Uluslararası bir denetim şirketi ile sözleşme imzalayan Eskişehirspor'da, denetim raporlarının 5 aydır açıklanmamasını konu etmiştik dünkü yazımızda.
Raporun açıklanmamış olmasının da bazı iddialara neden olduğunu belirtmiştik.
Zira...
-"Bu yönetim, kulübün geriye dönük hesap raporlarını kolay kolay açıklayamaz. Çünkü, başkan ve bazı yöneticiler, önceki yönetimde de görev yaptılar. Haliyle, ortada yanlışlar varsa, bu yanlışların bir bölümünün altında kendi imzaları olacak" şeklinde iddialar konuşulmaya başlanmıştı.
O nedenle...
Kulübün, anlaşma yapıp sözleşme imzaladığı uluslar arası denetim firmasının yaptığı denetleme raporunu biran önce kamuoyuna ilan etmesi gerektiğini söyledik.
Aksi takdirde...
Bu iddiaların daha yüksek sesle konuşulmaya başlanacağını sözlerimize ekledik.
Dün haddinden fazla telefon aldık söz konusu yazımızla ilgili.
Meğer bu yazdıklarımızı söylemek isteyip de söyleyemeyen ne kadar çok insan varmış.
Hemen hepsi, denetleme raporunun biran önce açıklanması gerektiğini söyledi.
Hemen hepsi "Ortada Eskişehirspor'un parası hiç edildiyse, bunu yapanlar yargı önüne çıkartılmalı" dedi.
Hemen hepsi...
-"Genel kurulda kulübün borcunun 27 milyon lira olduğu ne kadar inandırıcı değilse, bu gün kulübün borcunun 100 milyon liradan fazla olduğu söylemleri de o kadar inandırıcı değil" diye tespitte bulundu.
Ve hemen hepsi...
-"Eskişehirspor'un yeni yönetimi, yönetime gelmeden önce yapmış olduğu vaatlerin tamamına yakınını yerine getirdi. En iyi teknik adamdan, en iyi transfere kadar, hatta kulüp idaresinin profesyonellere bırakılmasından tutun da alt yapıya kadar tüm vaatler yerine geldi. Bir tek bu denetim işi bir türlü açıklanmıyor" dediler...
Sonuç olarak;
Eskişehirspor bu gün, kim ne derse desin ligde iyi bir yerde.
Kongrenin hemen sonrasında biri bize "Eskişehirspor Aralık ayının ortasında ligin 5-6 ncı sırasında olacak" deseydi, kesinlikle inanmazdık.
Dolayısıyla...
Bize göre bu başarının gölgelenmemesi adına Eskişehirspor yönetiminin, geçmiş yıllara ait denetim raporlarını biran önce tamamlayıp kamuoyuna açıklaması gerekiyor.
Eğer bu süreç uzarsa...
Tekere sokulan çomaklar birbiri ardına gelecektir...
---------------------------
CHP'de Bayburtlular krizi yaşanmış...
Başlığı okuduğunuzda sakın ola "Bayburtlular CHP'ye bayrak açtı" diye düşünmeyin.
Çünkü bu kriz başka bir kriz.
İsterseniz hemen girelim konuya.
Efendim...
Hafta sonu Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yanına Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve il başkanı Nihat Çuhadar'ı da alarak,Eskişehir'deki Bayburtlular Derneğine gitmeye karar vermiş.
Zira...
Bayburtluların geleneksel Hamsi günü buluşması varmış.
Hazır davet de gelmişken bu davete icabet etme gereği hissedilmiş.
Binmişler araçlarına, tutmuşlar Bayburtlular Derneğinin yolunu.
Dernek başkan ve yöneticiler karşılamış kendilerini kapıda.
Derneğin binasına girdiklerinde ne görsünler, CHP Odunpazarı Belediye Başkan aday adaylarından Jale Nur Süllü içerde oturuyor.
Neyse, tokalaşmışlar, oturmuşlar ve sohbet başlamış.
O sırada müthiş bir telefon trafiği başlamış CHP'liler arasında.
-"Hoca Bayburtlular derneğine gitmiş. Giderken de yanına bir tek Jale Nur Süllü'yü almış" diye.
Diğer aday adayları bir hayli bozulmuş bu işe.
Aralarından bazıları "keşke bize de haber verilseydi de, ayrı gayrı olmasaydı" diyerek memnuniyetsizlerini dile getirmişler.
Bazıları ise, il ve ilçe başkanlarını arayıp "Bu nasıl iş? Buna nasıl müsade ettiniz?" Diye hesap sormaya bile kalkmış.
Sonuç olarak...
Büyükerşen, Ataç ve Çuhadar'ın Bayburtlular dernek ziyareti CHP içinde tam bir kriz yaratmış.
Hep söylüyoruz.
-"CHP de adayların ilan edilme süreci uzadıkça, insanların sinir sistemleri de dayanamaz bir noktaya geldi." Diye.
Gördüğünüz üzere...
En küçük bir görüntü bile, özellikle aday adayları ve çevresini darmadağın edebiliyor.
Görünen o ki, bu süre uzadıkça CHP içinde bu türden olaylar sıklıkla yaşanacak....
-------------------------------------
CHP'nin 7 nci ok'u
Dün, sohbet ettiğimiz sıkı bir CHP'linin görüşlerini aktarmıştık sütunlarımıza.
Artık siyaseti noktalama kararı aldığını söyleyen sıkı CHP'li dostumuz "Şu meclis üyeliği için ismi geçenlere bir bak. İçlerinde CHP nin ambleminde ki 6 Ok'un ne anlama geldiğini bile sayamayanlar vardır" demişti.
Bu yazıyı okuyan başka bir dostumuz bir anısını anlatmak için aradı.
İlhan Kesici, geçtiğimiz seçimlerde Hüsamettin Cindoruk'un yanına gelmiş ve...
-"Efendim CHP'den bana teklif var. Gel adayımız ol diyorlar. Ne yapayım? CHP'ye geçersem sizce ne olur?" diye sormuş.
Bunun üzerine Cindoruk,biraz da muzipçe;
-"İyi olur. CHP'nin biliyorsun 6 tane ok'u var. Sen de gidince CHP'nin 7 nci ok'u olmuş olursun" cevabını vermiş.
----------------------------
AK partinin ilçe aday sıkıntısı...
AK Partide, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı "Yeniden aday olmayacağım" açıklaması yapınca büyük bir bekleyiş başladı.
Her ne kadar "aday olmayacağım" demiş olsa da,parti içine Burhan Sakallısız bir B planı devreye sokulmuş değil.
Aslında, Burhan Sakallı' nın "aday olmayacağım" açıklamasından sonra önleri açılan partinin 5 aday adayının, aday olabilme adına can hıraç çalışması gerekirken, böyle bir görüntü de yok.
İktidar partisinin Tepebaşı bölgesine ise değişik bir tablo var.
Üç aday adayının üçü de adeta adaymış gibi çalışıyor.
Gitmedikleri yer, çalmadıkları kapı yok.
Buna rağmen, sürekli Orhan Soydaş ismi telaffuz ediliyor.
Partinin Soydaş ismi üzerinden anket çalışmaları yaptığı konuşuluyor.
Kısacası...
İktidar partisi Odunpazarı ve Tepebaşı'na göstereceği adaylar konusunda sıkıntılı.
CHP nin Odunpazarı'nda yaşadığı sıkıntıyı AK Parti de her iki ilçede yaşarsa, buna hiç şaşırmamak lazım.
------------------------
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Temel bir gün avukatını arar.. Dursun'la arasında bir olayın yaşandığını anlatır...
Avukat sevinçli, Temel'e:
- Temelciğim, yüzde yüz haklısın. Hemen Dursun'a dava açalım, büyük tazminat alırız...
Temel sinirli:
- Yok, fazgectum, acmayalum...
Avukat şaşkın:
- Neden?
Temel:
- Pen olayi Dursin'in tarafundan anlatmişitum da!!...