1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Mecliste bir şey olacağı yok...

 


 


Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, CHP’li Jale Nur Süllü’nün adaylık için meclis üyeliğinden istifa etmesiyle, mecliset tablonun değiştiğini söylemiştik.


Süllü’nün yerine AK Partli bir ismin meclis üyesi olmasıyla, büyükşehir meclisinde CHP’nin üye sayısının bir azaldığını, zaten çoğunluğu oluşturan AK Parti üye sayısının bir arttığını belirtip, bu durumun “AK parti 3/2 çoğunluğa ulaştığı” anlamına geldiğini de ifade etmiştik.


V bu durumun mecliste enteresan işlerin olmasına yol açabileceğini dile getirmiştik.


CHP’li İbrahim Arslan aradı…


-“Ortada yanlış anlaşılma var. Yeni tablo ile büyükşehir meclisinde herhangi bir şey olacağı yok” dedi.


Söylediğine göre, bir gensoru ile başkanın düşürülmesi için, meclisin dörtte üçü oranında çoğunluk aranıyor. AK partinin büyükşehir meclisinde böyle bir çoğunluğu yok. Faaliyet raporunun reddedilmesi de yeni yılda olacağından ve o tarihe kadar mahalli seçimler yapılacağından, bu da mümkün değil.


Kısacası…


Süllü’nün istifa etmesi ve yerine AK partili çalışkan’ın gelmesiyle, büyükşehir meclisinde AK parti grubu olağanüstü bir imkan falan yakalamadı…


Var olan denge değişikliklere rağmen hala devam ediyor…


 


 .....


Merak edip baktık üniversitelerin sıralamasına…


 


Ortadoğu Teknik üniversitesi (ODTü) Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan "URAP Araştırma Laboratuvarı", Türkiye'nin her yıl en iyi üniversitesi sıralamasını belirliyor…


Sıralamada, "makale sayısı", "öğretim üyesi başına düşen makale sayısı", "atıf sayısı", "öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı", "toplam bilimsel doküman sayısı", "öğretim üyesi başına düşen toplam bilimsel doküman sayısı", "doktora mezun sayısı", "doktora öğrenci oranı", "öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı" olmak üzere, 9 kriter esas alınıyor.


Son günlerde sıkça kullanılmaya başlanan “Anadolu üniversitesi’nden 5 üniversite çıkmış” sözleri üzerine merak edip baktık URAP sonuçlarına…


Yeniden bölünecek olmasını şirin gösterme adına şu sürekli içinden 5 üniversite çıktığı için övünülen Anadolu üniversitesi 23’ncü sırada…


Bundan 20 yıl önce 6 ile 9 üniversite arasında yer alan Anadolu üniversitesi, bölüne bölüne 28’nci sıralara kadar gerilemiş.


Anadolu üniversitesinden bölünerek doğan ve bununla övünülüp durulan diğer üniversitelere bakalım!


Osmangazi üniversitesi 28’nci…


Dumlunıpar üniversitesi 38’nci…


Afyon Kocatepe ise 50’nci sırada…


Bilecik şeyh Edebali ise 92’nci sırada yer bulmuş…


Sıralamaya bakıp da “Fena da değilmiş hani” falan diye düşünmeyin.


çünkü bu rakamlar Devlet üniversiteleri sıralaması…


özel üniversiteler de eklendiğinde sıralamalar daha da feci hale geliyor…


Anlayacağınız…


-“Anadolu üniversitesinden 5 tane üniversite doğdu” söyleminin altında sağlıklı bir doğum falan yok.


Aksine…


Anadolu üniversitesinden doğan üniversitelerin çoğu, (oralarda okuyan ve çalışan insanlar gücenmesin ama) deyim yerinde ise adeta “Yüksek Lise” kategorisinde.


O yüzden ikide birde “Anadolu üniversitesi’nden 5 tane üniversite çıktı” diye övünüp durmayın Allah aşkına!


Hele hele bunu söylemekle, yeni bölünmeyi şirin göstermeye falan da çalışmayın…


üniversitelerin sıralama tablosu ortada övünülecek bir şey olmadığını yeterince gösteriyor…


.....


 


İyi liste, kötü liste…


 


Son günlerde çok sık sorulur oldu…


-“Eğer açıklanan milletvekili aday listeleri partililer tarafından beğenilmez ise ne olur?” diye…


Peşin peşin söyleyelim çok bir şey olmaz…


Yani…


Kötü liste olsa olsa 1-2 puan oyu düşürür, iyi liste ise olsa olsa 1-2 puan oyu arttırır…


Ancak…


Şunu da söylemeden geçemeyeceğiz…


Eğer partiler, tepki çeken bir liste ile partililerin ve Eskişehirlilerin karşısına çıkacak olursa, az da olsa başka partilere kaçacak oylar iki kat etki yapacağından, kötü listenin sahibi partinin 1 milletvekiline mal olabilir…


İyi bir liste, başka partilere gidecek oyları alacağından, fazladan 1 milletvekili sahibi olabilir…


O nedenle…


Her ne kadar aday listesi çok büyük bir oy kaybı ve kazancı sağlamıyor gibi gözükse de, 200-300 oy farkıyla kazanılan ve kaybedilen vekillik olabileceği düşünüldüğünde, iyi ve kötü listenin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.


.....


 


Kimsenin bağırıp çağırma hakkı yok…


Partiler adaylarını iki yöntem ile belirler.
Biri önseçim yöntemidir ki, en demokratik yöntemdir bu.
Diğeri ise; Merkez yoklaması yöntemidir.
Bu, tamamen "Genel Merkez belirleyecektir" anlamı taşır.
Genel merkez ister anket yapar, ister temayül yoklaması bilinmez.
Bazen hiçbir şey yapmayıp, masa başında karar verilir adayın kim olacağına.
Bazen de, birilerinin istediği isim aday ilan edilir.
Bu anlattıklarımızın tümü "Merkez yoklaması" adı altında yapılan aday belirleme yöntemidir.
Bu yöntem uygulanarak belirlenen aday isimleri hep tartışma konusu olmuştur.
çünkü…
Bu yöntem ile belirlenen adaylar, genelde partililerin isteğini yansıtmayan isimler olur.
Her ki yöntem de partilerin tüzüklerinde yer aldığı için, her iki aday belirleme yöntemi de yasaldır.
Sadece…
önseçim yöntemi daha demokratik, merkez yoklaması yöntemi ise parti içi demokrasiden tamamen yoksun bir yöntemdir.
önümüzde Milletvekili Genel seçimleri var.
Partilerin tamamı Eskişehir’de adaylarını "merkez yoklaması yöntemi" ile belirleyecek.
Sonuç olarak…
Yöntemi kabullenen ve buna rağmen aday adayı olanların aday yapılmadıklarında itiraz etme hakkı yok.


“Haksızlığa uğradım” diye bağırıp çağırma hakları da yok.
çünkü…
Demokratik olmayan bir sürecin sonucunda demokrasi falan çıkmaz…


 


Daha bu günden söyleyelim istedik…


 


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi