1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kongrelerde iktidar rüzgarı yok ki!

Son yapılan mahalli seçimler CHP açısından olumlu sonuçlandı.
Ortaya çıkan sonuçlar  “İktidar CHP’ye geliyor” yorumlarına bile yol açtı.

Ancak…
CHP iktidarı istemedikçe, iktidar CHP’ye ne kadar gelir? İşte bunu bilemiyoruz.
“Konjoktür ne kadar CHP’yi istiyorsa, CHP’de iktidarı ondan fazla istemeli” diye düşünüyoruz.
Şöyle bir bakın siyasetin geldiği noktaya?
İktidar partisi içinden 2 ayrı parti çıkıyor.
Partinin içindeki memnuniyetsizliği söylemiyoruz bile.
MHP ve İYİ parti’de yükseliş falan da görülmüyor.
Böyle bir siyasi ortamda en şanslı parti CHP olması gerekiyor değil mi?
Ama değil işte…
Bunun olması için ayağa kadar gelen şansın değerlendirilmesi gerekiyor.
İşte bunu yapmıyor-yapamıyor CHP.

Bakın şimdi!
CHP hala kırsalda en az oyu alan parti konumunda.
Ortaya çıkan fırsatı değerlendirme adına ilk yapacağı iş, kırsalda yoğun bir çalışma başlatmak olmalı değil mi?
Bakıyoruz CHP’nin yapılan ilçe kongrelerine, zayıf, cılız, etkisiz…
Birkaçında Kazım kurt’u, Gaye Usluer’i, il başkanını falan görüyoruz o kadar…
Halbuki CHP’de kongreler aynı zamanda bir şölen, büyük birer etkinliktir.
Güç gösterisidir, iktidar inancının ortaya koyulacağı anlardır.
Partinin, Milletvekilleri, belediye Başkanları, meclis üyeleri, il-ilçe başkanları, yöneticileri, hatta delegeleri ile topyekûn çıkartma yapacağı ve ilçelerde  “İktidara geliyoruz” havası estireceği ortamdır kongreler.
Fakat hiçbir ilçe kongresinde böyle bir hava görmedik…
Yapıldı yapılmasına kongreler ama…
Sadece o kadardı gördüğümüz!


....


Yalakalık: ölmeyecek
tek meslek!


Teknoloji öylesine baş döndürücü bir hızla ilerliyor ki, bundan 2 yıl sonra baktığınızda bu günü bile çok ilkel bulabileceğiz.
Bu süreçte, bu günün popüler olan pek çok mesleği bile tarihe karışacak.
Kasiyer, Gişe görevlisi, Futbol hakemi, Maden işçileri, Gıda ve Temizlik işçileri, Otopark görevlileri, Şoförler, telefon pazarlamacıları, muhasebeciler, emlakçiler, sekreter, makinist, pilot gibi pek çoğunun işini yapay zeka programları ile robotlar üstlenecek.
Teknoloji nasıl ki dünün var olan mesleklerini süreç içinde ortadan kaldırdıysa, aynı teknoloji  bugünün mesleklerini de yarın tarihe gömecek.
Yakın bir gelecekte yok olacak pek çok mesleğin yerine ise, bugün isimlerini dahi bilmediğimiz yeni meslekler gelecek.
örneğin…
Otomasyon Anomalisi Analisti’nden tutun da Biyoyazıcı Mühendisliği’ne…
 Yapay Zeka Eğiticiliği’nden, Uydu Ağı Bakım Mühendisliği’ne…
Yapay Zeka Fikri Mülkiyet Arabuluculuğu’ndan, Entomikrobiyotik temizleyiciliği’ne…
Dünya Dışı Habitat Tasarımcıları’ndan, Dünya Dışı Habitat Tasarımcılığı ve Dünyalaştırıcı Mikrobiyologlar’a kadar birçok meslek doğacak.
Sanal Asistan Kişilik Tasarımcıları olacak örneğin…
Davranış Tahmin Analistleri olacak…
3D Baskı Bina Tasarımcılığı diye bir meslek olacak mesela…
Veri Tabanlı Tıbbi Teşhis Uzmanları…
Tahmini Düzenleme Analistleri…
Uzay turizmi operatörleri falan olacak…
Sonuç olarak…
Doktor’a, hemşireye, Eczacıya, öğretmene, Hakim ve Savcı’ya, hatta biz gazetecilere yakın bir gelecekte gerek kalmayacak…
Bunun yanı sıra…
Hiçbir teknolojik gelişmenin yok edemediği Yalakalık ise gelecekte de, belki de ölmeyen tek meslek olarak kalmayı sürdürecek…
Şimdi  “Yalakalık meslek mi ki böyle söylüyorsun?” diyeceksiniz…
Evet meslek!
Hem de en eski mesleklerden biri!
Bununla geçimlerini sağlayan yüz binlerce insanın olduğunu düşündüğünüzde, en çok kazandıran da bir meslek aynı zamanda…
O yüzden…
Yalakalığı meslek haline getirenler hiçbir telaşa kapılmasın!
Teknolojinin getirebileceği hiçbir tehdit yok kendilerine!


.....


“Yapıyoruz ama anlatamıyoruz”
bu kez CHP’ye denk geldi…


CHP'li özgür özel "Zabıt katipleri ve Yazı İşleri Müdürleri de hakim- savcı olabilsin" şeklinde bir kanun teklifi verdi.
Teklif müthiş bir tepki ve tartışma yarattı
Tartışmalar üzerine, özgür özel'in kanun teklifini geri çekti.
özel'in verdiği kanun teklifini eleştirdik bu köşede.
"CHP iktidarın eleştirilen uygulamaların benzerini yaparak iktidar olamaz ki" dedik ve böyle bir kanun teklifinin hiç gereği olmadığını söyledik.
Kazım Kurt ile konuştuk meseleyi.
-"Aslında yanlış bir şey yok kanun teklifinde.Daha önce de bir defaya mahsus kanun çıkartılmış. Şartları tutanlar yararlananmış. Ancak yaştan dolayı bir gurp yararlanamayarak mağdur olmuş. İşte verilen kanun teklifi, o zaman yaşı nedeniyle mağdur olanların mağduriyetine son vermek amacıyla verilmiş bir teklif aslında" dedi önce.
Ardından da...
-Fakat iyi anlatılamadığı için Barolar dahil herkes tepki gösterdi. Ortalık allak bullak oldu. Bu yüzden de kanun teklifi geri çekilmek zorunda kalındı. Halbuki herkesin anlayabileceği şekilde anlatılsaydı, mağduriyeti ortadan kaldırmaya yönelik bir kanun teklifi olduğu rahatlıkla anlaşılacaktı" dedi...
Kazım Kurt’u dinleyince ve özgür özel’in, geri çektiği kanun teklifi ile ilgili sonradan yaptığı açıklamayı okuyunca, kanun teklifinin yeterince anlatılamadığına ikna olduk.
Ancak bu durum aklımıza Eskişehir'deki AK Partililerin sık sık söylediği şu sözü getirmedi de değil hani;
"Biz çok şey yapıyoruz ama yaptıklarımızı anlatamıyoruz" diyorlar ya her fırsatta.
Bu da böyle bir şey olmuş sanki…


.....


İddia
sahipleri kanıtlasın!


CHP Milletvekili Jale Nur Süllü'ye "Benden belediye başkanı olur mu?" diye takıldım.
Malum, birkaç gündür ortada Alevilere yönelik söylediği iddia edilen bazı sözler gezinip duruyor.
İsminin iddia ile birlikte geçiyor olması üzmüş ama çok da kafasına takmamış belli ki…
Kendisine takılmamıza sadece gülümsedi.
-"Niçin kendini savunmuyorsun?” diye bir soru sordu yanımızdaki başka biri…
Ciddileşti!
-“Neden savunayım? Sanki o lafları söylemiş ve suçluymuş gibi niçin çırpınayım ki? İddia sahiplerine gerekli cevabı verdim zaten. O yüzden iddia sahipleri iddiasını kanıtlamak durumunda. Ben söylemediğim bir sözü söylemediğimi nasıl kanıtlayabilirim ki?” dedi.


.....


Biraz da gülmek lazım


Padişahın biri bir gün “Kim bana bir yalan söyleyebilirse bir küp dolusu altın vereceğim!” demiş. Yalancılar hemen Saraya koşuşturup başlamışlar yalan söylemeye. 1.yalancı :
-Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü demiş. Padişah:
-Bunun neresi yalan? Kuş kartaldır, aslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür yuvasına tabi ki demiş. 2.yalancı :
-Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar demiş. Padişah yine cevap vermiş :
-ülkenin kralı pencereden bakınırken tacını düşürmüştür. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiştir. Taç kimin kafasında ise kral odur tabi ki. 3.Yalancı:
-Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü demiş. Padişah:
-Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç sonbaharda yapraklarını dökünce ok da takılacak yer bulamayıp yere inmiştir. Böylece padişah her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş. 4.yalancı ise Kayseri den gelmiş. -Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde bir zahmet demiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi