4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

YAŞAMIN TEMELİ TOPRAKTIR

                                    
           Eskişehir Toprak Koruma Kurulu, Alpu’ya, kurulacak termik santralın, kurulacağı alanın, tarım vasfından çıkartılıp, çıkartılmaması konusunda, yaptığı toplantı sonrası, yapılan oylamada,  6'ya 4 termik santralin kurulacağı alanın, Anayasa ve yasalara rağmen, tarım arazisi vasfından çıkartılması yönünde, çoğunluk sağladı. Ancak kararın, uygulanabilmesi için, 3'te 2 çoğunluk  gerekiyordu. Bu oylamaya göre, nitelikli çoğunluk sağlanamamış oldu. 
            Eskişehir Alpu Ovası’na, yapılması planlanan, kömürlü Termik Santral, nedeniyle Ova’daki 1125 hektarlık verimli, 1. Sınıf tarım arazilerinin, tarım alanı vasfından çıkarılması için lehte oy veren kurul üyeleri, Alpu Termik santralinin, 51 bin hektar Alpu ovası ve 100 km yarıçapındaki, tüm tarım alanlarını, verimsiz hale getireceğin bilmiyorlar mı?
            Ziraat Mühendisleri Odası’nın, belirttiği gibi, Defterdarlık, Tarım İl Müdürlüğü ve DSİ’nin kararı,  belki bir nebze anlaşılır ama toprağı savunması gereken, Ziraat Fakültesi’nin, tutumunu, anlamak mümkün değildir. Ancak Ziraat Fakültesi Dekanı sayın Ali Koç ‘ la yaptığımız görüşmede, tarım alanlarından yana olduğunu vurguladı.
             Termik Santrale, toprak alanında, uzman olan ziraat Mühendisleri, maden mühendisleri, makine mühendisleri, elektrik mühendisleri, kimya mühendisleri, çevre mühendisleri ve bir çok meslek odaları,  karşı çıkarken, toprağı korumakla görevli, toprak koruma kurulundaki bazı üyelerin,  Anayasa ve yasalara rağmen, olumlu oy vermeleri, düşündürücüdür.
             Oysa  Termik Santral 51 bin hektarlık, Alpu Ovası’na ve Eskişehir’ deki 100 km yarıçapçındaki tüm tarım alanlarının verimsiz hale getirecektir. Onay veren, toprak kurul üyeleri, termik santral gerçekleşirse,  yok olan tarım alanlarının ve bu alanlarda yaşayan, tüm canlılarının göreceği zararlardan da sorumlu olacaklardır.
              ülkemizde, termik santrallerin bulunduğu bölgelerde, çok net görüldüğü gibi, Alpu Ovası’na, termik santral kurulmasıyla beraber,bu bölgede tarımsal üretim,çok büyük ölçüde zarar görecek, burada yaşayan üreticiler, bölgeyi terk etmek zorunda kalacaklardır.
            Alpu termik santral, hayat geçtikten sonra, kömürün yanmasıyla, bacadan çıkan gazlar tüm canlıların sağlığını, olumsuz etkileyecek, ağır metaller bulunmaktadır. Bu ağır metaller 100 km yarıçapında, rüzgâr vasıtasıyla, çok geniş bir alana yayılmakta ve bu alanda yaşayan insanlarda kanser başka olmak üzere, kronik bronşit, astım, sinir ve kalp hastalıkları artmasına neden olacaklardır. Ekolojik denge de bozulacaktır.
             .Termik santral, Alpu çiftçisinin sulama için, kullandığı,Porsuk çayı,, gölet, yer altı sularına ortak olacaktır. çünkü termik santraller, sistemlerini soğutmak için, büyük miktarda suya ihtiyaç duyar. Ayrıca termik santrallerde, soğutucu, buhar elde etme ve temizleme  amaçlarla kullanılan suların, sıcaklık dereceleri yükselmiş olarak toprağa, yeraltı sularına, Porsuk nehrine boşaltılacaktır.
              Suyun sıcaklığı, yüksek olduğu için, sularda yaşayan canlıları etkileyecektir. özellikle de  Beyazaltın mahallesi’ deki bilgilendirme toplantısında, ilgililerin, Alpu termik Santraline, Gökcekaya  Baraj suyunun yetmeyeceğini belirterek,  ismini bilmedikleri, ikinci bir barajın gerçekleştirileceğini söylemeleri, sularla ilgili kaygıları daha da artırmıştı.
              Termik Santral, toprağın kalitesini bozar, üretimi de verimi de azaltır. Asit yağmurları bitki örtüsünün, yanmasına neden olur, ayrıca kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklerini olumsuz yönde etkiler. Bitkilerin, gelişiminde rol oynayan kalsiyum, magnezyum gibi elementlerin toprak profilinden çözülerek uzaklaşmasına yol açar.
                Termik santrallerden, yayılma riski olan kurşun, kadmiyum, cıva, arsenik, krom, nikel ve antimon gibi ağır metallerin topraklarda neden olacağı toksik etki tarımın tamamen yok olmasına yol açabilir veya bitki yetişse dahi canlılar tarafından tüketilemez hale gelebilir.
                 Türkiye genelinde ve Eskişehir’de, yanlış kentleşme nedeniyle, verimli tarım alanları, beton yığını, termik santrallerle de verimsiz hale haline getirildi. Oysa Anayasamız, 45.maddesinde, tarım arazileri, çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını önlemeyi, devletin asli görevleri arasında saymıştır. İmar ve çevre kanunları ve yönetmelikleri de tarım topraklarının, özellikle de sulanan tarım alanlarının, tarım dışı gayelerle kullanılmasını yasaklamıştır. Ne var ki anayasamızın, kanun ve yönetmeliklerimizin, açık ve emredici hükümlerine rağmen, ülkemiz ve Eskişehir, tarım topraklarını hızla kaybediyor.
                Tüm vatandaşlarımız, Alpu ovası ve diğer mevcut tarım alanlarına, sahip çıkmak mecburiyetindedir. çünkü ülkemizdeki yanlış politikalar, özelliklede tarım alanlarının yok olması nedeniyle, tarımda, kendine yeten ülke pozisyonunu kaybeden Türkiye, 126 ülkeden, 133 değişik, gıda ürünleri ithal ediyor.
               Halkımız ve tüm STK'ların, Alpu termik santralin gerçekleştirilmemesinde, durumdan da vazife çıkarmak ve gerektiği yerde, seslerini yükseltmek, her legal platformda,  konuyu kontrol etmek, tepki göstermek zorundadırlar. çünkü toprak, su,  hava varsa, hayat vardır..          


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi