Seçim geldiğinde birileri ortaya çıkıp "Adaylar Eskişehirli olmalı" kampanyası başlatıyor.
Bu konudaki tavrımız nettir ve bu tavrı yıllardır ortaya koyarız.
1-Eskişehir doğumlu olmamasına rağmen Eskişehir'de yaşayan herkes bizim için Eskişehirlidir.
2-Eskişehir'i kendi şehri sayan herkes bu şehrin insanıdır.
3-Bu şehirde doğmamasına rağmen, bu şehirde çalışan, para kazanan ve bu şehirde yerleşip, mezarı bile bu şehirde olacak kişi has be has Eskişehirlidir.
4-Bu şehirde doğmamasına rağmen, bu şehri doğduğu şehirden bile üstün tutan herkes saf Eskişehirlidir.
5-Bu şehrin hassasiyetlerini bilen herkes, öz be öz Eskişehirli sayılır.
6-Sadece Eskişehir doğumlu olmak, Eskişehirli olmak için yeterli bir kriter asla değildir.
Tabii ki, ne bu şehirde doğmuş, ne de bu şehirde yaşamış insanların dışında kalanları da bu şehirli kabul ettiğimiz falan yok.
Gezmek için bile Eskişehir'e gelmemiş, bu şehir ile irtibatı bile olmamış, şehrin hassasiyetlerinden bi haber, bırakın ilçelerini köylerini, cadde ve sokaklarını bile bilmeyen insanların Eskişehir'den milletvekili adayı yapılmasına elbette karşıyız...
Ancak...
Nüfus kâğıdının doğum kısmında "Eskişehir" yazmıyor diye, bu şehirde yıllarını geçirmiş, yüzlerce insan çalıştırmış, kazandığı parayı bu şehre yatırmış, yıllarca bu şehirde geniş çevreler edinmiş, şehri kendi şehri bilip, bu şehir için kaygı ve sevinç yaşamış insanların da "Eskişehirli değil" diye bir kenara itilmesine de sonuna kadar karşıyız...
Sonuç olarak...
Ben de Eskişehir'e Eskişehirli Milletvekili istiyorum...
Varsın bu şehirde doğmuş olmasın...
Varsın, nüfus kâğıdının doğum hanesinde Eskişehir yazmasın...
Fakat...
Milletvekilliği bittikten sonra bu şehirden çekip gidecek ve bir daha da gelmeyecek, bu yüzden de bu şehrin halkına hesap verme gereği duymayacak insanlar yerine, Eskişehir doğumlu olmamalarına rağmen, bu şehirde yaşamaya devam edip, cadde ve sokaklarında başı dik yürüyebilecek insanlar milletvekili olsun...
......

Gaye Usluer'in adaylığı...

CHP'de aday belirleme yöntemi olarak Merkez yoklaması kararı alındı.
Karar, Eskişehir'deki CHP'lileri pek de sevindirmedi.
Bunun üzerine Eskişehir yönetimleri Ankara'nın yolunu tuttu.
Genel başkan Kılıçdaroğlu ile görüşüp, kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi parti yöneticileri.
Kılıçdaroğlu'nun, kendisini ziyaret eden ve aday belirleme yönteminin yeniden gözden geçirilmesini isteyen Eskişehirli ekibe sorduğu tek bir soru vardı:
-"Eskişehir'de ön seçim yapıldığında bir kadın ilk sıralara gelebilir mi?"
Hep bir ağızdan "Gelir efendim" dedi CHP'li yöneticiler.
Ama...
Verdikleri cevaba kendileri de pek inanmadılar.
Sonuçta, Kılıçdaroğlu "Kararı bir de MYK'da değerlendirelim" diyerek gönderdi Eskişehirli heyeti.
Şimdi...
Kim ne derse desin, CHP'nin Eskişehir Milletvekili listesinde, üst sıralarda olacak isim konusunda en şanslı aday adayı Gaye Usluer.
Kılıçdaroğlu'nun Eskişehirli parti yöneticilerine sorduğu sorunun amacı bile, belki de Gaye Usluer'i tarif ediyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Gaye Usluer'in bu seçimde Milletvekili aday listesinin tepesinde bir yerde olacağı büyük bir çoğunluk tarafından da kabul edilmiş sanki.
Zira...
Geçtiğimiz seçimde 3 ncü sırada olmasına bile tepki ile yaklaşanlar, bu seçimde Gaye Usluer'in milletvekilliğini bile şimdiden söyler olmuş.

......

Eğer Nabi Avcı liste başı olursa, iki ismin şansı azalır görüşü var...


AKP Eskişehir milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can.
Yaklaşık bir-bir buçuk yıldır araları hiç de iyi değil.
Yan yana gelmiyorlar.
Mecburen bulunmaları gereken toplantılarda bile, birbirlerine mesafeli duruyorlar.
Yine birbirlerine karşı inceden inceye laf geçirdikleri bile oluyor.
Artık bu durumu saklama gereği bile duymuyorlar.
Aralarında müthiş bir güç gösterisi var.
Bu güç gösterisi, çevresindekilere, hatta partililere bile yansımış vaziyette.
Neredeyse, partililer ve yöneticiler "Salihçi, Ülkerci" diye ayrılacak.
Birbirlerine karşı mesafeleri iyiden iyiye ayrılan bu iki Milletvekili önümüzdeki seçimlerde yeniden aday.
Salih Koca, bir dönem boyunca meclis çalışmaları ve bu çalışmalar esnasında yaptığı parti çevresine güveniyor.
Eskişehir'deki teşkilat yönetimlerini de kendisine destek olacağına inanıyor.
Ülker can ise, getirildiği Kadın kolları, teşkilattan sorumlu Genel başkanlığı görevi ile bir anda partide önemli bir konuma geldi.
Mevcut kadın kolları genel başkanının ayrılacak olması, belki de Kendisini kadın kolları genel başkanlı görevine taşıyacak.
Ülker Can'ın güvendiği nokta da şüphesiz bu görev.
Ancak...
Bu ikilinin arasında var olan güç gösterisinden memnun olmayanlar var.
Bunların başında da Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı geliyor.
Nabi Avcı milletvekili aday adaylığını Eskişehir'den yaptı.
Her ne kadar başka şehirde aday gösterilebileceği konuşuluyor olsa da, muhtemelen Eskişehir Milletvekili adayı yapılacak.
Nabi Avcı başka şehirden aday gösterilirse bilemiyoruz ama...
Eskişehir'den aday gösterilmesi halinde AKP'nin Eskişehir milletvekili listesinin oluşmasında belirleyici olacağı, hatta Eskişehir milletvekili listesine müdahalede bulunacağı söyleniyor.
Eğer bu olursa...
Yani...
Nabi Avcı Eskişehir'den aday gösterilir ve listenin oluşması konusunda yetkiyi de alırsa, bu iki ismin listede yer almasının biraz zor olacağı konuşuluyor AKP kulislerinde...
.....

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM

Savaş gemisi karanlık ve sisli bir gecede yol alırken, kaptan köşkündeki komutan tam karşıda ve uzakta üzerlerine doğru gelen bir ışık fark eder. Hemen karşı tarafa sinyal gönderir ve şu mesajı geçer:
— Derhal rotanızı 30 derece doğuya çevirin.
Karşıdan anında yanıt gelir:
— Sen rotanı 30 derece batıya çevir!
Şaşıran komutan, sinirlenir, mesajı yineler:
— Rotanı derhal 30 derece doğuya çevir, emrediyorum!
Karşıdan:
— Asıl sen rotanı 30 derece batıya çevir!
Komutan öfkeden küplere biner, bu kez mesaj da:
— Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 30 derece doğuya çevir!
Yanıt:
— Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotanı 30 derece batıya çevir!
Sinir katsayısı fırlayan komutan, mürettebata tüm topları ateşe hazır hale getirmelerini emreder ve son mesajını gönderir:
—Burası bir savaş gemisi, rotanı 30 derece batıya çevirmezsen ateşe başlayacağız!
Karşıdan:
—Burası da bir deniz feneri ve ben fener bekçisi Oliver! Rotayı 30 derece doğuya çevirmezsen, birazdan kayalara çarpacaksın komutan!..