1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Gazla çalışan siyasetçiler...

Bazı siyasetçiler var ki, mantık terazisinden yoksundur…
Ayakları yere basan bir düşünce tarzından uzaktır…
Dıştan gelebilecek her türlü etkiye olabildiğince açık karakterlidir…
Bu çeşit özelliklere sahip siyasetçilerin yağ ve gazla çalışması çok kolaydır.
Bir-iki söz yeter de artar bile yürümesi için.
Bunun yanı sıra…
öylesine siyasetçiler var ki, olabildiğince düzeylidir…
Donanım ve birikim sahibidir…
Sakin, makul, mantıklıdır…
Ama tüm bu özellikler de bir yere kadardır.
öylesine bir an gelir ki ne yağ’a ne de gaz’a direnebilir.
çünkü yağ çekilmenin, gaz verilmenin dayanılmaz ve tarif edilmez bir güzelliği vardır.
Bir anda gaz verenlerin etki alanı içinde buluverir kendini…
İşte o andan sonra kendi olmaktan tamamen çıkar…
Mantık, terazi, şakül ne varsa kayıp gider…
Bir anda bambaşka birisi haline gelir.
Tam anlamıyla gaz verenlerin istediği kişi olur anlayacağınız…
Siyasetçilere gaz verenler bu işi çok  iyi bilir.
Yıkamayacakları düşünce, sarsamayacakları kişilik, değiştiremeyecekleri tavır yoktur onlar için…
özel yöntemleri vardır ki, artık bu işin uzmanı olmuşlardır.
örneğin:
Gaz verme işine önce yağ çekme ile başlarlar…
Bir-iki başarısızlık karşısında asla vazgeçmezler.
Sonunda başarırlar…
Yağ tuttu mu ardından gaz mutlaka gelir…
Onu da tutturunca başlar siyasetçi yürümeye!
O verilen  yağ ve gaz ile öyle bir yürür ki siyasetçi,  tıpkı yağ yakan araçların egzosundan çıkan duman misali, kendi arkasından çıkan dumanı dahi göremez.
Motorun bozulacağını, bu işten zararlı çıkacağını aklına bile getiremez.
Bambaşka biri olup çıkar.
Artık yağ çekilmeye ve gaz verilmeye muhtaç hale gelmiş bir kişi olmuştur…

çünkü…
Yalan olduğunu bilmesine rağmen, çekilen yağ ve verilen gaz güzel gelir ona…
Asla ve asla “Yahu kardeşim. O benzettiğiniz kişi olmadığımı, olamayacağımı siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. O yüzden bu kadar yağa gerek de yok. Bunu yapmakla beni yüceltmiyor, aksine seviyesiz bir ortam yaratıyorsunuz” demez, diyemez…

Zira…
Resmen artık, yağsız ve gazsız yaşayamaz, siyaset yapamaz olmuştur…


.....


 


Anlaşmazlık  yeni bir şey değil ki AK parti’de…


Murat Mercan, Muharrem Tozçöken ve Fahri Kesin…
AK parti’nin ilk Eskişehir milletvekilleriydi.
Mercan ile Keskin görev süresi boyunca hiç anlaşamadı.
Bunun yanı sıra, Fahri Keskin zamanın il başkanı Fikret Dönmez, Murat mercan ise zamanın ilçe başkanı Hasan Tuç ile çoğu zaman anlaşmazlığa düştü.
Muharrem Tozçöken’in de diğer milletvekilleri ve parti yönetimiyle anlaşamadığı biliniyordu.
Sonra…
Kemal Unakıtan, Murat Mercan ve Nedim öztürk milletvekili oldular…
Unakıtan ile Mercan pek anlaşamazdı.
Nedim öztürk’ün de zaman zaman hem milletvekilleriyle hem de yönetimlerle sorunları olmuştu.
O dönem de 3 milletvekilini aynı ortamda görmek çok sık rastlanan bir olay değildi.
Sonra…
Nabi Avcı, Salih Koca ve ülker Can milletvekili oldu…
Bu dönem Nabi Avcı’nın komisyon başkanlığı ve bakanlığı söz konusu olduğu için Eskişehir’den uzaktı.
Ancak, Salih koca ile ülker Can arasındaki kavga artık kamuoyundan gizlenemeyecek boyuta gelmiş, teşkilat da bu kavganın tam göbeğinde kalmıştı.
7 Haziran seçimlerinde Nabi Avcı ve Salih koca vekil seçildi.
Bu dönem 5 ay sürdüğü için belki kavga ortamına zaman kalmadı.
Şimdi ise Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ile Harun Karacan anlaşmazlığı konuşuluyor hem AK parti’de hem de kamuoyunda…
Aslında şaşılacak bir durum yok ortada!

Sadece…
Partideki başından itibaren var olan gelenek devam ediyor…


.....


Siyaseten yapılan eleştiriler!


Belediye hizmetleri; Vatandaş memnuniyet odaklıdır…
Bu sağlanmadığı müddetçe belediye hizmetleri iyi not alamaz.
Belediyelerin vermiş olduğu hizmet, vatandaşın gündelik hayatını rahatlatıp, geleceği için ümit verip vermemesiyle alakalıdır.
Belediyelerin vermiş olduğu hizmet bu söylediklerimize yönelik yapılmıyorsa hiçbir anlam ifade etmez.
Kısacası…
Belediye hizmetleri, vatandaşa dokunuş ve vatandaş refahını teminin aracıdır.
Başka bir deyişle vatandaş belediye hizmetlerini değerlendirirken, yol ve kaldırımlarının yapılıp yapılmadığına, çöplerinin düzenli alınıp alınmadığına, suyunun gelip gelmediğine, sokağında ve mahallesinde çocuk oyun ve spor alanları olup olmadığına, gençler ve kadınlar için bir şeyler yapılıp yapılmadığına bakar.
Belediyelerin sosyal ve kültürel alanda ortaya koyduğu hizmetler ile belediye başkanlarının kendilerine dokunan bir yönetim anlayışı içinde olması da, vatandaşın belediye ile ilgili düşüncelerinde önemli unsurlardır…
Vatandaş, belediye başkanını seçmek üzere, oy kullanmak için sandık başına gittiğinde, tuttuğu ve desteklediği partiden çok,  bu söylediklerimizin yapılıp yapılmadığı vardır kafasında.

O yüzden…
Belediye seçimlerine yönelik siyaseten yapılan eleştirilerin vatandaşta çok da karşılığı yoktur…
Belediye hizmetlerinin siyaseten eleştirilmesi, vatandaşın düşüncelerinin değişmesinde pek etkili olmaz.
Belediye seçimleri, sağcı seçmenin solcu adaya, ya da solcu seçmenin sağcı adaya oy verebildiğini özelliği olan seçimlerdir…
Ve bu durum, eleştirinin siyaseten değil de, hizmetlerin yetersizliği ve kalitesi üzerinden yapılmasını gerçek kılar…


.....


 


Bizden söylemesi…


Sosyal medya üzerinde rastladım bazı paylaşımlara…
AK partili bazı isimler Kalabak suyuna yapılan zammı “Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’deki seçim sonuçları ile ilgili partisi birinci olamadığı için halkı cezalandırdı” şeklinde yorumlamış…
Eğer olaylara böyle bakacak isek, iktidar eliyle iğneden ipliğe yapılan zamları nasıl yorumlamamız gerekiyor?
-“Hem seçimi kazanıp, birinci parti oldular. Hem de birbiri ardına zam yaparak halkı cezalandırıyorlar” mı diyeceğiz?
Kalabak suyu zammı ile ilgili olarak eleştireceksen;
-“Bu kadar da olmaz ki?” de “kantarın topuzu kaçmış” de, falan de filan de…
Ama bu işi seçime ve cezaya bağlama arkadaş!
Eğer bağlıyorsan, iktidar eliyle yapılan ve yapılacak zamları izah edemezsin!
Bizden söylemesi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi