1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Nerede kaldı o eski siyaset ve siyasetçiler?

Eskiden:
Adaylar hakim huzurunda ve ön seçimle belirlenirmiş…
Şimdi:
Genel merkez ve genel başkan belirliyor…

Eskiden:
Delegeler aday belirlemede söz sahibi olurmuş…
Şimdi:
Genel başkan tek söz sahibi…
Eskiden:
Milletvekili yeri geldiğinde Genel Başkana "Beni de partili seçti" diye çıkışırmış.
Şimdi:
Milletvekili emir erinden farksız…
Eskiden:
Şehrin önemli insanlarına ‘Gel hizmet için aday ol’ baskısı yapılırdı.
Şimdi:
Şehrin en önemsiz adamları  "Ben olayım" cesaretini taşır olmuş.
Eskiden:
Aday olmayı düşünenler üye ve delegeyi ikna için uğraşırmış.
Şimdi:
Genel başkanı ikna için uğraş başlamış.
Eskiden:
Eskiden:
Partiler, üye ve delegelerine güvenirmiş.
Şimdi:
Anketlere ve kamuoyu yoklamalarına daha çok güvenilir olmuş.
Eskiden:
üye ve delegenin tercihine itiraz olmazmış.
Şimdi:
Genel Başkanın tercihine itiraz edilemez hale gelinmiş.

Eskiden:
Adaylık söz konusu olduğunda “Haddini bilmek" varmış…
Şimdi:
Hadsizlik almış yürümüş.
Eskiden:
Politika yapanlar hizmet etme uğruna parasını pulunu harcarmış.
Şimdi:
Politika yapanlar hizmet adı altında para kazanma yolunu tutmuş.
Eskiden:
Şehrin tanımadığı insanlar aday olamazmış.
Şimdi:
Şehri temsil edenlerin yarısı dışarıdan paraşütle inmiş.
Eskiden:
Politikanın okulu olmadığı için siyaset dışarıda yapılırmış.

Şimdi:
Partiler siyaset okulları açmış ama dışarıda siyaset yapan kalmamış.
Eskiden:
Ocak’lar, Bucak’lar varmış…
Şimdi:
Onların yerini birilerinin kucakları almış.
Eskiden:
Eskiden:
Partiler, parti binasından yönetilirmiş…
Şimdi:
Dışarıdan yönetilmeye başlanmış.
Gördüğünüz gibi, eskiden bu güne çok şey değişmiş siyasette.
Gelinen noktada…
Eskiden:
Siyasetçinin güvenirliği varmış…
Şimdi:
Siyaset ve siyasetçi en güvenilir olmayan kurum ve kişiler haline gelmiş.
Biz, eski ile yeni’yi kıyaslayıp, siyasetin bugün için geldiği noktayı eleştiriyoruz belki ama…
Kim bilir?
Belki, bundan sonraki süreçte bu günün siyasetini bile arar hale gelebiliriz…


.....


Meğer bunlar bizim alışkanlıklarımızmış iyi mi?


Günlük yaşamda sık tekrarlanan olumsuzlukları kaleme alıp, sürekli eleştiriyoruz.
Meğer yaptığımız eleştirilerin kaynağında Türk halkının alışkanlıkları yatıyormuş.
Yapılan bir araştırmada Türklerin çok sık başvurdukları ve anlam verilemeyen birçok alışkanlıkları varmış.
Ne mi bu alışkanlıklar? Okuyun siz de "vallahi doğru" diyeceksiniz…
İşte: sizlere Pazar neşesi de olabilecek Türklere has alışkanlıklar…
-Faturaları son gün ödemek
-Yolda yürüyen arkadaşının üzerine araba sürmek
-Kimsenin bilgisinin olmadığı bir konuda yalan yanlış bilgi sahibi olmak
-Yeşil ışık yanar yanmaz kornaya basmak
-Koltukları yırtıp, yazı yazmak
Otobüsten illa ön kapıdan inmek
-Yaşanmayan olayları yaşanmış gibi anlatıp, bir de buna inanmak
-ünlü birini görünce fotoğraf çektirip, samimiymiş görüntüsü vermek.
-Eğer ünlü uzaktaysa mutlaka el sallamak
-Yan yoldan çıkana kesinlikle yol vermemek
-Şerit değiştirdikten sonra sinyal vermek
-Trafikte sizi geçeni ne yapıp edip geçmek
-Reklam afişlerini yırtmak
Tuvalete kesinlikle bir şeyler yazmak
-İskambil kâğıdından yapılan kuleyi bozmak

Tiki olanla uğraşmak
-Cep telefonuyla bağırarak konuşmak
Gaz kaçağını çakmakla kontrol etmek,
-Ters yola girip, düz yoldan gelene ters ters bakmak
-Ambulansın hasta taşıdığına kesinlikle inanmamak
-Ev telefonunu arayıp "evde misin" diye sormak
-Kaza ve kazı alanı etrafına toplanmak
-Misafirlerin ayakkabılarını düz çevirmek
-Kavgaya "Sen kimsin olum" diye başlamak.


......


Anayasa değişikliği tarifi!


İçinde başkanlık sisteminin de bulunduğu anayasa değişikliği teklifi Türkiye Büyük millet meclis’inde görüşülüyor.
Yapılacak olan Anayasa değişiklikleri ve başkanlık sistemi ile ilgili herkesin bilgi sahibi olmadığı konuşuluyor.
Kimisi, başkanlık sisteminin tek adamlık olduğunu, kimisi de böyle daha iyi bir sisteme kavuşulacağını söylüyor.
Neticede…
İçerik hakkında çoğu kişi bilgi sahibi değil.
Dün bir dostumuza sorduk getirilmek istenen başkanlık sistemi ile ilgili ne düşündüğünü.
-“çok basit” dedi önce.
Ardından da…
-“Bir bir kişiyi seçeceğiz, o herkesi seçecek” dedi.


......


Afet riskli alan mevzusu…


Eskişehir’de 8 mahalle bakanlar kurulu kararıyla afet riskli alan ilan edildi.
Büyükşehir belediyesi, bu 8 mahalleyi kapsayan afet riskli alan üzerine bir proje hazırlattı.
Söz konusu 8 mahallede mülkü bulunan insanlar bir araya gelip “Afet Riskli Alan mağdurları” derneğini kurdu.
Böyle bir dernek niye kurulun?
Ortada bir haksız durum varsa kurulur değil mi?
Biz de bu derneğin başkan ve yöneticilerine sorduk “nedir derdiniz?” diye.
çok şey söylediler, çok şey anlattılar.
özet olarak anladığımız şu:
Mülk sahipleri:
-“Bize, var olan mülkümüzün karşılığını verseler, ortada mesele kalmaz. Yani, 100 metrekare olan evimizin yerine yeni dönüşecek alan üzerinde 100 metrekare daire verilse, sorun bitecek” diyorlar.
Demek ki mesele bu…
Demek ki, yeni yapılan projede yer alan yapı stoku, şimdi var olan yapı stoku ile birebir değil ve bunu karşılamıyor.
Durum böyle oluna da işin içinden çıkılamıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi