Karmaşık ve tahmin edilemeyen insanoğlu, beklentilerin dışında hareket etme potansiyeline sahiptir. Farklı düşünme süreçlerimiz; bir yandan çeşitliliği desteklerken, bir yandan da durmadan bilinmezlik yaratır. Aslında insanlar her yeni güne bir belirsizlikle uyanır. O gün ne giyeceği gibi basit belirsizliklerin yanında: siyasilerin ülkenin gelecekte nasıl yönetileceği konusunda yarattığı krizler gibi daha büyük ve toplumun tümünü etkileyen belirsizliklerde olabilir. Belirsizlik durumları insanları korkutur ve bu tarihin başlangıcından bu yana süregelmiştir. Kimi günlük belirsizlikler alışagelmiş olduğu için bizleri rahatsız etmez ama bazı belirsizlikler insanları korku sarmalına sokar ve var olabilecek tüm iyi şeylerin olasılığını düşürür.
Beklentilerin dışında gelişen her yeni durum; ani şoke edici görünse de, içinde iyi ve kötü olayların potansiyelini taşır. Yeni durumun iyi mi, kötü mü olacağını ise o andaki kararlarımız ve seçimlerimiz belirler. İyi durumlar ve yeni olasılıklar yaratmak, esnek davranmaya hazır olup olamadığımızla ilgilidir. İnsanoğlunun bilişsel olarak gelişimi de tam olarak böyle zamanlarda gerçekleşmiştir. Yeni ve iyi olasılıklar için mücadele azmini ve inancını beslememiz ve her durumda iyi olasılıklarında var olduğunu anlamamız gerekmektedir. Olayları büyük resimden görüp gerçekten istediğimiz şeyin ne olup ne olmadığına odaklanmalıyız. Kriz zamanlarında gelişelim mi, korkuyla vazgeçelim mi? bir basit, savaş ya da kaç içgüdüsü, tarih boyunca bazı toplumlara zaferi, bazı toplumlara mağlubiyeti getirmiştir verdiğimiz her yeni karar önce bizi, sonra ülkemizi, sonra bütün insanlığı etkiler. Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu ekosistemiz de beklentilere ket vuracak şoke edici gelişmelerden sonra vereceğimiz her karar çok önemlidir. Eski bir deyişle “ya yeni yol bulacağız ya da yeni bir yol açacağız” evet bunu seçimlerimiz belirleyecek ve buda seçimleri belirleyecek.