Yer CHP’nin Tepebaşı ilçe kongresinin yapıldığı salon.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç konuşma yapıyor.

Konuşması sırasında CHP’nin il başkanı Sinan özkar’ı işaret ederek “Biz 2 yıldır taraflı bir il başkanı tarafından yönetildik” diyor.

özkar’ın tarafsız olamadığını alenen ilan ediyor kürsüden.

Hatırlanacağı üzere Ahmet Ataç’ın CHP il başkanı Sinan özkar ile ilgili söylediği bu sözler uzun süre gündem oluşturmuştu.

Aradan bir süre geçti.
CHP’de kongreler süreci tamamlandı.

Ahmet Ataç’ın “Taraflı” dediği il başkanı Sinan özkar yeniden il başkanı seçildi.

önceki gün ES TV’de yaptığımız programda sorduk kendisine bu durumu…

-“Taraflı il başkanlığı yaptığını söylediğiniz aynı isim yeniden il başkanı oldu. Ne diyorsunuz?” diye…

Ahmet Ataç süreç içinde Sinan özkar ile birkaç kez görüştüğünü belirterek “Kendisine de ifade ettim. Umarım eski hatalar tekrarlanmaz. Aslında Sinan özkar CHP içinde en şanslı il başkanlarından birisi. Düşünsenize 3 tane belediye başkanı var. Belediye başkanlarının da nezdinde başkanlık yaptığı parti seçimlerde 200 bini aşkın oy alıyor. Bu şehirde CHP’nin yerelde iktidarı söz konusu. CHP nin belediyeleri olmadığı şehirlerde bulunan il başkanlarından daha etkin ve önemli bir konuma sahip. İşte bu konum parti içinde tarafsız olmasını gerektiriyor. Evet geçen dönem sıkıntılar vardı. Bu dönem olmayacağı konusunda izlenim var. Umarım da olmaz” diyerek tamamladı sözlerini…

.....

Şaşırtan rakamlar bunlar…

Bakanlar Kurulu 12.12.2016 yılında bir karar çıkartıyor.

ülke genelinde 141, ilimizde ise 3 büyük ova koruma alanı olarak tespit ediliyor.

Bunlardan en büyüğü ve en önemlisi Alpu Ovası. ..

Zira…

Alpu Ova’sı Eskişehir’de bulunan birinci sınıf tarım arazilerinin yüzde 43’ünü oluşturuyor.

Tam 51 bin hektar.

Eskişehir ilinin toplam tarım arazisi yaklaşık 574 bin hektar.

Bunun yüzde 20’lik kısmı birinci sınıf tarım arazisi.

Bu da 118 bin hektar alan yapıyor.

Alpu’da arpa, buğday, ayçiçeği, soğan, şeker pancarı, mısır ve yonca yetiştiriciliği yapılıyor.

Birinci derecede etki alanı olan köyler var. Yakakayı, Gündüzler, Beyazaltın, Kozlubel, Alpu merkez, çukurhisar, Bahçecik, Karakamış, Osmaniye ve Söğütçük mahallelerinde yetişen bu ürünlerin 2017’deki toplam rakamı, ciro anlamında 65 milyon.

Net gelir ise 27 milyon lira.

Bu tarımsal gelir olarak Eskişehir’in hanesine yazılıyor.

Ayrıca küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığı var bu bölgede.

2017’de, 109 milyon ciro var.

Buradan gelen net gelir 47 milyon lira.

Bu bölgede yapılan tarım ve hayvancılığın gelirleri toplandığında yaklaşık 175 milyon lira getirisi var.

öte yandan lületaşı önemli bir gelir kaynağı…

Pamuklu denilen cinsi 100 dolardan satılıyor.

Lületaşı ihraçta 4 ncü kalemi oluşturuyor.

Rakamları Tepebaşı belediye Başkanı Ahmet Ataç verdi.

Ardından da…

“İşte böylesine önemli miktarda gelirken elde edildiği ve  rakamların ortaya çıktığı bir bölgeye termik santral yapılacak” dedi.

.....

Bakın çok önemli!

Napolyon kendisine suikast düzenleyen General Moreau’yu mahkemeye vermiş.

Daha doğrusu…

-“Bana suikast düzenledi” diye şikayetçi olup, mahkemede yargılanmasını sağlamış.

Mahkeme hakimini de yanına çağırarak:

-“Sen onu yargıla ve ağır bir cezaya çarptır. Senin verdiğin bu karardan sonra ben onu affederim” diye tembihte bulunmuş.

Mahkeme başkanından imparatora cevap gelmiş…

-“İyi de kanunların istediğini değil de senin bu dediğini yaptığımda beni kim affedecek?”

......

Bakın siz şu konuşanlara!

-“Ne var canım! Hollanda da kullanıyor termik santrali. Onlar niye zehirlenmiyor?”diyenler var…

-“Almanya Almanya diyorlar. Sanki Almanya termik santrali kullanmıyor mu?”diyenler de…

-“Eskişehir’de termik santralin kurulmamasını isteyenler gitsin Fransa’ya baksın. Onlar kullanıyor mu kullanmıyor mu?” diyenler de var…

Haklılar. Söyledikleri ülkelerin tümü termik santrali kullanıyor…

Ancak…

-“Hollanda’da da termik kullanılıyor” diyenler, Hollanda’nın denizi toprakla doldurup üzerinde tarım yaptığından hiç bahsetmiyor.

-“Almanya’da kullanıyor termik’i ne olmuş canım” diyenler, Almanya’nın enerjisinin yarısını güneş ve rüzgar enerjisi ile sağladığından ve hatta güneş panelleri altında mantar başta olmak üzere çeşitli bitkiler yetiştirdiğinden hiç söz etmiyor.

-“Fransa’da da var. Oradakiler ölüyor mu?” diye bilmiş bilmiş konuşanlar, Fransa’nın topraklarının yüzde 60’ının tarım arazileri olduğunu ve hibrit dışında hiçbir termik santralin yerleşim yerlerinde bulunmadığını söylemiyorlar…

Ya bilmiyorlar, ya bilip söylemiyorlar ya da merak etmiyorlar.

Kısacası…

Meselenin, kömür çıkartıp, o kömürü yakarak elektrik üretmekle elde edilecek kazançtan öte başta tarım alanları, su kaynakları ve canlı yaşamının yok olmasına neden olacak bir süreç yaratacağını idrak dahi edemiyorlar…