-Seçim öncesinde, aynı parti içinde, aynı parti aktörleri arasında aleni ya da gizli bir kavga varsa…

(Var olduğunu herkes biliyor)
-Seçim öncesi aynı parti içinde yer alan aktörler birbirlerini açık ve aleni olmasa da, kıyada-köşede enikonu eleştiriyorsa…

(ki eleştirdiğini biliyoruz)
-Seçim öncesi aynı parti içinde yer alan seçilmişler birbirine güç gösterisinde bulunuyorsa…

(ki bunun olduğuna şahitliğimiz bile vardır)
-Seçim öncesi aynı parti içinde yer alan belediye başkanları, milletvekilleri, il başkanları birbirlerini kıskanıyorsa…

(bunun olduğunu da herkes yakinen biliyor)
-Seçim öncesi aynı partinin milletvekili adayları birbirini çekemiyor ve arkasından konuşuyorsa…

(Bunu da sık sık duyuyoruz)
-Seçim öncesi aynı parti içinde yer alan her önemli isim, bir diğer önemli ismin önüne sürekli taş koymaya çalışıyorsa…

(En çok şahit olduğumuz durumlardan biri bu zaten)
-Seçim öncesi aynı parti içinde yer alan ve önemli grevlerde bulunanlar, kendiişlerini doğru yapmaktan çok, partisindeki başka önemli görevde bulunanların yanlışlarıyla ilgileniyorsa…

(Böyle bir durum zaten yıllardır var)
Demek ki…

Yapılacak seçim bazılarının çok da umurunda değil.
Demek ki…
Her partide bazıları için hedef: seçim sonrasında kendisinin ne olacağı ve nerede olacağından ibaret…

.....

Hani, diyoruz ki bir yarışma açılsa…

Mevcut Atatürk Stadyumunun bulunduğu alan Millet Bahçesi olacak.

TOKİ ile protokol önceki gün yapıldı.

İmzaların atıldığı protokolde “Mevcut Atatürk Stadyumu 2-2,5 ay içinde yıkılacak, yerine 1,5 yıl içinde Millet Bahçesi yapılacak. Altı da 700 araçlık otopark olacak” denildi…

Yapılacak olan Millet Bahçesi’nin bir maketi de kamuoyuna açıklandı…

öncelikle şunu söylemekte yarar var:

Mevcut Atatürk Stadyumunun Millet Bahçesi adı ile düzenlenmesi ve bu alanın tüm şehir halkının kullanacağı bir yer haline getirilmesi, şehir adına güzel bir hizmet…

Millet Bahçesi’nin altına da 700 araçlık bir otopark düşünülmesi de bir o kadar sevindirici.

Ancak…

Beklentimiz mi yüksek yoksa zevkimiz mi farklı bilemiyoruz ama maketine baktığımızda, yapılacak olan Millet Bahçesi projesini çok güzel bulmadık.

Hani diyoruz ki:

Buraya yapılacak olan Millet Bahçesi düzenlemesi için bir yarışma açılsa…

Açılan yarışmaya Peyzaj Mimar ve Mimarlar eserleriyle katılsa.

Bu eserler Türkiye’nin bu konudaki uzman insanlarından oluşacak bir jüri tarafından değerlendirilse.

Hatta eserler internet üzerinden oylamaya tabii tutulsa.

Eserler arasından en uygunu bu alan üzerine uygulansa daha iyi olmaz mı?

.....

Bu nasıl bir hesap?

Seçimlere az bir süre kaldı.

Partiler ve Milletvekili adayları seçime yönelik çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürüyor.

Seçim çalışmaları partiler ve Milletvekili adayları için oldukça masraflı.

Ancak…

Son günlerde, harcanan paralarla ilgili acayip şeyler duymaya başladık.

örneğin, bazı Milletvekili adaylarının harcadıkları ve seçim sonuna kadar harcayacakları para miktarının 300-400 bin liraları bulduğu konuşuluyor…

Hatta…

Sıralamadaki yerleri kritik olan bazı adayların bu oranın daha da fazlasını şimdiden harcadığı belirtiliyor.

İşin ilginç yanı, harcandığı söylenen paranın, partiler tarafından harcanan paradan ayrı, yani sadece adayın cebinden çıkan para olduğu ifade ediliyor.

Şimdi:

Milletvekili maaşı aylık 16-17 bin lira…

Bu rakam yılda 190-200 Bin lira civarı bir para yapar.

Bazı adayların cebinden 400 bin lira harcadığı doğruysa eğer, cebinden bugün için 400 bin lira harcayan aday, milletvekili olduğu takdirde, 2 yıl boyunca alacağı maaşı buraya gömmüş demektir…

Kısacası…

Anlamakta epey zorlandığımız bir mesele var karşımızda…

İnsanlar niçin milletvekili olma uğruna, milletvekili olduğunda 2 yıl boyunca alacağı maaşı sırf vekil olmak için harcar?

Bu sorunun tek mantıklı cevabı galiba: “milletvekili olmak için 2 yıllık maaşlarını harcıyorlar ama milletvekilliği görevleri bittikten sonra da, ömürlerinin sonuna kadar kıyak emeklilik adı altında her ay 7-8 bin lira aylık emekli maaşı alacaklar” cevabı olmalı…

Milletvekilliğinin toplum nazarında bir hizmet etme yeri olarak değil de, geleceğin garanti altına alınma yeri olarak görülmesinin en büyük nedeni de bu olsa gerek…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Millet Kıraathanesi…

Millet Kıraathanelerinin açılacağını söyledi Erdoğan.

Kitaplarla dayalı döşeli, 24 Saat açık, içinde ücretsiz kek’i, çay’ı, Kahvesi olan millet Kıraathanelerinde gençlerin ve yaşlıların gelip kitap okuyacağını ifade etti.

Doğrusunu söylemek gerekirse, gençlere iş imkanlarının sağlanacağı, en az 2-3 dilin öğretileceği, gençlerin eğitim için yurt dışına gönderileceği, yazılım ve kodlamaya önem verileceği, gençlerin girişimci olmalarının teşvik edileceği ve benzeri vaatleri düşünüldüğünde,  Millet Kıraathanesi vaadi bana göre eksik, gereksiz, cazip olmayan ve boş zaman öldürmeyi amaçlayan bir vaat gibi göründü…

Millet Kıraathanesi projesi bende sanki gençlerin gelecekleri ile ilgili beklenti ve hayallerine herhangi bir katkı sağlamak bir yana, gençlerde moral bozukluğu ve hayal kırıklığı yaratacak bir vaat gibi göründü…

Ne diyeyim?

Belki de genç olmadığım için ben bunu böyle anladım…