1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Yalakanın üç farklı tonu...

Belediye başkanlığı makamı hizmet makamıdır.
Bu makam bazen zulüm makamı haline de gelebilir.
Dirayetli bir yapıya sahip olanlar için sıkıntı pek olmaz ama egosuyla problem yaşayanlar için sıkıntı bir hayli büyük olur.
Ego problemi yaşayan Belediye başkanları için en büyük tehlike,  etrafında oluşan yalaka takımıdır.
Sözünü ettiğimiz bu yalaka takımı üçe ayrılır.
Birincisi: Siyasi yalaka…
İkincisi: Ticari yalaka…
üçüncüsü ise: Bürokratik yalakadır…
Siyasi yalakalar; belediye başkanlarını destekleyen ve katkı sağlayanları, belediye başkanından uzak tutmakla görevlidir. Tüm gayeleri belediye başkanının birinci adamı olarak kalmaktır. Aynı partiden de olsa ikinci bir ismin belediye başkanı ile samimi olmasını engelleme adeta dokuz takla atar. Belediye başkanına en yakın siyasetçi olmakla, etki alanını olabildiğince genişletir. Belediye başkanının kullanmadığı imkanları rahatlıkla kullanır. öyle bir an gelir ki, talepler belediye başkanı yerine sözünü ettiğimiz siyasi yalakalara gelmeye, kamuoyunda en az belediye başkanı kadar itibar görmeye başlar. Artık o siyasi yalaka, belediye başkanını etki altına alarak ele geçirmiş bir figür olarak tüm ipleri elinde tutan biri haline gelmiştir.
Ticari yalakalar: Menfaatleri her zaman her şeyin önünde olan kişilerdir. Dışarıdan biri olarak belediye başkanının her istediğini güya karşılık beklemeksizin yerine getiren bir aktör rolü oynarlar. Amaçları, menfaatleri doğrultusunda gerekli ortamları sağlamaktır. Belediye başkanlarının yanında paraya pula önem vermeyen inandırıcı tavırlarını ortaya koymaları en belirgin yöntemleridir. Kaz gelecek yerden hiçbir zaman tavuk esirgemezler. çoğu zaman kaz’ı da elde ederler. Belediye başkanı, belediyeden iş aldığı sürece onun için en mükemmel yöneticidir. İş alamadığı an, alacağı için doğruca mahkemenin yolunu tutan da onlardır.
Bürokrat yalakalar:
Belediye başkanının her söylediğine “tamam” diyen yakala grubudur. Belediye başkanının beş para etmez projelerine bile “muhteşem” diyebilme kıvraklığına sahiptir her biri. Bir yandan başkanın sık sık yakınında durma mücadelesi verirken, bir yandan da aynı kurumda var olan diğer yalaka bürokratlar ile güç gösterisi içindedir. Başkanın düzenlediği en berbat toplantıyı “çok güzel oldu” diyen de, yaptığı en kötü konuşmayı “muhteşemdi” diye onaylayan da onlardır.

Sonuç olarak…
Belediye başkanları eğer amaçları gerçekten hizmet etmekse, bu üç çeşit yalakadan olabildiğince uzak durmalıdır.
Mesafe koymayıp “Yalanı bile güzel” diye bu üç yalaka çeşidinin sürekli söylediği yalanlarından keyif almayı alışkanlık haline getirdilerse, o da onların bileceği iş…


 


.....


 


Rakamlar beni
rahatsız etti…


 


Eskişehir ile ilgili olumsuz durumları yansıtmak inanın rahatsızlık veriyor.
Şehrin kötü reklamı olacak diye bazılarını yazmıyoruz.
Bazılarını da mecburen yazdığımızda bu şehirde doğmuş ve bu şehirde yaşayan biri olarak sıkıntı yaşıyoruz kendi içimizde.
İşte bize yazarken sıkıntı yaratan konulardan biri de Eskişehir sanayisinin durumu.
önceki gün Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun listesi açıklandı…
En büyük 500 sanayi kuruluşu içine giren Eskişehirli firmaların sayısı, nereden baksanız 10 yıldır düşe düşe sonunda 4’e kadar düştü.
Yani…
500 Büyük sanayi kuruluşu içinde Eskişehir’den ancak 4 firma yer alabildi.
Bu rakam Bilecik’te 10, Konya’da 9, Balıkesir’de ise 28.

Ne diyelim?
Rakamlar beni gerçekten rahatsız etti…


 


.....


 


Canlı yayından başkanlık çıkmadı…


 


İstanbul seçimlerinin öncesinde adaylar canlı yayında karşı karşıya geldi.
Canlı yayını bu denli önemli kılan şüphesiz 17 yıldır ilk kez yapılıyor olmasıydı.
Bu nedenle söz konusu canlı yayın her iki tarafta da beklentiyi olabildiğince arttırdı.
Adeta seçim sonucunun bile önüne geçer hale geldi.
Söz konusu canlı yayın yapılmadan önce, karşılıklı tartışmanın olmayacağı, süre kısıtlamasının uygulanacağı ve muhtemelen kritik soruların sorulamayacağından hareketle “Beklenti yüksek ama bu canlı yayın programından başkanlık çıkmaz” görüşünü taşıyorduk.
Neticede programı izlediğimizde çok da haksız olmadığımız çıktı ortaya.
Her iki aday da birbirlerine bariz bir üstünlük sağlayamadı.
Her iki aday da birbirleri karşısında aciz duruma düşmedi.
Her iki aday da süper bir performans ortaya koyamadığı gibi, büyük bir falso da yapmadı.
Aslına bakacak olursanız…
Her iki adayın da taraftarlarını memnun ettiği bir canlı yayın izledik…
Ama o canlı yayından başkanlık falan çıkmadı…


 


....


 


 


 


Hani? Nerede?


 


Bir zamanlar sık sık yazıyorduk.
Eskişehir’in bir film stüdyosu haline geldiğini…
Gerçekten ardı arkasına film ve dizi filmler çekilmeye başlanmıştı Eskişehir’de.
çoğu da izleyicilerden beğeni kazanan filmlerdi bunlar.
Ne olduysa oldu.
Birden bıçak gibi kesiliverdi.
Şimdilerde yeni film çekimleri yapılıyor mu bilemiyoruz.
Ancak…
Eskişehir’i film stüdyosu olarak kullanacak yeni filmlerin olduğunu da pek duymuyoruz.
Ne oldu dersiniz?
Eskişehir’in film Platosu olma yolunda ki hayalleri suya mı düştü acaba?
“Eskişehir Türkiye’nin film platosu olacak” diyenler, sözlerini mi unuttu yoksa?


 


.....


 


Biraz da gülmek lazım


 


Bizim Temel ile Cemal bir gün lüks bir otelin lobisinde harika bir bayan görürler.
Temel der ki, ’Ula Cemal, gidip bi bakayim, bu hanımdan iş cikar mi ?’
Temel yaklaşır kadına, sorar :
- ’Benimle bi yemek,yemek ister misiniz ?’
- ’Bahse girerim şu kapidaki Mercedes sizin değil’
- ’Değildir’
- ’Şöyle iyi durumda bir banka hesabınız da yoktur sanırım’
- ’Yoktur’
- ’Karadeniz kıyılarında şöyle iki katlı bir çiftlik eviniz de yoktur heralde’
- ’Yoktur’
- ’Hadi o zaman çek arabanı!’
Temel boynu bukuk döner Cemal’in yanına :
- ’Ula Cemal, benim Limuzini sana versem Mersedesini bana verirsin ?’
- ’Veririm Temel’im’
- ’Bi telefon etsem kendi bankamda bana hesap açarlar mı ?’
- ’Acarlar Temel’im’
- ’Tamam o da kolay da, herhalde bizim peder üçuncu katı yıkmama izin vermez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi