İnsan ve makine

Günlük yaşamda kullandığımız eşya ve cihazların metal veya plastik parçalarının önemli bölümü, kalıplar aracılığıyla pres adı verilen makinelerle üretilir. Bu yolla üretilen her parçanın birbirinin neredeyse aynısı olması ya da belirlenmiş toleranslar içinde kalması istenir. Tanımlı ölçüler dışında üretilmiş olan her parça, hatalı kabul edilir. Bu yaklaşımda önemli olan, farklı olanı üretmemektir.

Konu insana gelince, durum değişiyor. Örneğin içinde insan olan her sistemde, hata vardır. Hatta –sık yinelediğim– Latince bir atasözü, “Hata insanlar içindir” der.Dolayısıyla hatalarıyla ya da iyi yönleriyle insanın niteliği farklılıktan oluşuyor. Her ne kadar her zaman başaramasak da insan söz konusu olduğunda, farklı olanı yüceltebiliyoruz. Sanatçıların, bilim insanlarının veya kahramanların en önemli özellikleri ortalama insana oranla farklı olmaları değil mi?

Yaşamın önemli bir bölümü, somut veya soyut sistemlerle ilişki halinde geçer. İnsan – makine sistemlerinde zor olan, insanla ilgili sorunları aşabilmektir. Teknik kişilerin fazlasıyla gözden kaçırdıkları unsurların başında gelir insan faktörü. Genel anlamda; bazı kişiler sistemin içindeki insanı dikkate almayı unuturken, pek çoğu da insanla ilgili konuları gereğinden fazlaca abartırlar.

Bir sistemde insan varsa, insanlar arası ilişkiler varsa; bu sistem, sadece bu özelliklerinin olmasından dolayı bazı zorluklar içerir. Bu nedenle insanlar arası ilişkiler söz konusu olduğunda, böyle bir iletişim sisteminde insan olmaktan kaynaklanan özel ve duyarlı noktalara özen göstermek gerekir.

Bugünün kişisel gelişim uzmanları, bazen ilgi alanlarını abartarak tümüyle bir mühendislik haline getirmeye çalışıyorlar. İnsanların makineler veya fiziki sistemler gibi istenilen biçimde düzenlenemeyeceği gerçeğini bilerek ya da farkında olmadan gözden kaçırıyorlar. Bugünün kişisel gelişim, danışmanlık ve eğitim uzmanlarının yaptıkları en temel hatalardan biri budur.

İnsan mühendisliği diyebileceğimiz bir dal, bize birtakım kolaylaştırıcı gelişim araçları sunabilir. Bunları kullanarak yaratıcılığın bazı sorunlarını aşabilir, eğitimde iyileşmeler sağlayabilir ve bazı problemlerimize daha kolay çözümler bulabiliriz. Ama insan mühendisliği, insanın bir bilgisayar gibi programlanması anlayışına dönüşmemelidir.Çünkü kişisel gelişim alanında pek çok durumda, insanlar için bir bardak su ile yutulabilecek basitlikte ilaçlar üretmek mümkün değildir. Nano medikal teknolojilerdeki tüm ilerlemeye rağmen insan makineleşmemeli; insan, kendisinifarklılaştıran kimi gizemli özelliklerini yitirmemelidir.

İnsanlar için tek ve standart çözüm olduğuna inanmayanlardanım. Bir toplum içinde yaşamanın aynılaştırıcı kuralları olmakla birlikte, her insanın kendi farklı doğruları olduğu kanaatindeyim. Bu doğrular, bir anlamda da onun farklılığının kanıtlarını oluşturuyor. Dolayısıyla seçilmiş bir insana ilişkin konularla ilgilenirken, bir örnek olayıincelenmekte olduğumuz ayrıntısı gözden kaçırılmamalıdır. Özeli, genelleştirmemek gerekir.

Her insan, bir deneyim hazinesidir. Olumlu veya olumsuz her deneyim, bizim için ışık veren, aydınlatıcı bir rehber oluyor. Önemli olan, kendi deneyimlerimizden doğru dersleri kendimizin çıkarabilmesi ve bu dersin, değişime neden olabilmesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gürcan Banger Arşivi