Anavatan partisi tek başına iktidar olmuştu.
Eskişehir’in 5 milletvekilinden 3’ünü kazanmıştı ANAP.
Cemal Büyükbaş, İsmet Oktay, Mustafa Balcılar…
Her üçü de Kamu kurum ve kuruluşları üzerinde etkili isimlerdi.
Yapılacak atamalarda kesinlikle üçünden birinin onayı şarttı.

Aynı partiden olmalarına rağmen zaman zaman görüş ayrılığına düşseler de son derece güçlüydüler.
üçü de Eskişehir’e hakimdi.
Onların istemediği hiçbir şey kesinlikle olmaz, istedikleri ise anında olurdu.
Kısacası üç milletvekiliyle birlikte Anavatan partisi güçlüydü ve bu gücü olabildiğince kullandı.
Bu güç hiç bitmeyecek gibiydi ama…
Bitti.
Güçle birlikte, parti de, partinin kudretli isimleri de bitti.
HHH
Anavatan Partisinden sonra Doğru Yol Partisi geldi iktidara…
Tıpkı Anavatan gibi, Eskişehir’in 5 milletvekilinden 3’ünü kazandı.
Hüsamettin Cindoruk, İbrahim Yaşar Dedelek ve Fevzi Yalçın.
Cindoruk’u anlatmaya gerek yok…
Siyasetin son derece kudretli bir ismi. TBMM Başkanı.
Bir dediği iki olmayacak, hatırı kırılmayacak birisi.
İbrahim Yaşar Dedelek, kısa süre de parti içinde yükselmiş, söyledikleri dinlenilen biri.
Fevzi Yalçın ise, parti teşkilatında söz sahibi bir isim.
Onlar da çok güçlü geldiler.
Bu gücü olabildiğince kullandılar.
Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak atamalarda, karar hep onların oldu.
İstedikleri yapıldı, istemedikleri asla yapılmadı.
çünkü devir Doğru Yol Partisi devriydi.
Güç hiç bitmeyecek gibiydi ama onların da gücü bitti.
Güçle birlikte partileri de…
HHH

DYP nin ardından, DSP nin iktidarına şahit olduk.
DSP’de iktidar olduğunda Eskişehir’den üç milletvekili çıkarttı.
Mahmut Erdir, Necati Albay ve Mail Büyükerman.
Güçlüydüler ama, doğrusunu söylemek gerekirse bu gücü kullanmadılar.
Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan atamalar konusunda baskıcı olmadılar.
Ama yine de, istediklerini yaptırmak için bastırdıkları oldu.
Neticede, bir şekilde iktidar gücünü kullandılar.
Ne de olsa DSP iktidardı ve gücünü kullanacaktı,
Onlar da güçlerini hiç bitmeyecek sandılar ama güç de bitti, tıpkı diğerleri gibi partileri de…
HHH

En son AKP geldi iktidara.
O da tıpkı iktidar olan tüm partiler gibi Eskişehir’den 3 Milletvekili çıkarttı.
Onlar da diğerleri gibi güçlüydü.
Hatta onlardan daha güçlüydüler. Bu güne kadar yapılan hiçbir seçimde alınmayan oyu almışlardı.
Onlarda diğerleri gibi bu gücü sonuna kadar kullandı.
Bugüne kadar da  kullanmaya devam ediyor.
Ne diyelim…
Güç şimdi onlarda…
Güçleri bitmeyecek gibi…
Ama yukarıda saydığımız partilerin akıbeti büyük bir ders olmalı…
Zira…
Bir gün güç de bitecek, parti de…
çünkü…
Sonsuza kadar iktidarda kalan yok...

.....

Bu işte bir iş var…

Nerede sohbeti geçse, kimle konuşsam aynı şeyi söylüyor.
-“Geçen yıl bu aylarda kombiyi 22-23 dereceye getirir, evi öyle ısıtırdım.İnan evde sıcaktan oturamazdık. Daha hava sıcaklığı eksileri bile görmedi. Kombi’yi aynı sıcaklığa getiriyorum, evde donuyoruz. Isıtmıyor bile. Bu işte mutlaka bir iş var”
İnanın konuştuğumuz herkesten aynı sözleri işitir olduk şu 3-4 gün içinde.
Hepsi de “Bu işin içinde kesin bir iş var” diyor ısrarla.
Mesele demek ki her yerde konuşuluyor olsa gerek, son günlerde sosyal medya ve ulusal medyada da aynı konudan yakınmalar başladı.
Eğer sahiden de aynı derecede ısıtma ile aynı sıcaklık elde edilemediğinden yakınılıyorsa, bunun iki nedeni vardır…
Ya, insanlar geçen yıla oranla yaşlandığı için anı şekilde ısınamıyor.
Ya da, bazılarının iddia ettiği gibi doğalgaz’ın içinde bir şeyler karışmış yaz da karıştırılmış.
Zira…
Uzmanların söylediğine bakılırsa, doğalgaz’ın ısı kalitesi de önemliymiş…

.....

Ruh hastaları aramızda geziyor…

Modern ve hemen her sorununu halletmiş ülkelerde tesadüfen ölme şansı bir hayli düşüktür.
Bizim gibi ülkelerde ise, tesadüfen yaşama şansı düşük.
Şu şahit olduğumuz ya da duyup öğrendiğimiz olaylara bir bakın.
Adam mahkum. Cezaevinden kaçıyor. Bıçakla sokağa çıkıp “birini öldüreyim” diye geziyor. Sonunda gencecik masum bir kısa saplıyor bıçağı.
Eskişehir’de yaşanan olayı hala unutamadık.
Adam eski eşini sürekli rahatsız ediyor. Zavallı kadın savcılığa dilekçe üzerine dilekçe veriyor. Adam sokak ortasında kadını satırla doğruyor.
Dün televizyondaki haberlerde izledim, nutkum tutuldu.
Adam, toplu taşım otobüsünü süren şoföre, hem de otobüs seyir halindeyken ve hem de otobüsün içi yolcu doluyken basıyor yumruğu.
Toplum cinnet geçiriyor resmen.
Ruh hastası insanlar aramızda dolaşıyor.
Bildiğiniz tesadüfen yaşıyoruz.
Bir gün, seyir halinde iken, direksiyon başındaki şoföre yumruk atıldığı için, devrilen otobüsün içinde, hiçbir şeyden habersiz  ölüp-kalmak da var yani bu ülkede! 

.....

Biraz da gülmek lazım

3 arkadaş balığa gitmek için sözleşmişler. Geçte olsa bir araya gelip balığa çıkmışlar. Yolda eşlerinden nasıl izin aldıklarını konuşuyorlarmış. Başlamışlar anlatmaya:
1.adam, valla ben eşimden izin alabilmek için bütün evi baştan aşağı boyayacağımı söyledim. Tabi severek izin verdi.
2.adam, bende evdeki koltuk takımlarını değiştireceğimi söyledim, yine de zor ikna oldu ama izin almayı başardım.
3.adam, ben sizin kadar zorlanmadım ki. Eşime sordum bugün Annemlere mi gitmek istersin? yoksa balığa mı gideyim. Cevabı kısa ve net oldu: Balıkta üşütme, sıkı giyin...