AK Parti içinden haberler vermekle ünlü “Ankara Kuşu” isimli Twitter hesabı üzerinden Erkan Demir ve Mehmet özhaseki’yi de etiketlemek suretiyle, bir paylaşım yapılıyor önceki akşam.
Paylaşım aynen şöyle:
-“Akşama AK Parti Eskişehir il başkanı ile ilgili bir şey söyleyeceğim. Sıkı durun.”
Bu paylaşımın üzerinden yaklaşık yarım saat sonra aynı hesap üzerinden şu paylaşım yapılıyor:
-“AK Parti il başkanınız CHP’ye çalışıyor şekerim. Ayrıca il başkanlığına atanır atanmaz, ‘AK Parti’nin zaten son yılları, biz ticaretimize bakalım’ demiş. Kanıtları wahatsapptan telefon numaralarınıza gönderdim”
Ardından da, Zihni çalışkan’ın, ismi Metin olan biri ile yazışmalarının olduğu iddia edilen ekran görüntüsü, cep telefonlarına mesaj olarak gidiyor.
İl başkanı çalışkan ile ismi Metin olan ve CHP’li olduğunu söyleyen şahıs arasında geçtiği iddia edilen yazışma, tıpkı Ankara Kuşu hesabından yapılan paylaşımda söylenenleri içeriyor.
Bu paylaşımlar üzerine AK Parti il başkanı Zihni çalışkan, Twitter üzerinden hakkında yapılan paylaşımların iftira olduğunu, söz konusu paylaşımda bulunan hesapla ilgili olarak suç duyurusunda bulunduğunu açıklıyor.

Anlayacağınız…
Oldukça hareketli bir gece yaşandı sosyal medya üzerinde önceki gün…
Kimi “Hiç şaşırmadım” diye, kimi ise “çok şaşırdım” diye yorumda bulundu…
Kimi ise, ortada büyük bir iftira ve bu iftiraya bağlı olarak partiyi ele geçirme hesapları olduğunu söyledi.
AK Parti il başkanı Zihni çalışkan ile ilgili iddiaların doğru ya da asılsız olduğunu bilemiyoruz.
Dolayısıyla…
Olayın nasıl sonuçlanacağına ilişkin bir tahminde bulunmamız doğru olmaz.
Söyleyebileceğimiz sadece “Bu iş olsa olsa karakolda biter” den ibaret…

.....

Siz bakmayın Vatan, Millet dediklerine…

Kime sorarsanız sorun, herkes Vatan için, ülke için siyaset yapıyor.
Kime sorarsanız sorun herkes Millet için Vatandaş için siyaset yapıyor.
Kime sorsanız hizmet için yapıyor bu siyaseti…
Fakat…
Hele bir aday yapılmasın…
Hele istediği göreve bir gelemesin…
Hele hele partide bir isteği yerine getirilmesin, ne Vatan kalıyor ne de ülke…
Hele çocukları işe koyulmasın…
Hele hele talep ettiği bir torpil gerçekleşmesin…
Gözü ne Millet görüyor ne de Vatandaş…
Kısacası…
Herkes bu siyaseti talepleri karşılandığı müddetçe yapıyor.
Dört çocuğundan üçünü torpille işe yerleştiren bile, dördüncü çocuğuna iş bulunamadığında, partisine karşı resmen contayı yakıyor…
Yıllarca ardı ardına görev alanlar, görev verilmediğinde, partisine demediğini bırakmıyor.
Partinin tek vazgeçilmezi olduğunu zannedenler, kendilerinden vazgeçildiği an verip veriştiriyor.
Siz bakmayın siyaset yapanların Vatan, Millet, Hizmet dediğine…
Hepsinin önünde koskoca menfaat adeta duvar gibi duruyor.

.....

İyi de… O senin elinde…

Roma başkumandanı Titus, astığı astık, kestiği kestik bir diktatörmüş.
ülkesinde herkes ona biat etmek zorunda, o ne derse yapılmak zorundaymış.
Kendisine biat etmeyen tek kişi, o bölgede yaşayan bir bilge insanmış.
Halk ona büyük sevgi duyar, evi her gün dolup taşarmış.
Vatandaş hemen her şeyi ona sorduğu için kumandan Titus bilgenin ismi altında ezilirmiş resmen.
Sinirleri bozulur, uykuları kaçarmış.
Bu duruma bir çare bulmaya karar vermiş büyük kumandan.
Danışmanlarını toplamış.
Günlerce düşünüp taşınmışlar.
Bir şekilde bu bilgenin halk nazarında itibar kaybetmesi gerekiyormuş zira.
Sonunda karar vermişler.
Titus eline bir kelebek alacakmış. “Elimdeki kelebek ölü mü yoksa diri mi?” diye soracakmış.
Bilge “Diri” derse avucunu sıkıp kelebeği öldürecek, bilge “ölü” derse açık avucunu, kelebeği uçuracakmış.
Böylece bilge bunu bilmiş olacak ve halkın gözü önünde mahcup duruma düşecekmiş.
Titus bütün halkı toplamış meydana.
Bilge’yi de getirtmiş karşısına…
-“Avucumda bir kelebek var ey bilge. Söyle bakalım? Bu kelebek ölü mü? Yoksa canlı mı?” diye sormuş sorusunu…
Bilge hiç düşünmeden vermiş cevabını…
-“İyi de o kelebek senin elinde”
Not- Bu yazının siyasetle alakası yoktur. Başka başka yerlere çekiştirip durmaya sakın kalkmayın…