Şu meşhur Peynir Gemisi var ya, keşke laf’la yürüyebilseydi.
Neden biliyor musunuz?
Eskişehir o zaman Türkiye’nin en güzel, en sorunsuz ve en zengin şehri olurdu…
Böyle bir tespiti neden yaptığımızı önce bir anlatalım isterseniz.
Bugüne kadar Eskişehir’e gelen Cumhurbaşkanı, başbakanlar ve Bakanların Eskişehir’de neler söylediğini, hangi müjdeleri verdiğini, şehir için hangi vaatlerde bulunduğunu şöyle bir arşivde taramak istedik…
İnanın işin içinden çıkamayıp “Yeter yahu!” dedik kendi kendimize…
Neler neler söylemişler!
öylesine müjdeler vermişler ki akıl alır gibi değil.
Zamanın Başbakanları ve bakanları “Hızlı Treni Tülomsaş yapacak” demiş ısrarla ve defalarca.
Hatta hızlarını alamayıp;
-“Tülomsaş Tank yapacak, Askeri araçlar yapacak” da demiş…
Zamanın Başbakanları ve Bakanları “Türkiye’nin ilk yerli uçağı Eskişehir’de yapılacak” demiş örneğin…
Biri değil ikisi değil. Neredeyse konu ile ilgili her bakan söylemiş bunu.
Ulaştırma Bakanları gelmiş birbiri ardı sıra “Eskişehir’i demiryolu ile limana bağlayacağız” demişler örneğin…
Hızlarını alamamışlar…
-“Eskişehir’in Güney ve Kuzey çevreyollarını yapacağız” demişler…
çevre bakanları gelmiş “Türkiye’nin ilk çevreci yerleşim projesini Eskişehir’de yapacağız” demiş iyi mi?
Bakanın biri gelmiş “Eskişehir Sanayinin merkezi olacak” demiş.
Başka biri gelmiş “Eskişehir tarımın başkenti olacak” demiş.
Bir başkası “İlçeleri ihya edeceğiz” diye ballandıra ballandıra anlatmış.
Sağlık bakanı sağlık çalışanlarına müjdeler sıralamış.
Milli Eğitim bakanı, Eskişehir’de eğitim sorununun kalmayacağını söylemiş.
Eskişehir’e gelen bakan hiçbir şey söylemese, “sanayiciye kolaylık sağlayacağız, Ticaret erbabının yanında olacağız, esnafa kredi sağlayacağız, çiftçiyi ezdirmeyeceğiz” deyip gitmiş.
Bu arada…
- “Eskişehir serbest bölge olacak”
-“Eskişehir’de yerli otomobil yapılacak”
-“Eskişehir’e silikon vadisi kurulacak”
-“Eskişehir Termal Sağlık bölgesi haline gelecek” diyenler de çıkmış arada…
Birisi “Seracılık kenti yapacağız” derken…
Başka birisi “Köyleri kalkındıracağız” demiş…
Anlaşılacağı üzere, yıllardır müjdeler üzerine müjdeler, vaatler üzerine vaatler verilmiş bu şehre.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, arşivi şöyle bir tararken adeta başımız döndü.
Verilen müjdelerin çoğu süreç içinde  unutulup gitmiş…
Havada kalmış, aslı astarı çıkmamış
Ne diyelim.
Hani arada sırada AK parti’nin Eskişehir’deki aktörleri “bundan sonraki düsturumuz ‘Az laf çok iş olacak’ diyor ya…
Aslında bu düsturu “Az müjde çok iş” diye revize etseler hiç fena olmayacak…
Aksi takdirde verilen müjdeler sadece havada gezse de arşivde de kalıyor işte…
En başında da söylediğimiz gibi, maalesef gemi de lafla bir gıdım yürümüyor.
Keşke yürüse!

.....

AK partilileri Hamamyolu’na, Tüketici derneğini de
piste bekliyoruz!

Yeni yıl ile birlikte tüm mal ve hizmetlerin fiyatı arttı…
Zam yağmuru adeta nefes kesmeden yağdı insanların üzerine…
Elektrik ve Doğalgaz yüzde 50’nin üzerinde arttı örneğin.
Cep Telefon harcı yüzde 262 oranında yükseltildi.
Köprü ücretleri yüzde 145, Alkol yüzde 50, sigara yüzde 44 zam gördü.
Sarımsak bile yüzde 179 oranında zamlandı.
İşte tam da bu sırada Eskişehir şebeke suyuna yüzde 60 zam geldi.
Eleştirdik bu zammı günlerce…
Tek kalemde bu oranın fazla ve orantısız olduğunu söyledik…
Fakat…
Yapılan su zammına tepki anlamında  sesi bizden daha çok çıkanlar vardı.
örneğin AK parti yönetimi, su zammının hemen arkasından  kendini Hamamyolu’na atarak “Böyle insafsız zam mı olur? Yapılan bu insafsız zammın peşini bırakmayacağız” dedi.
örneğin, başkanından yöneticisine kadar AK partili olan Tüketiciyi koruma derneği(TUKDES), günlerce açıklama yapıp, “suya yapılan bu zam Eskişehirlilere reva mı? Derhal geri alınmalı” diye açıklama üzerine açıklama yaptı.
Hatta yapılan zammın geri alınması için dava açılacağını ilan etti.
önceki gün Yüksek Hızlı Tren abonman ücretlerine yapıldı zam…
Söz konusu zam hem de yüzde 300’lere varan fahiş oranda gerçekleşti.
Şimdi bu zammı da protesto etmeleri için, tıpkı su zammında yaptıkları gibi AK parti yönetimini Hamamyolu’na, Tüketici Derneğini de piste davet edelim bakalım!
Hem AK parti yönetimi, hem de Tüketici Derneği eğer su zammına karşı verdikleri tepkinin aynısını verirlerse, vallahi de billahi de takdir edip “Hepinize helal olsun!” diyeceğiz…
Her zaman olduğu gibi, hükümetin yaptığı zamma sessiz kalıp, su zammı üzerinden höykürmeyi sürdüreceklerse, samimiyetsizliklerinin bir kez daha ortaya çıktığını sürekli ifşa edeceğiz…
Not-Bu arada zam yağmuru arasında kaynayıp gitmesin! Memur yüzde 5, Emekli de yüzde 6 zam aldı! Hak yemeyelim!

.....

Bu işin matematiği şaşmış!

Yüksek Hızlı Tren’de, her gün Ankara’ya gidip gelenlerin kullandığı abonman ücreti 632 lira olan Abonman ücreti 1687 liraya yükseltilmiş.
Biri de bu zammın ne kadar mantıksız olduğunu kalem kalem ortaya dökmüş…
Şöyle diyor;
“-Ben hafta içi her gün hızlı tren ile sabah gidip akşam geri dönen birisiyim.
Hafta sonları çıkartıldığında, ayda 22 kez gidiyor, 22 kez dönüyorum ve bu 44 sefer ediyor.
Abonman ücreti olan 532 lirayı 44 sefere böldüğünüzde, benim her seferim 14.3 liraya geliyordu.
Şimdi abonman ücreti 1687 liraya yükseltildi.
Bu rakamı 44 sefere böldüğünüzde 38.3 liraya denk geliyor.
Yani, 14.3 lira olan tek seferim, zamdan sonra 38.3 liraya çıkmış durumda.
Şimdi!
Abonman yerine normal gidiş-dönüş b ileti aldığında, tek sefer 32 liraya denk geliyor.
44 geliş gidiş yaptığınızda, 1408 lira tutuyor.
Yani 1.687 liraya çıkartılan aylık abonman ücretinden daha ucuza geliyor.
Hal böyleyken insanlar niçin abonman yaptırıp daha fazla para ödesin?”
Hesap böyleyse, ortada komik bir durum var sanki…
öyle ya, Abonman dediğin, alan kişiye de fiyat avantajı sağlar…
Bu tam tersi olmuş.

....

Biraz da gülmek lazım

İki deli tımarhaneden kaçmak için plan yapmışlar ve arkadaşlarına akşam kaçacaklarını söylemişler ve dedikleri gibi akşam kaçmışlar. Ertesi gün tabi herkes alarmda bu delileri arıyor akşama doğru iki deli tekrar tımarhaneye gelmişler, Arkadaşları sormuş:
-Madem kaçtınız niye geri döndünüz? Deliler cevap verir:
-Bu provaydı yarın akşam kaçacağız demiş.