Esgazete'den Esra Çevik yapmış haberi.
Ankara ve İstanbul'da patlayan canlı bombalar, Hızlı Tren yolcu sayısını bir hayli düşürmüş.
18-19 ve 20 Mart tarihlerinde, hızlı tren ile Ankara ve İstanbul'a yapılan seyahatlerin oranı 3'de 2 oranında düşmüş.
Normalde, Ankara ve İstanbul seferleri içinş hafta içi ortalama 6 bin hafta sonu ise ortalama günlük olarak 7 bin 500 kişinin YHT'yi tercih ederken, bu rakam 18 Mart ve devamındaki günlerde 1009 ila 2000 kişiye düşmüş.
Bu ciddi bir düşüş rakamı.
Esra da iyi yakalamış haberi.
Hızlı Tren ile seyahat oranının bu denli düşmesinin tek nedeni ise korku.
Öte yandan...
Eskişehir'de Esnaf Sarayı ile birlikte 4 alışveriş merkezi var.
Cumartesi günü İstanbul'da patlayan canlı bomba sonrasında Alışveriş merkezlerine girip çıkan insan sayısı, diğer günlere oranla yarı yarıya düşmüş.
Yine...
Eskişehir'de bulunan Cafe ve benzeri mekânlarda müşteri sayısı da, mekânların yapmış olduğu ciro oranı da adeta yerlerde sürünür hale gelmiş.
Ve bir tespit daha...
Lokantalardan ev ve iş yerlerinin istediği siparişler neredeyse 4-5 kat oranında artış göstermiş.
Yani...
Daha önce yemeklerini dışarıda yiyen insanlar, canlı bomba patlaması sonrasında yemeklerini bile evlerine ve iş yerlerine getirtme yolunu seçmiş.
Yukarıda da söylediğimiz gibi tüm bu anlattıklarımızın yaşanmasının tek bir nedeni var: Korku.
Yaşanan olaylara ve çekilen acılara bakıldığında korkmamak elbette elde değil.
Ancak...
Korkuyla da yaşamak en azından ruh sağlığı açısından iyi bir durum olmasa gerek.
O nedenle...
"Korkunun ecele faydası yok" sözünden hareket etmek suretiyle bu korkuyla biran önce yüzleşmemiz ve normal yaşantımıza dönmemiz gerekiyor.
Bu iki şey için önemli.
Bir: Ruh sağlığımızın tekrar eski konumuna gelmesi için...
İki: Terörün asıl amacına ulaşmaması için.
......

Bu aslında bize lazım...

-Tam trene binecekken, kapı ile beton boşluk arasına sıkışıyor kadının ayağı.
-Tren de tam kalkmak üzere.
-Anında yardım geliyor ama nafile. Yetmiyor kadının ayağını çıkartmaya.
-Sıkışan bacağı çıkartmak için tek çare olarak treni oynatmak gerekiyor.
-Gönüllüler geliyor birer birer. Kadın, Yaşlı, Çocuk herkes.
-Daha fazlası Grekli koskoca treni yerinden oynatabilmek için.
-Bir anda yüzlerce kişi başlıyor treni ittirmeye.
-Hepsinin gücü çok şey ifade ediyor.
-Koca tren, yüzlerce kişinin verdiği güç ile 5-10 santim eğiliyor.
-Çıkartıyorlar sıkışan ayağını kadının. Hem de koskoca treni eğerek.
-Eğer bir ve birlik olmak çözebiliyorsa imkânsız tüm sorunları...
İnsanın aklına şu geliyor;
-Ülke olarak neden hala sürekli birbirimizi yiyoruz ki?
......

Kim bilir? Belki bu sefer olur...

Daha önce de yazmıştık ama, tahmin edebileceğiniz gibi sonuç alamamıştık.
Mesele şu:
Eskişehir'de Eskişehirspor sevgisini anlatmaya gerek yok.
Zaten...
Söz konusu sevgiyi anlatacak kelime de yok.
Eskişehirli, Eskişehirspor ile yatıp, Eskişehirspor ile kalkar.
Eskişehirspor maç kaybettiğinde, bir hafta olabildiğince kötü geçer Eskişehirli için.
Kazanılan maçın haftası ise, olabildiğince güzel bir hafta olur.
O nedenle...
Eskişehir'de Eskişehirspor yaşanır.
Eskişehirspor sevgisi ile ortaya olabildiğince güzel ve ilginç manzaralar da çıkar.
İşte bunlardan biri.
Eskişehir'in Tramvay'ı, fotoğraf üzerinde Eskişehirspor renklerine büründürülmüş.
Tramvayın camlarına da Es Es'in amblemi konulmuş.
Doğrusunu söylemek gerekirse, çok da yakışmış.
Bildiğiniz üzere Tramvay hatlarının uzatılması çalışmaları tamamlandı.
Tramvay, hat uzatımı ile Eskişehir'in 22 mahallesine daha ulaştı.
Bunun için yeni Tramvaylar da alınıyor.
Cuma günü yapılacak olan ihale ile 14 Tramvay aracı daha satın alınacak.
Hani diyoruz ki, Tramvaylardan bazıları, hiç olmazsa bir tanesi "Kırmızı Siyah" renklere büründürülse.
Hiç olmazsa bir tanesi numunelik olarak "Eskişehirspor" renkleri ile yolcu taşısa
Ne dersiniz?
Yakışmaz mı?
Büyükerşen'in bu konuda tutucu olduğunu ve Tramvay renklerini değiştirmek istemediğini biliyorum.
Bu konu açıldığında da tepki gösterdiğinin farkındayım.
Ama...
Buna "Hadi olsun bakalım" demesi bile, kendisinin Eskişehirspor'a bakış açısıyla ilgili oluşan algıyı tamamen değiştirecektir.
......

Nerede bu partiler?
AK parti ve CHP'yi konuşmadığımız gün yok gibi.
Zaman zaman da olsa MHP ile ilgili konular düşüyor gündeme.
Ya diğer partiler?
Demokrat Parti mesela...
Ortada hiç yoklar.
DSP ona keza, adı bile geçmiyor.
Saadet partisi Pazardan pazara ancak...
Büyük Birlik Partisi kayıplarda.
Ülkede bir sürü iş oluyor.
Eskişehir gündeminde bir sürü tartışma var.
Varsa yoksa AKP ve CHP.
Biraz da MHP.
Gerisi, olabildiğince sessiz.
Sanırsınız ki Türkiye genelinde AK parti iktidarından, Eskişehir yerelinde CHP iktidarından olabildiğince memnunlar.
Acaba öyle mi gerçekten?