Fatma Yüzer Deniz

Fatma Yüzer Deniz

Tarihin matematiksel tekerrürü

Her sabah ekranı açıyoruz; haberler adeta dünyanın nabzını tutuyor. Bir yanda savaş, şiddet, ekonomik krizler… Diğer yanda gökyüzüne dokunan yeni icatlar, hayatı kolaylaştıran buluşlar. Sanki insanlık aynı gün içinde hem aklını hem kalbini yitiriyor, hem de dahiyane zekâsını konuşturuyor. Bu çelişkiyi görünce insanın aklına ister istemez şu soru düşüyor: Biz yeni bir çağın karmaşasını mı yaşıyoruz, yoksa tarihin eski oyununu yeniden mi seyrediyoruz?

İşte tam da bu noktada karşımıza Peter Turchin çıkıyor. Doğadaki döngüleri incelerken fark etmiş ki toplumlar da canlı popülasyonları gibi iniş çıkışlarla yaşıyor. İsyan, kriz, çöküş ve yeniden doğuş… Hepsi belli aralıklarla geri dönüyor. Bir falcı olarak değil, bir matematikçi olarak konuşuyor. Hani o çokça duyduğumuz “Tarih tekerrürden ibarettir” cümlesini adeta bilimsel olarak kanıtlıyor. Ve 2010’da, kimsenin hayal bile edemediği bir dönemde, “2020’ye doğru Batı demokrasileri büyük bir krize sürüklenecek” diye yazıyor. On yıl sonra pandemi, kutuplaşma, sokaklarda yükselen öfke ve Amerika’yı ortadan bölen büyük kırılma… Tarihin ritmi yeniden duyuldu.

Turchin’in matematiği bize üç kritik değişkeni hatırlatıyor: nüfus baskısı, ekonomik eşitsizlik ve siyasal istikrarsızlık. Bu üçü birleştiğinde, ister dev bir imparatorluk olsun ister küçük bir ülke ya da bir aile… Sistem geriliyor, çark dönüyor ve hep aynı sonuca varıyor.

Ama döngü sadece devletlerin tarihiyle sınırlı değil. Ailelerde, hatta bireylerin hayatında da aynı tekrarlar görülüyor. Büyük kriz yaşayan kuşak temkinli oluyor, barışı seviyor. Ama üçüncü kuşak, konforun içinde büyüyünce tehlikeyi unutuyor ve yeniden çatışmaya hazır hale geliyor.

Öyleyse biz bugün yaşadıklarımız karşısında şaşkına dönüyorsak belki de şaşırmamamız gerek. Çünkü bu sahneyi daha önce gördük. Tarih düz bir çizgi değil; bir spiral. Hep aynı noktadan geçiyoruz ama her defasında başka bir yükseklikten, başka bir manzarayla.

Asıl mesele şu: Bu ritmi fark edersek tekrarları kırabilir miyiz? Yoksa spiral bizi aynı girdaba doğru sürüklemeye devam mı edecek?

Belki de umut tam da bu sorunun içinde gizli. Çünkü tarihin matematiğini öğrenmek, kaderin matematiğini çözmeye bir adım daha yaklaşmak demek. Döngüyü görmek, onu kırmanın ilk şartı. Ve belki de insanlığın en büyük imtihanı bu: Aynı hataları tekrar etmeyi bırakmak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Yüzer Deniz Arşivi