1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

AK Parti'nin Eskişehir'deki 18 yılı!

18 yıldır iktidarda olan AK Parti önceki gün 18’nci kuruluş yıldönümünü kutladı.
Kurulur kurulmaz iktidar olan ve 18 yıl boyunca iktidarını koruyan ilk parti olarak da Türk siyasi tarihine geçti.
AK Parti’nin Eskişehir’de kuruluş öncesi çalışmalarını ve kuruluşunu hatırlıyoruz…
Uzun süre kurucu il başkanı aradı parti…
“Gel kurucu il başkanı ol” denilen birkaç isim kabul etmedi AK Parti il başkanlığını.
Ta ki Osman Yüksel ikna edilinceye ve kurucu il başkanı oluncaya kadar.
Partinin Eskişehir’deki kuruluşunda görev alan yöneticiler, ellerinden geleni yaptılar parti için.
çoğu kişi unutmuş olabilir ama AK Parti kurulur kurulmaz girdiği 2002 seçimlerinde, Eskişehir’deki 4 ncü milletvekilliğini sadece 300-400 oyla kaybetti.
Kaldı ki o yıllarda Eskişehir’in 6 milletvekili belirleniyordu.
Yine belki unutulmuştur ama…
Aynı AK Parti, 2004 yılı mahalli seçimlerinde Odunpazarı ve Tepebaşı belediyelerini kazanıp, Büyükşehir belediyesini sadece 9 bin oyla kaybetmişti.
Buradan da anlaşılacağı üzere, AK parti’nin Eskişehir’de kuruluşu ve sonrasında herhangi bir problem yoktu.
Ne olduysa sonrasında, yani 2006 yılından itibaren olmaya başladı…
Parti Eskişehir’de resmen düşüşe geçti.
Bunun en büyük nedeni, Milli Görüş içinde bile karşılık bulamayan kadroların AK Partinin yönetimlerinde yer alması oldu bana göre…
Yıllar itibarı ile önce Tepebaşı kaybedildi, ardından Odunpazarı ve diğer birkaç ilçe elden gitti…
AK Parti Eskişehir’de, özellikle de her mahalli seçimde, hem oylarını düşürdü hem de partinin Türkiye genelinde aldığı olun çok altında oy alabildi.
Böylece…
AK parti’nin Eskişehir’deki düşüşü gele gele 23 Haziran seçimlerine kadar dayandı.

Sonuç olarak…
Yukarıda da belirttiğimiz üzere AK Parti Eskişehir’de aslında fena başlamadı.
Fakat ne devamını getirebildi, ne de var olan konumunu koruyabildi.
Tam tersine, sonuçları itibariyle her seçimde bir önceki seçimi arar hale geldi.
Şimdi biri bize “AK Parti’nin Eskişehir’deki 18 yılını iki-üç kelimeyle özetle?” dese bir an bile düşünmeyiz…
-“Olabildiğince iyi başladığı işi olabildiğince kötü hale getirmeyi başardı” deriz…
Artık bunu da kimler üzerine alınır bilemeyiz…


.....


AK Partili iki isme
yer aranıyormuş!


Son günlerde AK Parti kulislerinde konuşulan bir konu var…
Söylenenlere bakılırsa 2 eski ilçe belediye başkanına devlet kadrolarında görev yapacakları yeni yerler aranıyormuş…
İki eski ilçe belediye başkanlarından biri aday olup seçimi kaybeden, diğeri ise aday gösterilmeyen bir isimmiş…
Partinin önemli isimleri aracı olup,  artık belediye başkanı olmayan her iki isim için kamu kurumlarının kapılarını çalmaya başlamışlar…
Bu durum ortaya çıkınca, AK Parti kulislerinde “Hadi aday yapılan ve seçimi kaybeden için neyse de, aday yapılmayan eski ilçe başkanı için bu çabayı anlamak mümkün değil. Madem bu kadar iş aranacaktı, o eski başkan niçin aday yapılmadı? Zira, onun yerine aday yapılan o ilçede seçimi kazanıp, belediye başkanı oldu” yorumları yapılmaya başlanmış.
Yukarıda da söyledik.
AK Parti kulislerinde,  sözünü ettiğimiz bu 2 eski ilçe belediye başkanı için,  kamu kurumlarında yer arandığına dair söylenti dolaşıyor…
Doğru olup olmadığını elbette bilemiyoruz.
Ancak…
Yakında 2 eski ilçe belediye başkanının herhangi bir kamu kuruluşunda göreve başladığı duyulursa, bu durum, bugün konuşulan söylentinin doğru olduğunu da gösterecektir herhalde…


.....


Komşuda
yangın varsa…


Genç işsizliği yüzde 5,5 oranında artmış.
Bu şu demek:
Her 100 gençten 25’i işsiz vaziyette.
Bunların büyük bir bölümü de üniversite mezunu gençler.
Bu aynı zamanda şu da demek:
Her 100 aileden 25’inde işsizlik yüzünden büyük bir bunalım yaşanıyor…
Rakam çok büyük.
üstelik…
Rakam her geçen gün de büyüyor.
Şimdi kalkıp birileri, plağın tersinden bakıp “İyi de her 100 gençten 75’i iş sahibi. Her 100 aileden 75’i mutlu” diyebilir.
Tamam da…
Komşuda yangın varsa kim ‘bana ne’ diyebilir ki?


....


Bakın bu çok doğru…


Tatil yaptığımız sırada dolaşırken bir dükkânın vitrininde gördük yazıyı…
Son derece hoşumuza gitti.
Şöyle diyor yazıda:
üst sınıf yaşar:
Orta sınıf şikâyet eder.
Alt sınıf şükreder…
Hemen altında devam ediyor yazı…
üst sınıf paraya…
Orta sınıf lidere…
Alt sınıp ise Tanrı’ya tapar…
Vitrinin başında durup, en az 2-3 kez okuduk yazıyı…
Sonra da “İşin sırrı sahiden de bu kısa yazıda” dedik kendi kendimize…
Sizce de öyle değil mi?


.....


Biraz da gülmek lazım


 Nasrettin Hoca'nın karısı vefat etmiş. Erkek adamın yalnız yaşaması biraz zordur. Hoca da yalnızlığa dayanamamış, kendine uygun bulduğu dul bir hanımla evlenmiş. Nasrettin Hoca ile yeni karısı, gece olunca, yatmışlar yatağa, başlamışlar muhabbete. Kadın, rahmetli kocasını övmeye başlamış:
- Benim rahmetli şöyle iyiydi, böyle iyiydi...
Hoca bu, altta kalır mı? Kesmiş kadının sözünü:
- Benim rahmetli daha iyiydi!
Demiş ama dediğine de bin pişman olmuş. Kadının ağzı açılmış bir kere, kapatabilirsen kapat:
- Benim rahmetli erkenden kalkardı, sobayı yakardı, çorbayı pişirirdi, sofrayı hazırlardı...
Kadın rahmetli kocasının marifetlerini saymaya başlamış. İşin kötüye gittiğini gören Nasrettin Hoca, ayağı ile öyle bir itmiş ki; kadın yataktan yuvarlanarak düşmüş. Kendini yerde bulan kadın şaşkınlıkla sormuş:
- Hoca efendi, ne yaptın ayol?
Hoca cevap vermiş:
- Yatak dar geldi.
- Niye ki?
Hoca demiş ki:
- Bir yanda sen, bir yanda ben, bir yanda senin rahmetli, bir yanda benim rahmetli; dört kişi bir yatağa nasıl sığacağız yahu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi