1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Belediyelerin projeleri tamam da ya hükümet projeleri?

AK Parti il başkanı Zihni çalışkan’ın basın yöneticileriyle sohbet toplantısına katıldık.
Belediyeleri eleştiren sözleri ağırlıktaydı…
-“üç belediyenin de bütçeleri kadar borçları var. Parayı har vurup harman savuruyorlar” dedi önce…
Ardından da…
-“İnşallah bundan sonra belediyeleri, vaat edilen, sonuçlanmayan, maket üzerinde kalan projeleriyle değil de,  gerçekleşen projeleriyle konuşuruz” dedi.
-En az 30 yıldır Eskişehir’in Demiryolu ile Liman bağlantısının yapılamadığını…
-Kuzey ve Güney çevreyolları sözü defalarca verilmesine rağmen bir türlü tutulmadığını…
-Eskişehir’e her gelen bakanın Tülomsaş’a Hızlı Tren, Tank, Tramvay yapacağı sözü vermesine rağmen bunların gerçekleşmediğini.
-İlk yerli Otomobilden tutun da ilk yerli Uçağa kadar birçok söz verildiğini ama yerine getirilemediğini.
-Eskişehir’in neredeyse her şeyin merkezi haline geleceğine dair vaatler verilmesine rağmen, hepsinin havada kaldığını hatırlattık Zihni çalışkan’a…
Ardından da…
-“Belediyelerin gerçekleşmeyen projeleri ile ilgili yaptığınız temenniler, hükümetin Eskişehir’de sözünü verip de gerçekleştirmediği projeler için de geçerli mi? Zira hükümetinizin Eskişehir’e yönelik vaatleri de sonuçta gerçekleşmemiş, havada kalmış, sonuçlanmamış projeler.” diye sorduk…
Sadece, Eskişehir’in demiryolu ile liman bağlantısının kolay gözükmediğini söyledi…
Diğerleri için ise “takip edeceğiz elbette” cevabını verdi…


.....


YSK niçin “Seçime girmesinde


engel yoktur” diyebildi?


Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir belediye Başkanları dün görevlerinden alındı.
Yerlerine ise kayyım atandı.
HDP’li olan üç büyükşehir belediye başkanının görevden alınma nedenleri, terör örgütüne destek vermeleri.
Hükümet sözcüsü, üç belediye başkanının görevden alınma gerekçesini “terörle aralarına mesafe koyulmamasının adli ve idari soruşturmalar ile tespit edilmesi" olarak açıkladı.
Görevden almalara “İyi oldu” diyenler de var, “Kötü oldu. Demokrasi yara aldı” diyenler de…
Merak edilen, madem söz konusu belediye başkanları teröre destek veriyorlardı, yargı bu isimlerin belediye başkan adayı olmalarına nasıl izin verdi?
YSK nasıl oldu da bu üç isimle ilgili “Seçime girmelerinde ve seçilmelerinde bir engel yoktur” dedi.


.....


Hiç cezadan yana olmadık ama…


Kentte yaşamak kolay sayılmayacak bir meziyet.
öncelikle, kentte yaşamanın bedelini göğüslemek hatta ödemek gerekiyor.
Dahası...
Kentte yaşamanın bazı kuralları var.
Bu kurallara uyulduğunda, yaşam daha da kolay oluyor.
Uyulmadığında ise...
Yaşam olabildiğince zorlaşıyor.
Kalabalık kentlerin en büyük sorunlardan biri de şüphesiz Trafik.
Buna bağlantılı olarak da Ulaşım.
Trafik kurallarına uyulduğunda, her ne kadar alt yapı eksik de olsa, belli bir düzen içinde akıp gidiyor trafik.
Ancak...
Kurallar ihlal edildikçe, alt yapı olsa da karmaşa ortaya çıkıyor.
Kentlerde, kurallara uymayanlara çeşitli yaptırımlar getirilmiş.
Bunların başında da cezalar var.
Bazı insanlar, cezaların caydırıcı olmadığını söyler.
Aslına bakarsanız, cezaların caydırıcı olmadığını düşünmüyoruz.
Zira, trafikte öylesine kural ihlali yapanlar var ki...
Bu insanlara olabildiğince ceza verilmesinden yanayız.
Adam, kırmızı yanmasına rağmen "Ne olacak geçeyim" diyor. Geçiyor da. Onun kırmızı ışığa rağmen geçmesi, trafiği anında kilitliyor. Kuralı göz göre göre ihlal eden kişi, diğer sürücülerin hakkını da ihlal ettiği umurunda bile olmuyor.
Bir başkası, kırmızı ışıkta gelip, yaya geçidi üzerinde duruyor. Sanki her yer ona aitmiş gibi...
Yolda giderken, arkanızda sürekli selektör yakanlar, durup dururken acı acı korna çalanlar, yol kenarındaki suyu yayaların üzerine sıçratanlar...
örnekleri çoğaltmak mümkün.
Anlayacağınız, bunları yapmaktan bir türlü vazgeçmeyenlere, yapılacak en güzel şey, cezadır.
Varsın ceza caydırıcı olmasın...
Hiç olmazsa…
Hata yapan ve yaptığı hatayı her defasında tekrarlamayı adet haline getirenlerin…
Cepleri de canları da şöyle bir yansın…


.....


“Bir gözümü çıkart” diyecek bir ton insan var…


Masallarda sıkça anlatılır ya…
Adam yolda yürürken karşısına Cin çıkmış…
-"Dile benden ne dilersen" demiş önce…
Ardından da;
-"Ne istersen yerine getireceğim ancak, senin istediğinin iki katını da komşuna vereceğim" diye eklemiş.
Adam hiç düşünmeden Cin'e dönüp cevap vermiş;
-"Bir gözümü çıkartmanı istiyorum"
Bu, her ne kadar masal da olsa;
-"Varsın ben olmayayım ama o da olmasın" mantığıdır.
Bu aynı zamanda;
-"Herkes benden beter olsun" düşüncesidir.
Ne yazıktır ki, bu düşünceyi hem kalplerinde hem de kafalarında yaşayan pek çok insan var.
Aslına bakarsanız…
Eskişehir'de bu düşüncenin hakim olduğu bir kent.
İşte bu yüzden bu kentte birlikte hareket edilemiyor.
Bu yüzden biraz olsun yükselmiş insanların paçalarından aşağıya çekiliyor.
Kendi konumlarını koruma pahasına, bir yatırım yapacak olana söylenilmedik laf bırakılmıyor.
Hiç kimse;
-"Adam büyürse vergi verir, daha çok adam çalıştırır, kente faydası olur" demiyor.
Aksine…
Büyüyüp daha yüksek cirolara ulaşmaması için, dedikodu mekanizması dahil hemen her yöntem deneniyor.
İşte bu anlatmış olduğumuz resmen;
-"Varsın ben olmayayım ama o da olmasın" düşüncesidir.
Bu düşünce ne yazıktır ki, bu şehri bulunduğu yerden daha yüksekte olmasının önünde duran en büyük hastalıktır.
Eskişehir bu hastalığı aşamadığı müddetçe, bu şehirde yaşayanlar önüne çıkan her Cin'e sırf komşusunu batırabilmek için "Bir gözümü oy" diyecektir.
Bu şehirde yaşayanlar "Az olsun ama sadece bana ait olsun" deme yerine, "çok olsun hepimizin olsun" dediği gün, Eskişehir bu hastalıktan kurtulur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi