-Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti Milletvekilini eleştiriyor…

-AK Parti İl Başkanı ise aynı şekilde Büyükşehir belediye başkanını…

-CHP ilçe başkanı, AK Parti Milletvekili ile ilçe başkanını eleştiriyor.

-AK Parti ilçe başkanları ise CHP’li ilçe belediye başkanlarına verip veriştiriyor.

-CHP’li ilçe belediye başkanları, AK Partili Milletvekilleri ve Eskişehir’deki yöneticilerine ver yansında bulunuyor.

-AK partili milletvekilleri ise her konuşmalarında CHP’li belediyelere yükleniyor.

-CHP Milletvekilleri ise görev yaptığı tüm süreci, hükümetin uygulamalarını eleştirmekle geçiriyor.

Bu şekilde davranmaları elbette doğru…

çünkü…

Siyasetle uğraşan kişiler olarak onların işi bu…

Yanlışları söyleyecekler, eleştirecekler ve muhalefetlerini yapacaklar.

Ancak…

Yukarıda saydığımız siyasetle uğraşanların yapmadıklarına, yapamadıklarına da bir bakmak lazım galiba…

örneğin…

-Eskişehir’de belediyelerden kaynaklanan sıkıntılarla ilgili olarak herhangi bir CHP’li yöneticinin herhangi bir açıklamasını duyabiliyor musunuz?

Duyamazsınız…

Mesela…

Bir CHP’li yönetici ya da milletvekili, kendi partisinin belediye başkanını yetersiz kaldığı konularda tenkit edebiliyor mu?

Kesinlikle etmez, edemez…

Yani…

Aynı şekilde çıkıp “Tramvayla ulaşım çile haline geliyor. Trafik her geçen gün daha da arap saçına dönüyor. çöpler zamanında ve yeterince toplanmıyor” diyebiliyor mu herhangi bir CHP’li yönetici?

Hayatta söylemez.

Dönün diğer tarafa…

Her ağızlarını açtıklarında CHP’li belediyeleri eleştiren AK Parti yönetici ya da milletvekillerinin siz hiç bu güne kadar hükümetin yanlış eksik ve gereksiz uygulamalarını eleştirdiğini duydunuz mu?

Kesinlikle duyamazsınız.

örneğin, kendi partisinin hükümetini, vergiye yüzde 40 zam yaptığı için eleştiren, bunun yanlış olduğunu söyleyip, yanlıştan dönülmesi gerektiğini ifade eden bir AK Partili yöneticiye hiç rastladınız mı?

Hayatta rastlayamazsınız.

Anında çökerler ümüğüne!

Halbuki…

İktidarda ve belediye yönetimlerinde kimin olduğunun bir yerden sonra önemi yoktur.

O yer, vatandaşın zarar görmeye başladığı andır.

O yüzden…

Her yanlış, eksik, becerilemeyen, mağduriyet yaratan ve gereksiz olan uygulamanın cezasını vatandaş yaşıyorsa, bunu yaşatan, bu durumun sorumlusu olan kişi ve parti, kendi partilisi tarafından da açıkça eleştirilebilmelidir.

Sonuç itibarıyla…

Biz millet olarak demokrasiyi en kolay bulan, bulduğumuz demokrasinin kıymetini bir türlü anlayamayan ve demokrasinin gereklerini uygulamama adına neredeyse 9 takla atan bir milletiz.

Bu gidişle, zaten zor zar uyguladığımız demokrasiyi de kaybetmek üzereyiz.

Ne zaman bir AK partili yönetici çıkıp, hükümetinin yanlış uygulamasını eleştirir, ne zaman bir CHP’li yönetici çıkıp belediyesinin sebep olduğu bir durumu tenkit ederse, işte o zaman demokrasi adına yeniden içimizde bir şeyler kıpırdanır.

Aksi halde…

Herkes “doğru” olanı mezarda söyler ki, bu durumun da bu yaşadığımız dünyaya pek faydası olmaz.

.....

Demokrasi mi?

Demokrasinin en basit şekilde tanıtımı yapılırken iki önemli unsur vurgulanır…
Birincisi: Düşünce ve ifade özgürlüğüdür…
Düşünce ve bu düşünceleri rahatlıkla ifade etme özgürlüğünüz varsa, demokrasinin işlediği bir ortamda yaşıyorsunuz demektir.
Diğeri ise…
örgütlenme özgürlüğüdür…
Başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayacak ve yasalara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde örgütlenebiliyorsanız, yine demokrasinin işlediği bir ortamda bulunuyorsunuz demektir.
Demokrasinin olmazsa olmaz iki tanımına bakın…
Düşünebiliyor musunuz?, düşündüğünüzü ifade edebiliyor musunuz? Ve örgütlenebiliyor musunuz?
Eğer bunlar varsa, demokrasi vardır…
Yoksa…
Yoktur…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Sıra muhalefet başkanlarına da gelir mi?

Cumhurbaşkanı, partisinin bazı Büyükşehir Belediye Başkanlarının istifasını istedi.

İstifası istenen başkanlardan istifalarını verenler oldu.

Bazıları da direniyor.
İşte tam bu süreçte içişleri bakanı bir açıklama yaptı.

-“Bundan sonra iktidar ve muhalefet belediye başkanları neler yapabileceğimizi daha yakından görecek” dedi.

Doğrusunu söylemek gerekirse…

Bu sözler “sırada muhalefet partilere mensup belediye başkanlarına mı geliyor?” sorusunu akıllara getirdi.

Ne dersiniz?

AK partili belediye başkanlarının istifalarının gerçekleşmesinden sonra sıra muhalefet belediye başkanlarına mı gelecek?

-“Bak biz kendi partimizin başkanlarına bile el çektirdik” denilerek, muhalefet belediye başkanlarına uygulanacak aynı yöntemin önü d açılmış mı olacak?

 .....

Ne olur bir çözüm!

Ayla Atman göndermiş maili…

Belli ki isyanı son noktaya gelmiş.

Noktasına dahi dokunmadan alıyoruz köşemize…

Tabii, ilgililerinin de ilgilenmesini umut ederek:

“Sayın yetkili,

Tramvaylardaki kalabalığı ve bu kalabalık sonucunda yaşanan sıkışıklık ve olumsuzlukları haber yapmanızı istiyorum.

Her sabah ve akşam bindiğim (SSK-Osmangazi-SSK hattını kullanıyorum) hattın durumu tam anlamıyla felaket. Lütfen bir gün 18.00 civarı çarşı durağını bir muhabiriniz görüntülesin, halka bir mikrofon uzatsın...

İnsanlarımız zaten saygısını ve hoşgörüsünü yitirmişti tramvaylarda iyice ayarı kaçıyor (haklı olarak)

Büyükşehir belediyesinin bilgi edinme, istek şikâyet kısmına, başkana ve belediyenin info adresine yazdığım e-postalara cevap maalesef gelmiyor...

Lütfen bir çözüm bulunabilmesi için haber yapmanızı ısrarla istiyor ve iyi çalışmalar diliyorum...

Saygılarımla...”