1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'de İYİ Partiye oy vermiş seçmenin oyunu alamayan taraf belediye seçimlerini kaybeder...

Son yapılan seçimde 50 bin yeni seçmen oy kullandı Eskişehir’de…
Küsuratları bir tarafa bırakırsak, AK Parti 11 bin, CHP 21 bin MHP ise 10 bin oy kaybetti.
Bu 3 partinin kaybettiği oy sayısı 42 bin civarı.
Yani…
50 bin yeni seçmen ile bu 3 partinin kaybettiği 42 bin oyu topladığınızda 92 bin yapıyor…
Peki bu oylar nereye gitmiş?
HDP 11 bin, SP ise 3 bin oy arttırmış.
İYİ Parti ise ilk girdiği seçimde Eskişehir’den 77 bin civarı oy almış…
Bu 2 partinin(HDP-SP) arttırdığı oylar ile İYİ Parti’nin aldığı oyları topladığınızda, AKP, CHP ve MHP’nin kaybettiği oyları, yani 91-92 bin oyu buluyorsunuz…
Şimdi bu rakamlardan hareketle, söz konusu rakamların önümüzdeki mahalli seçimlere ne gibi bir etki yapacağı düşünüldüğünde, ortaya şu sonuç çıkıyor:
Bir kere, HDP ve SP’nin gerek aldığı ve gerekse arttırdığı oyların mahalli seçimlerde sonucu etkileyecek boyutta olmadığı çıkıyor ortaya…
Ancak…
İYİ Parti oylarının tam tersine, mahalli seçimlerin seyrini tamamen belirleyecek oylar olduğu da açıkça görülüyor…
Şunu söylemek istiyoruz…
Eskişehir’de belediye başkanlığı yarışı CHP ile AK Parti arasında geçecekse eğer…
Seçimleri bu iki partiden hangisinin kazanacağını, Eskişehir’deki son seçimlerde İYİ Parti’ye oy veren seçmen oyları belirleyecek…
“Bu nasıl olacak?” diye soruyorsanız hemen söyleyelim:
İYİ parti,  Eskişehir’de 77 bin seçmenin oyunu alarak, önümüzdeki mahalli seçimlerin resmen anahtar partisi olmuş vaziyette…
Belki İYİ Parti yöneticileri bize kızacak. “seçmenimiz kendi adayımız varken niye başka parti adaylarına oy versin?” diyecek, ama Milletvekili seçiminde İYİ Parti’ye oy vermiş 77 bin seçmen çoğunluğunun, önümüzdeki mahalli seçimlerde rasyonel bir düşünceyle hareket edeceğini düşünüyoruz…

Yani…
Oy verdiği partisi aday çıkartmasına rağmen, “Nasıl olsa seçimleri kazanmamız zor. O halde kazanacak tarafa engel olup, kazanmasını istemediğimiz tarafa yol vermiş olmayayım” mantığı içinde olacağını tahmin ediyoruz.
Bir anlamda…
Kendi parti adayına şans vermeyecek olan İYİ parti seçmeninin, mahalli seçimlerin yarışacağı iki taraftan, yani AKP ve CHP adaylarından, kendisine göre “Kötünün iyisi” ni tercih edeceğini, tercih ettiği tarafa da seçimleri kazandıracağını düşünüyoruz…
Sonuç olarak bizim düşüncemiz, Eskişehir’de belediyeleri kazanan tarafı, bir önceki seçimde İYİ Parti’ye oy vermiş seçmenlerin tercihinin belirleyeceğidir…
Sözünü ettiğimiz İYİ parti seçmenlerinin,  AKP ve CHP adaylarından hangisine daha yakınlık ve sempati duyabileceğini, hangisini “Kötünün iyisi” olarak değerlendireceğini, hangi tarafa yüklenebileceği ihtimalini ve hangi taraftan sıdkının sıyrılmış olduğunu da siz tahmin edin…
Yukarıda da söyledik…
Eskişehir’de belediyeleri çok büyük bir sürpriz olmazsa AKP ya da CHP kazanacak ama…
Bize göre, son seçimde İYİ Parti’ye oy vermiş seçmenin oyunu alabilen taraf kazanırken, alamayan taraf ise kaybedecek…


....


 


Hiç ihtimal vermedik…


AK parti’nin seçimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Mehmet özhaseki Hürriyet Gazetesi’ne röportaj vermiş…
-“İzmir’de iddialıyız. Eskişehir, Aydın ve Hatay’da ise seçimleri kazanacağız” diyor röportajda…
Röportajı yapan soruyor:
-“Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’e rağmen iddialısınız öyle mi?” diye…
özhaseki cevap veriyor:
-“Niye şaşırdınız? Hocam da gayet olgun bir insan. Gelen arkadaşı tebrik eder, ağabeylik eder. Eskişehirli de kazanmış olur”
Doğrusunu söylemek gerekirse, söylenenlerin hangisinin olacağına hiç mi hiç ihtimal vermedik…


.....


Gelen ağam giden hain!


Siyasette yaşanan bazı olaylar ne kadar enteresan değil mi?
Aynı olay durulduğu yere göre farklı yorumlanabiliyor.
örneğin:
Yılların MHP'lisi, yıllarca fikir mücadelesi içinde olduğu CHP'ye geçiveriyor.
Bir anda MHP'lilerin gözünde "Hain" olurken, katıldığı CHP'lilerin nazarında da "Kahraman" oluyor.
Koyu CHP'li mesela. Ne oluyorsa oluyor ve bir anda AKP saflarına katılıyor.
CHP'liler için "Satılmış" biri oluyor anında. AKP ise onunla gurur duyuyor.
AKP'li birini düşünün.
Partisi için verdiği onca mücadele sonrasında bir de bakıyorsunuz CHP'de almış soluğu.
AKP çevresinde "Onursuz" biri olurken, partisini tercih ettiği için MHP bağrına basıyor.
Sonuç olarak...
Yapılan iş aynı.
Yani...
Birinin partisinden çeşitli nedenlerle istifa etmesi ve başka bir partiye geçmesi.
İstifa edilen partide, hakkında söylenmedik laf bırakılmıyor, gittiği partide ise, hakkında yapılmadık övgü kalmıyor.
Aslına bakarsanız, partisinden istifa edip başka partiye gidenle, başka partiden istifa edip kendi partisine gelen aynı eylemin içinde.
Ama istifa edip giden "Menfaatçi", istifa edip gelen ise "Doğru yolu bulan" oluyor.
-Partisini bırakan "çıkarcı", başka partiyi bırakan "Namuslu"
-Partisiyle yollarını ayıran "Kalleş", başka partide partisiyle yollarını ayıran "Vatansever"
-Ayrılıp giden  "İkbal peşinde", başka partiden ayrılan "vatan derdinde"
Nedendir bilinmez giden ile gelen hiç aynı kefede tartılmıyor.
Bakış açısı öylesine mantıktan uzak ki, herkes partisinden istifa edip başka partiye geçenleri, kendi bulunduğu parti noktasından değerlendiriyor.
Kısacası...
Partisinden istifa eden ve başka partiye geçen, her kim olursa olsun aynı değerlendirmeye tabi tutulması gerekirken...
Ne yazıktır ki, bizim dar zihniyetli siyasetçilerimiz "Gelene Ağam, gidene Hain" deme alışkanlığından bir türlü vaz geçmiyor.
Ne de olsa, gidenin arkasından konuşup, gelene de yağ çekme alışkanlığımız ruhumuza kadar işlemiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi