1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Büyükşehir belediyesi üzüm yetiştirsin. Böylece yediği dayağı herkes daha rahat anlayabilir...

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde bir “Proje ekibi” var.
Bu ekip proje üretip, yönetime sunuyor.
Belediye yönetimi de söz konusu projelerin yapılabilir olanlarını hayata geçirmek üzere çalışmalara başlıyor.
İşte söz konusu bu ekip yaptı araştırmalar sonucu Eskişehir’in geçmişte koza üretim merkezi olduğunu tespit etmiş.
-“Geçmişte böyleyse bu gün niye olmasın?” diyerek kolları sıvamış.
Eskişehir’in, geçmişte olduğu gibi ipek böcekçiliği ile tanınır hale gelmesi ve bu yolla kırsal kesimde yaşayanların da ekonomik güce kavuşması adına projenin ana hatlarını oluşturup, yönetimi sunmuş.
Büyükşehir Belediyesi Genel sekreteri Engin çakmak’ın çok hoşuna gitmiş proje.
Hemen Büyükşehir belediye Başkanı Büyükerşen ile paylaşmış.
Büyükerşen’in “yapın” talimatıyla da harekete geçilmiş.
İlk olarak Sarıcakaya ve Mihalıççık ilçeleri pilot olarak belirlenmiş.
Daha sonra tüm ilçeler ile Türkiye geneline genişleme planlanmış.
Projenin ilk Sarıcakaya’da uygulanması kararında, bu ilçede var olan ve yıllardır atıl şekilde duran koza çekim tesisi bulunmasının büyük etkisi olmuş.
Ardından bir panel düzenlemiş büyükşehir.
Koza üreticilerini koza birlik yöneticileriyle buluşturmuş.
Uzun uzadıya anlatılmış nasıl yapılacağı, nasıl dağıtılacağı ve nasıl kazandıracağı…
Her neyse…
Ardından, tarlalarda 70 bin dut çeliği üretilmiş.
Bu çelikler ücretsiz dağıtılmış.
Söz konusu proje ile çiftçilerin 40 günde 15-16 bin lire gelir elde etmesinin yolu açılmış.
Eskişehir’i bir anda ipek kozası üretim merkezi haline getirecek olan ve üreticilere de önemli bir gelir sağlayacak olan proje neredeyse tamamlanmış.
Buraya kadar olan süreç son derece güzel ve başarılı ve umut verici…
Ancak…
Bundan sonrası faciayla bitiyor.
Zira…
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunluğu bulunan AK Partili meclis üyeleri, büyükşehir belediyesinin neredeyse tamamladığı ve Eskişehir’i koza üretim merkezi haline getirecek projesine onay vermemiş.
40 günde 15-16 bin lire kazanacak olan köylüleri “siz üreticileri ırgat mı yapacaksınız?” gibi saçma sapan bir gerekçe öne süren AK partili meclis üyeleri, söz konusu projeyi ret etmiş.
Ne diyelim?
Büyükşehir belediyesi bundan böyle yapacaksa üzüm yetiştirme projesini hayata geçirsin…
Böylece “Bağcı” olmuş olur ki, AK partili çoğunluktan yediği dayak da boşa gitmemiş olur.
Zira…
Anlaşılan o ki Büyükşehir meclisinde artık üzüm yeme dönemi olmayacak…


.....


Piknik alanında ışıklar yanmazsa…


Türk insanı piknik yapmayı seviyor…
Eskişehirliler de öyle.
Ancak…
Eskişehir’de yeterli piknik alanı yok.
Var olanların da ilgilenilmeyen ve giderilemeyen çeşitli sıkıntıları var.
Bu piknik alanlarından biri de regilatör piknik alanı.
Ramazan ayı olduğu için çoğunlukla iftara yakın saatlerde gidiliyor buraya.
Mangallar yakılıyor, masalar hazırlanıyor ve yemekler yenilip, iftar yapılıyor.
çay, kahve derken, oluyor gecenin bir yarısı.
Artık geri dönülecek.
Hava aydınlıkken koydukları araçlarının olduğu açık alana geliyor piknik yapanlar.
Ortalık zifiri karanlık….
çünkü, araçların park edildiği yerde aydınlatma lambaları yanmıyor.
Piknik yapmaya gelen insanlar zifiri karanlıkta araçlarını dahi bulamıyor.
Söz konusu bu sıkıntıyı kim giderecek?
DSİ “bana ne?” diyor.
Belediye “beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor” diyerek kenara çekiliyor.
Sulama Birliği “beni ilgilendirmez” cevabı veriyor.
Elektrik idaresi “Benle alakası yok” diyor
Karanlıktan aydınlığa bir türlü geçilemiyor anlayacağınız.
Halbuki yapılacak iş basit.
önceden yanan lambalar, yeniden yanacak.
Şalteri kim indirdiyse, o kaldıracak.
Ama olmuyor. Herkes topu birbirine atıyor.
Koskoca piknik alanının yanında böylesine küçük bir sıkıntı, yaşanabilecek istenmeyen büyük olaylara resmen kapı aralıyor…


.....


Parklara kamera konulsun…


çocuk cinayetleri, çocuk kaçırmaları, çocuk tacizleri.
Ne yazıktır ki bu tür iğrenç olaylar sık sık gündeme geliyor.
Her gündeme gelişinde de toplumu derinden yaralıyor.
Dahası.
Her çocuk taciz ve cinayeti, ailelerin büyük bir korku içine girmelerine neden oluyor.
Son günlerde çocuklara yönelik taciz ve cinayet olaylarının artması, sosyal medya üzerinde yeni bir öneriyi gündeme getirdi.
Her çocuk parkına birer mobese kamerası konulması isteği büyük bir istek haline geldi.
Aileler, çocuklarının oyun oynadığı parkların gözetim altına alınması için başlattığı bu kampanya gerçekten önemli.
çocuklar her şeyimiz.
Geleceğimiz.
Geleceğimiz olan çocukların ruh hastası insanlar tarafından zarar görmemesi için bu öneri bizce de son derece doğru ve gerekli bir öneri.
Umarız bu kampanya çerçevesinde Eskişehir’de bulunan tüm çocuk parkları da kameralarla donatılır.
Hiç olmazsa, kameraların varlığı ruh hastası insanları o güzelim çocuklarımızdan uzak tutar…


.....


Biraz da gülmek lazım


Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika’ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını.
Ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek:
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş,
Rehber:
- "Tabiî ki var, buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır", demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Peki siyah beyaz kadın var mı"; rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına".
Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun’a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi