1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Bakan dinliyor, "tamam" diyor ama...

Eskişehir’e defalarca söz verilen Güney çevreyolu yıllardır yapılmıyor…
Eskişehir’e defalarca söz verilen Kuzey çevreyolu da yıllardır yapılmıyor…
Dahası…
Eskişehir’e defalarca söz verilen Seyitgazi-Sarıcakaya-Alpu-Mihalıççık yolları da yapılamıyor, tamamlanamıyor…
Sırf bu yüzden, Eskişehir’in şehir içinden geçen çevreyolu her sabah tıkanıyor.
Sırf bu yüzden, tamamlanmadığı için Seyitgazi-Sarıcakaya-Alpı-Mihalıççık yollarında kazalar oluyor, insanlar ölüyor…
Buna rağmen…
Bu sözünü ettiğimiz yollar bir türlü ve ısrarla yapılmıyor.
çevreyolu yapılmamış tek bir şehir kalmazken, Eskişehir’in alternatif tek bir çevreyolu olmuyor, olamıyor…
İlçe yolları tamamlanmamış tek bir şehir bile olmazken, Eskişehir’in 3-4 ilçesinin yolu öylece duruyor.
HHH

Eskişehir’in gerek alternatif çevreyollarının gerekse ilçe yollarının yapılmıyor olması büyük sıkıntıya neden oluyor…
Bu sıkıntı zaman zaman iktidar partisinin Eskişehir’de bulunan aktörleri tarafından ilgili bakana iletiliyor.
örneğin…
Şu sön dört ay içinde AK parti milletvekili Emine Nur Günay iki kez Ulaştırma bakanına çıktı…
Her ikisinde de Eskişehir’in çevreyolu ile ilçe yollarının durumunu anlatı.
Geçtiğimiz ay AK parti il başkanı zihni çalışkan çıktı ulaştırma bakanının yanına.
O da tıpkı Günay gibi çevreyolu ile ilçe yollarını anlattı.
Bakan “bakacağız-edeceğiz-yapacağız” dedi.
Her iki isim de bakanın yanından “çalışmaların hızlanacağı, yolların yapılacağı sözünü aldık” diye döndü.
Fakat…
Söz konusu yollara ne başlanabildi, ne de yarım kalanlar için bir çalışma başlatıldı.
Sonuç olarak durum şu;
Bakan’a gidişlerde herhangi bir sıkıntı yok…
Gidiyorlar, görüşüyorlar, “yapın artık şu yolları” diyorlar. Ardından “yapılacak” sözü alarak geliyorlar…
Buna rağmen söz konusu yollar yapılmadığına göre, sıkıntı, Bakanın geri dönüşlerinde olsa gerek…
Zira…
Bakan dinliyor, “tamam” diyor, ama sonrasında ortaya hiçbir şey çıkmıyor!


....


Böyle de
işgüzarlık olmaz ki!


Eskişehir Devlet Hastanesi faaliyetteyken, haliyle hastane etrafında yoğun bir trafik oluşuyordu.
Bu yoğunluğu düzene sokma adına da hastane önünden geçen cadde dahil,  çevredeki bazı cadde ve sokaklara araç park yasağı getirilmişti.
Malumunuz, Şehir Hastanesi tamamlanıp faaliyete geçince, Devlet Hastanesi boşaltıldı.
Hastane binası boşalınca, etrafında oluşan trafik yoğunluğu da kendiliğinden ortadan kalkmış oldu.
Trafik yoğunluğu hastanenin faaliyetinin durmasıyla otomatikman ortadan kalktı kalkmasına ama Hastane çevresine konulan araç park yasakları kaldırılmadı.
HHH
Boşaltılan hastane binası ile ilgili daha sonra yıkım kararı verildi.
Karar üzerine yıkım ihalesini alan firma eski Devlet Hastanesi binasının yıkım çalışmalarına başladı.
Dün öğrendik, epey de şaşırdık.
Bir fahri müfettiş dadanmış yıkım yapılan hastane binasının çevresine…
Muhtemelen evinin güzergâhı olsa gerek…
Yıkımı üstlenen şirketin ne kadar aracı ve iş makinesi varsa basıyormuş cezayı…
Hatta bir şirket çalışanının aracına, bir hafta içinde ve aynı yerde, üstelik saat ve dakikaları da aynı olan 3 cezayı birden yazmış…
Şirket çalışanları, araçlara ve iş makinelerine üst üste gelen bu cezalar karşısında şaşkına dönmüşler…
HHH
Fahri Trafik Müfettişliğini başından beri destekleyen biriyim.
Ancak…
İçlerinden böylesi işgüzarların çıkabileceği ve elide makbuz önüne gelene ceza kesenlerin olacağı aklıma gelseydi yine de başından beri destekler miydim bilemiyorum?
Umarım, fahri müfettişleri de denetleyip, saçmalayıp saçmaladığına bakan bir makam vardır…
Umarım o makam bu arkadaşa “Senin bu ısrarın ne?” diye sorar…


.....


ömrün en uzun olduğu şehirlerden biri değilmişiz…


Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye’de yaşam süresinin ortalamasını çıkartmış.
Buna göre…
Türkiye’de toplam yaş süresini 78 olarak belirlemiş.
Erkeklerde 75.3, Kadınlarda ise 80.7 çıkmış Türkiye ortalaması.
Buna göre en uzun yaşam süresine sahip illeri sıralamış TüİK.
Eskişehir; Toplam yaş süresi 77.5, Erkeklerde 75.2 ve Kadınlarda 80.0 ile Türkiye ortalamasının altında kalmış.
Yine Eskişehir bu rakamlarla, “ömrün en uzun olduğu şehirler” sıralamasında orta sıralarda yer almış…


.....


Ne ekonomiymiş be!


 önce seçim ekonomisi…
Sonra Terör ekonomisi…
Sonrasında darbe ekonomisi…
Ardından Savaş Ekonomisi…
Sonra yine seçim ekonomisi…
Şimdi de salgın ekonomisi…
Tüm bunlar 2-3 yıl içinde oluyor…
Başka ülkelerin 60 yılda yaşadığı olayları biz neredeyse bir-iki ay içinde yaşar olduk…
Terör, darbe, savaş, seçim, salgın ekonomileri derken, huzur ekonomisine bir türlü geçemiyoruz ülke olarak…
O yüzden…
Ticaret yapanlara, sanayici olup, üretim yapanlara Allah gerçekten sabır versin…
Durun bir dakika!
çalışan, emekli, esnaf, köylü mü dediniz?
Onlar zaten sabır taşına döndü de, çatladığından kimse haberdar değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi