, kızını hatta karısını belediyelerde işe sokmak için pervane olanları, kendi menfaatleri söz konusu olduğunda parti program ve tüzüğünü yok sayanları ayırın bir kenara…
Kaç tane “iyi CHP’li “ diyeceğiniz kişi var ki?
Başlayın bakalım sağdan ve soldan saymaya, kaça kadar gelebileceksiniz?
Ya da yorulmayın saymak için biz söyleyelim.
çok gidemeyeceksiniz.
çünkü…
Aklınıza gelen her isim, geçmişteki defoları ile birlikte gelecek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi